Burakgazi’nin gülleri

 Açar mı, Burakgazi’nin gülleri açar
Çevreye bin bir rayiha, kokular saçar
Balkonda  seyreder kahvesini içer
Yalnız Burakgazi kaldı biraz naçar?

Niye
Güllerin bir tanesi açmadı diye…

Günlerce başında bekledi
Tatlı sözler söyledi, o da dinledi
Nice sabırla güne gün ekledi
Burakgazi’nin gözleri gül’den gitmedi

Ne’olur gülüm beni orta yerde koma
Elaleme rezil rüsva eyleme..!

Gözüne bakılan gül fidanı dirildi
Önce yapraklarını sonra dikenlerini verdi
Yavaş yavaş yerinden dikildi
Ve nihayet oldu, bir dalında mor gül belirdi.

Dünyalar Burakgazi’nin oldu
Ve arkasından gül fidanına sarıldı.

Gül bu, sevgiyi karşısız bırakır mı
Aynı dalda bir mor, bir kırmızı, bir pembe
Burakgazi’nin yüzüne gülünce
Adamın yüzünde güller açtı.

Bu nasıl asrı saadettir yarabbi
Bir dalda üç ayrı renkte verdi
Bunu yapan ancak sevgidir sevgi
Sana şükürler olsun Yarabbi.

Sevgi üzerine kurulmuş dünya
Ve de sürprizler üstüne
Sen sevgini ver yeter ki
Nice güller versin Büyük Usta.

Burakgazi duacıdır
Güzel gülü şaşırtıcıdır
Bir dalda, mor, kırmızı, pembe
Allahın işi hem güzel, hem acıdır.

Şimdi balkonda sıra sıra
Güller el sallamakta
Burakgazi o geniş gönlüyle
Hepsini, hergün kucaklamakta.