Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bugün yine gazeteyle terledim...

Yine sıcak bir gün... Çıkıyoruz evden sıcağı düşünerek... Yürüyoruz durağa doğru ve bir gazete alıyoruz bayiiden... Ama öğle sıcağına karşılık sabah serinliği üzerimizde... Şimdilik iyi durumdayız... Açıyoruz gazeteyi ve başlıyoruz göz atmaya... Daha ilk sayfadan itibaren başlıyor bütün kötü haberler; aralarına iyileri de serpiştirilmiş olarak...

Açtıkça sayfaları ter basıyor üzerimizi, sayfaları çevirdikçe unutuyoruz sabahın serinliğini... Bakıyoruz dikkatli... Çekilmiş ve çekilecek fotoğraflara bakıyoruz... Çekilmişler önümüzde... Çekilecekleri de hayal ediyoruz... Köşe yazılarına bakıyoruz şöyle; bazılarında görüyoruz aslında çekilecek fotoğrafları... Bazı köşelere ise katılmıyoruz... Ve aslında bunca kötü haberin arasına serpiştirilmiş iyileri görmüyoruz bile... Üçüncü sayfalar... Geçiyoruz bakmadan; nefret ediyoruz o sayfalardan... Olmamasını diliyoruz bu sayfaların... Ve aslında bu olayların olmaması tüm istediğimiz...

Sıcak yine; bunalıyoruz... İlerliyoruz gazete yollarında... Ve savaşın ortasında hissediyoruz kendimizi... Ne acı... Ellerimiz ter içinde kalıyor... Ve görüyoruz çekilmiş fotoğraflardaki savaşzedeleri... Kurtarma içgüdüsüyle güdümleniyoruz hemen... İçimiz titriyor ve ter içindeyiz... Yine sıcak ve tutuyoruz toprak ve barut kokan ellerinden terli ellerimizle yerde yatanların... Hayalimizle seviniyoruz bir an... Kurtarmak istiyoruz bu şekilde ve kurtardığımızı düşünüyoruz... Ellerimiz ellerinde... Artık kurtu...? Derken bir demeç Condi Hanım'dan... Ve "Yeni Ortadoğu" için söylediklerini öğreniyoruz bir başka köşeden... Büyük puntolar boğazımıza tıkanıyor... Ve ellerimizdekiler geliyor aklımıza... Bırakıyoruz ellerini ve elimizde barutun olmayan kokusuyla yaşamaya devam ediyoruz umutsuz... Her köşesi felaket tellallığı yapan kağıt parçasından nefret ediyoruz sabah sıcağında(!)...

Spor sayfasını bile okumadan geçiyoruz. Ve kapatıyoruz son sayfayı da... Katlayıp en yakınımızdaki çöp kutusuna iliştiriyoruz felaket tellalını... Geri dönüşümünde "BARIŞ" ları duyurmasını diliyoruz çöptekine, savaştan paslanmış kulaklarımıza... Ve bunalmış şekilde başlıyoruz güne... Ellerimizde kazanamadığımız maçın eseri barut kokusuyla... Bizi terletip bunaltmayan yepyeni bir sabah için yarını bekliyoruz...

 
Toplam blog
: 27
: 2491
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Tuna kimya mühendisidir, işletme mezunudur, iş güvenliği uzmanıdır; ancak işi bunlarla alakadar o..