Bülent Yıldırım Kocaman'ın Bahanesi Oldu

Sezona Avrupa vedası ve puan kayıplarıyla başlayan Fenerbahçe'nin, gelişmesi beklenen takım oyunu ve oyuncu grubunun saha içi uyumu halen üzerine koyabilmiş değil.

Olaylı derbiyi taraftarın itici gücüyle ve rakibin gerginliğine yenik düşmesiyle kazanabilen takım, statik oyun yapısı nedeniyle çabuk kapanan takımlara karşı alternatif çözüm üretmekten de oldukça uzak.

Fenerbahçe; Aykut Kocaman'ın ilk göreve geldiği yıldan bu yana (arada geçen Ersun Yanal dönemi hariç) yan pas, durarak ve düşünerek oynama alışkanlıkları nedeniyle hızlı hücuma çıkamadığından pozisyon üretmekte hep güçlük yaşamıştır. Oyuncu grubu değişse de alışkanlıklar değişmiyor.

Orta alanda, ön liberolar ve stoperler arasında bir al-ver olmadan geçen dakika yok. Özellikle Mehmet Topal ve Ozan Tufan zaman zaman yan pas dahi yapamayacak hale düşüyorlar ki orta alanda kaptırılan basit toplarla basit goller de beraberinde geliyor. Çünkü defans hattı da güven vermiyor. Skrtel ve Neustadter stoperden ziyade rakibe eşlik eden yer göstericiler gibiler.

Bu akşam da Fenerbahçe'nin yediği gole kadar oyunun kontrolü Fenerbahçe'deymiş görüntüsü veren aldatıcı olgu devam etti. Ancak oyuna yansıyan istatiklere bakacak olursak; kaleye atılan şut oranı 1/4

Mehmet Ekici'nin uzaktan vurduğu ve Akhisar kalecisinin çeldiği top dışında kaleyi bulan top ve önemli bir pozisyon yok. Orta alanda al gülüm ver gülüm. 

Kendi başına birşeyler yapmaya çalışan Valbuena da kendisine eşlik edecek, ver-kaç yapabilecek oyuncu bulamayınca, rakip oyuncular arasında ezildi ve top kayıpları da beraberinde geldi. Guliano'nun ne Valbuena'ya ne de Jannsen'e uyum sağlayabildiği söylenebilir.

Takım adına en kötüsü de Fenerbahçe'nin, işlerin iyi gitmediğini anlayabilecek bir teknik ekibe sahip olmayışı. Aykut Kocaman boş paslarla dahi olsa takımın topa sahip olmasını matah birşey zanneder "oyunu doğru oynadık" demeçleri vermeye devam ediyor. İşler kötü gittikçe de nasıl olduğunu anlamıyorum diyor.

Bu takım bu haliyle sabaha kadar oynasa gol atacak görüntüde değil. Orta alanda yapılan her yan ve gereksiz pas, rakibin pozisyon alması için iyi bir fırsat oluyor. Sen kendini yorduğunla kalıyorsun.

Takımın en ağır oyuncusu başta Mehmet Topal, 10 metre top sürse yine yanındakine pas atmaya çalışıyor. En beceriksizleri de Ozan Tufan ve Hasan Ali. Her pozisyon da bu hat üzerinden ya kaptırılan top ile ya da kaçırılan rakip ile oluşuyor. Stoperlerin uyumsuzluğu da üzerine tuz biber oluyor.

Fenerbahçe, bu akşam 90 dakikayı 11 kişi dahi tamamlasa skoru değiştirebilecek yapıya sahip değildi. En başta Jannsen'in oyundan alınması bu umutları yerle bir etti. Jannsen'e orta yapabilecek kurguyu sağlamak yerine tek gol umudunu oyundan almak müthiş bir zeka göstergesi.

Üstüne Bülent Yıldırım'ın gösterdiği kartlar geceyi bitiren hamle oldu. Alper'in ve Skrtel'in atılmasının kesinlikle haklı tarafı yok. Alper'in direkt rakibe yapılan bir hamlesi yok. Topa temas ediyor. Skrtel ise ikinci sarı kart pozisyonunda direkt olarak topa elle müdehale etmiyor.

Bülent Yıldırım verdiği bu hatalı kararlarla Fenerbahçe'nin mağlubiyetine neden oldu diyemem, takımın hali ortada, ama Aykut Kocaman'a bahane olduğunu söyleyebilirim.

Fenerbahçe'yi bu sene maalesef, Aykut Kocaman'ın taktik yetersizliği ve yetersiz kadro yapısı nedeniyle çok kötü bir sezon bekliyor.