Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Bulunan Silah ve Mühimmat Safsata mı?

Bulunan Silah ve Mühimmat Safsata mı?
 

Albay Mustafa Dönmez’in Sapanca’da bir dağ evi varmış.
Arama yapılmış.
Bulunanların tam listesi aşağıdadır.
22 adet el bombası, 8 bin 300 adet mermi, 1 kalaşnikof tüfek, 5 tabanca, askeri kamuflaj ve rütbeli kıyafetler.
Malumunuz!
Albay Mustafa Dönmez arandığını duyunca firar etmiş.

Hemen ardından ele geçirilen bir ajanda ve ajandanın içerisinde bulunan muhtelif krokiler.
Susurluk davasının hafıza kayıplı ünlü şahsiyeti İbrahin Şahin’e ait bir ajanda.
İbrahim Şahin ajandanın bulunduğunu ve krokilerin ele geçtiğini öğrenince “susma hakkımı kullanıyorum” demiş.
Ve bunun üzerine savcılık, ajandayı, Ankara’ya gönderiyor ve krokiler bir bir kazılmaya başlıyor.
ODTÜ’ye ait olan çam ormanında, karayolunun 4-5 metre içerisinde dedektörler sinyal vermeye başlamış ve kazılmaya başlamış.
Çıkanların tam listesi aşağıdadır.
Kullanılmamış iki lav silahı, kullanılmamış 1 el bombası, 300 dolayında 9 mm. mermi, 700 gram civarında plastik patlayıcı, 10 adet ateşleyici kapağı, işaret fişekleri, 10 adet el bombası, 10 adet sis bombası ve aydınlatma mayını.

Efendim, şimdi bunlarla darbe mi olur?
Tabii olmaz.
Ama bu silah ve mühimmatla sanırım iyi adam öldürülür.

Şimdi bir yaygara kopmuş gidiyor.
10. dalga operasyon sebebi ile pek de öyle akla gelmeyecek isimler göz altına alındı ve yüksek yargının en itibarlı şahsının evi arandı ya, kimse bu isimlere toz kondurmak istemiyor.
“Nasıl bu isimler kamuoyu nezdinde küçük düşürülür müş.”

“Kemal Gürüz’ün başını bastıran el, ayak gibi görünüyor.”
Ertuğrul Özkök böyle diyor.
İlginç.
1991 seçimleri sonrasında SHP çatısı altında meclise giren DEP’li milletvekillerinin, vekillikleri düşürüldüğünde, Meclisin kapısında bekleyen polis araçlarına nasıl bindirildiklerini lütfedip gözlerinizin önüne getiriniz.
O dönem de “gık” larını çıkarmayan ve demokrasi aramayanlar şimdi ayrıcalıklı, imtiyazlı bir sınıfa dokunulunca nasıl da ver yansın ediyorlar.

Yanlış anlaşılmasın, bu davranışları tasvip ettiğimden değil, sadece iki yüzlüce bir tutumun ortaya çıkmış olmasına vurgu yapmak istediğimden öteye başkaca bir anlamı yok bahsettiklerimin.
O dönem de de yapılanlar bizim için aynıydı, bu dönem de de yapılanlar aynı.
O dönem de sesi çıkmayan bu zatlar, şimdi aynı muameleye kendileri muhatap oluyor.

Neyse!
Bu ve benzer örnekleri çoğaltmak mümkün, lakin bu gün Ergenekon hadisesinde yaşananları her zaman devlet içerisindeki iktidar mücadelesi olarak yorumlayanlar en doğru vurguyu yapanlardı.
Siyasi tarihimizin literatürüne kazınmış olan “asker ve sivil bürokrasiye dokunulmaz” zihniyeti kırılıyor.
Bir şekil de dokunuluyor.
Ve biliyoruz ki bir ülkenin gladiosu, o ülkenin bürokrasisi tarafından oluşturulur, yönlendirilir ve hedefleri saptanır.
O yüzden bu gün yaşananlar kimseyi şaşırtmasın.
Daha toz ve leke konduramayacağımız kaç isim bu hadisesinin aktörleri arasında yer alacak, göreceğiz.

Biraz önce okudum.
Kazı çalışmalarında ceset arıyorlarmış.
İlginç.
Hem de son derece ilginç isimlerin cesetleri aranıyor muş.
Tarık Ümit ve Mahmut Yıldırım’ın cesetleriymiş arananlar.
Biliyor sunuz Tarık Ümit, hani şu MİT mensubu şahsiyet.
Diğeri ise Mamut Yıldırım, namı diğer “Yeşil”.
Eğer bu kazılar sonrasında, bu isimlerin cesetleri bulunursa ne diyeceğiz?
Ne düşüneceğiz?
O zaman da bu iş safsatadır diyenler ne diyecek?
Cesetler çıkmaz ise bile benim için değişen bir şey yok.
Gerçek olan bir şey varsa, oda bu iki şahsiyetin öldürüldüğüdür.

Her şey bir yana da, neye yanarım biliyor musunuz?
Şu özel harekâtçı polisler itiraflar da bulundular.
Birisi döndü dedi “ben bin kişiyi öldürdüm”.
Bir diğeri ha keza.
Öbürü aynı şeyi söyledi.
İbrahim Şahin’in adamlarıydı.
Hiç kimse bu şahsiyetlerin kimleri öldürdüğünü, kimden emir aldıklarını sorgulamadı.
Aradan geçti koca bir on beş yıl, işte o dönemin baş aktörlerinden İbrahim Şahin yine işin içerisinden çıktı.

Geçen Mehmet Ağar hakkında yargılama başlayınca, Mehmet Ağar ne dedi?
Sanırım dikkatlerden kaçtı.
“Benim suçum falan yok, yaptığım her şey MGK’dan alınan kararlardır.”

Var mı daha ötesi?

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara