Bülent Ersoy

Bir gün Bülent ERSOY hakkında bir yazı yazdım.

Yazımda, kendisinin çok iyi Türkçe konuştuğunu iddia etmesine rağmen, her kelimesinde Türkçeyi katlettiğini belirttim. Eğer şu anda Star TV’de yayınlanan programa bir göz atarsınız, ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz. Ben “O” programı seyrederken sıra Bülent ERSOY’un konuşmasına gelince başka kanala geçiyorum, çünkü <ı>“Asabiye” katsayımda ister istemez beli bir artma oluyor.

Elbette ki Bülent ERSOY’un müzik bilgisine ve icradaki yeteneğine bir şey söylemem olası değil, en azından işin o kısmından anlamam, bilmem. Hatta tüm kurallarına, yani orijinal notlarına sadık kalarak yaptığı icrayı da zevkle dinlerim de…

Ancak ve ne yazık ki bu hanım, zaman zaman yaptığı <ı>“Konusu ve ihtisası dışı” konuşmalarda ip ile sapı birbirine karıştırıyor.

Son örneğini de, geçtiğimiz Pazar günü yaşadık…

Vatanın savunulması için <ı>“Mehmetçik” canını feda ederken, oturduğu yerden ahkâm kesiyor. İfadesi de oldukça düşündürücü ve bir o kadar da <ı>“Nefret” toplayacak kadar incitici ve bayağı…

Bülent Ersoy'un <ı>"Başkalarının savaşı için doğurduğum çocuğu toprağa veremem" diyor. Burada sözünü ettiği "Başkalarının savaşı" hangisi acaba, ona bir açıklık getirmedi.

Buna karşılık aynı programda Ebru GÜNDEŞ:<ı>"İnşallah Allah bana bir oğul nasip eder de anlı şanlı askere yollarım" derken Ersoy araya girerek <ı>"ondan sonra da ölüsünü eline alırsın" diyor. Bunun üzerine Ebru GÜNDEŞ, <ı>"Bu devlet için, bu topraklar için, bir kadın olarak ne gerekiyorsa yapabilirim. Benim oğlum da aslan gibi yapar. Eğer bunun için kaderde ölüm varsa, alnımıza yazılmış böyle bir şey varsa, onu da yaşayacağız. Bunun için şehitler ölmez, vatan da bölünmez zaten" diyor…

Ve… Bülent ERSOY’dan yine abuk sabuk bir cevap<ı>: "Şehitler ölmez vatan bölünmez hep aynı klişe laflar… Hep bunu söylüyoruz zaten. Çocuklar gidiyor, kanlı gözyaşları, cenazeler... Klişeleşmiş laflar..."

<ı>

Burada vurgulamak istediği şey, Türkçeyi katletmesinin de ötesinde, şöhretini ortaya koyarak yaptığı konuşmalarda hep baltayı taşa vuruyor olması…

Bu programda söylediği sözler, şehitlere ve ailelerine ve daha da ötesi, şehit analarına yapılmış bir hakarettir.

Birisi çıkıp Bülent ERSOY’a konuşmalarında dikkatli olması, <ı> “Konusu ve ihtisası dışı” konuşurken lafının nereye vardığını anlatması gerekir.

Bunu da kim yapar, orasını bilmem. Ama fırsat verilirse, ben yaparım bu görevi…

Belki biraz "Acı" olur ama...

25 ŞUBAT 2008