Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '13

 
Kategori
Bilim
 

Bunda bir iş var; Allah’ın ağacı 1000 yıl yaşıyor, insanoğlu 100 yıl yaşayamıyor

Bunda bir iş var; Allah’ın ağacı 1000 yıl yaşıyor, insanoğlu 100 yıl yaşayamıyor
 

Dünyada 4000–5000 yıl yaşayan ağaç türü var. Hani yapısıyla ilgili desek neyi var ki, özü, kabuğu, bir iki dalı, yaprağı, çiçeği. Yani insan ve hayvanlarla kıyaslanamaz. Çevre, yaşam koşulları, iklim desek bizler de aynı şartlarda yaşıyoruz. Doğrusu odun kadar ömrüm olmadığı için hayıflanıyorum.

Bilim bu konuyu düşünüyor mu acaba? Ya neden ağaçlar 1000 (hatta 5000) yıl yaşayabiliyor. Yaratıcı onlara öyle bir ömür verdiyse sözümüz yok. Ama bunu bilmiyoruz. Belki bizim de öyle bir ömrümüz var da yanlış yaşıyor kendi kendimizi öldürüyoruz. Allah’ın ağacı ya, bizden ne farkı (üstünlüğü) olabilir ki. Üstelik aklı, gücü vs de yok.

5000 yıllık ağaç varmış. Boooovvvv! Yani bu ağaç Muhammedi görmüş, İsa’yı, Musa’yı görmüş. Firavunu gölgesinde dinlendirmiş. Kleopatra’ya çiçeklerinden sunmuş. Sümer ellerine rüzgâr yollamış. Dinozorları bile görmüş beklim.

Yani Tanrı’nın da yaptığı işe bak! Dünyayı ağaçlar için yarattı da biz gölgesinde dinlenmeye mi geldik? Bir de dünyayı sahipleniyoruz. Allah’ın odunu kabrinde her asır bir çiçek açtırıyor ne haber; sümüklü dünyalı!

Hani bu yazıları merak için yazıp okumasak. Biraz kafa çalıştırsak. Valla ben hiçbir şey için “Allah böyle yaratmış” deyip geçmem. Ağacın (tabii ki her ağaç değil) neden bu kadar uzun yaşadığının nedenini araştırırım; bulamazsam ondan sonra gölgesinde ölürüm.

Tabii ki her ağacın değil dedik. Bir de bu var. Sanırım bütün ağaçlar uzun ömürlü değil. Yellice’nin yamacındaki çamlar ben doğduğumda vardı. Babam doğduğunda da varmış. Dedemi bilmiyorum. Yani sanki sadece belli bazı ağaç türlerine ve çınar ağacında değil diğer bazı ağaçlarda da uzun ömürlülük var.

Üstelik ağaçlar bize göre daha korunmasız. Yel geliyor, sel geliyor, rüzgâr sallıyor, dalı kırılıyor; yine de her bahar çiçekleri yeniden açılıyor. Anatomileri, hücre yapıları, genetikleri incelenecek tamam da hani hiç bir şey bilmiyorsak ağaçların bazı hal ve hareketlerini izleyip taklit etsek. Örneğin 5000 yıllık olduğu söylenen ağaç ne yapıyor? Bunlar size espri gibi gelebilir ama bilimsel araştırmaların yanında ben buralardan da ince noktalar çıkarılabileceğini düşünüyorum.

Ağaçların akılları, duyguları yok. Ama hayvanların da var sayılmaz. Yani uzun ömrün nedeni bu olamaz. Hiç aklımıza gelmiyor ama belki de ömrümüzün kısa oluşu kendimizi koruduğumuz içindir. Dış etkenler dediğimiz yağmur, soğuk, sıcak, uzaydaki gazlar vs canlıların yaşamına olumlu etki yapıyor. Kim bilir belki kar/yağmur altında alışmadığımız için hasta oluyoruz ve belki hastalık dediğimiz şey de alışkın bir vücudu etkilemiyor.

İnsanlar ve hayvanlar vücutlarını koruyorlar. Bir hayvan ya da insan için alıştırarak doğada tüm dış etkilere açık korumasız bir hayat deneyip ne olduğuna baksak. Belki kendimizi korurken dışarıdan vücudumuza girmesi gerekli faydalı materyallere engel oluyoruz. Ya da korunmalı vücutla derimiz ve organlarımızın dayanıklılığını azaltıyoruz. Ben bilim adamı değilim ama bunlar herhalde araştırılıyordur. 5000 yıl yaşayan ağaç ve ellisinde ölen insan bilimin ilgisini çekmiyorsa artık ne deyim ben.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..