- Kategori
- Psikoloji
Bugünlerde Birini Çok Kıskanıyorum

Haluk Levent
Kaçımız inandığımız bir hayata uyanıyoruz? Hangimiz gerçekten yapmamız gerektiğine inandığımız şeyleri yapıyoruz? Yaşam, okula ilk adım attığımız andan itibaren bizden bir şey bekliyor sanki. Erken kalkmamız okula ya da işe gitmemiz orada bize verilen görevleri yapmamız, işten çıkınca eve gelmemiz sağlıklı beslenmemiz, para kazanmamız, spor yapmamız, zayıf olmamız, bakımlı olmamız... bu liste bir türlü bitmiyor
Sürekli bir şeyler yapmamız gerekiyor sürekli bir şeyler yapmamız bekleniyor... ve bütün bu hengamede bir şeyi unutuyoruz bir şeyi sürekli geride bırakıyoruz... kendimizi, bir şeyi hiç sorgulamıyoruz kendimizin ne istediğini...
Kaçımız gerçekten inandığımız bir hayata uyanıyor? Kaçımız gerçekten uyanmak istediği hayata uyanıyor?
Bugünlerde çok kıskandığım biri var...
Bir çocuğa işitme cihazı alan aileye teşekkür etmek için kahvaltı hazırlayan...
Yeleğini satarak işitme cihazını kaybeden 4 yaşındaki bir çocuğa işitme cihazı alan...
İşkence gören bir papağana sahip çıkmak için hazır bekleyen...
Ayağında tümör olan bir eşeği ameliyat ettiren...
Lösemi olan bir çocuğu hayata bağlamak için elinden geleni yapan, yardıma ihtiyaç duyan ailelere el uzatan, Kurban bayramında Trabzondan Rize’ye yüzen danayı sahiplenen biri var aramızda...
Haluk Levent...
Onu çok kıskanıyorum, hayatının anlamını bulduğu için... onu kıskanıyorum umut olup umut dağıtabildiği için...
Sanırım en çok da yapılması gerekenler listesinden çıkıp yapmam gerektiğine inandığı şeylerin listesini yapabildiği...inandığı ve inandırdığı için..
Çünkü gerçekten yaptığınız şeye inandığınızda anlamlı olur hayat...çünkü Gerçekten inandığı bir hayata uyandığında yaşadığını hisseder insan.