Bunun Anasını istiyorum Ağabey!

Bir Filistinli arkadaş anlatıyor… Türkiye’ye geleli 3 ay olmuş ve TÖMER ‘Türkçe Öğrenim Merkez’inde’ Türkçe öğreniyorum. Üç arkadaşımızla beraber bir öğrenci evi tuttuk. bir gün eve misafirler geldi. Ev arkadaşlarımızdan beri bizden daha önce gelmiş ve üniversitede okuyor. Bana, ‘Arapça’ olarak, çabuk git marketten tavuk getir dedi. Ben de ‘Türkçede’ tavuğa ne dediklerini bilmiyorum dedim. Arkadaşım, markete git, reyon görevlisine ‘TAVUK’ almak istiyorum de, verirler. Alelacele evden çıkıp TAVUK, TAVUK, TAVUK… diye mırıldanarak marketin yolunu tuttum. Daha yolun ortasındayken, telefonum çaldı. Arayan yine ev arkadaşım. Ekmek ve yoğurt da getirmemi istedi. Artık markete girmek üzereyim. Ama nedense ‘TAVUK’ kelimesini unuttum. Marketin içinde döndün dolaştım tavuğun yerini bir türlü bulamadım. Arkadaşı arayacağım ama kontör yok. Marketteki arkadaşlar yabancı olduğumu anlayıp yardımcı olmaya çalışıyorlar ama nafile. Tekrar ev gidip sorsam dedim yine olmadı. Zira bir yandan zaten geç kalmışım, diğer yandan karşı sokağın rampasına iki kere çıkmaya hiç niyetim de yok. Çaresiz bir şekilde etrafa bakınıyorum. Birden gözüme yumurta kolisi çarptı ve içimde, buldun arkadaş dedim. Karşımdaki reyon görevlisine ‘YUMURTALARI’ göstererek; 

- İşte bunun anasını istiyorum Ağabey. Görevli arkadaş ne almak istediğimi hemen anlayıp arka taftan bir bütün pilici elime verdi ve marketten bir daha dönmemek üzere ayrıldım!