Buraya kadarmış AKP...

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu ülkeyi yönetemeyeceğini sürekli söyledik, anlattık, bu yönetimin rotası rota değil, yolu yol değil bir şey bildikleri yok, net planları yok dedik.

Dil döktük, dinletemedik.

Kimisi anlamadı kimisi de anlamak istemedi.

İşte şimdi anlamaya başladılar.

Maymun gözünü açtı, bir zamanlar gözü kapalı iktidar şakşakçılığı yapanlar bugün ''Ne oluyor?'' diye sormaya başladılar.

Onlara ''Günaydın'' diyoruz.

Türkiye büyük bir yol ayrımında.

İşler değişiyor.

Hesaplar karışıyor.

Reha Muhtar'ın ''Süt liberaller'' diye tabir ettiği kesimde de çok büyük bir uyanış var.

Son türban dayatmaları AKP'nin maskesini indirdi.

Dış basın ''Laik sistem çöktü'' diye bas bas bağırıyor.

Yabancı yatırımcı kaçıyor.

Ekonomi iflasa doğru gidiyor.

Erdoğan'ın çarşaf açıklamasındaki o sinirli halinden bile anlayabilirsiniz bunu.

Her zamanki gibi medyaya saldırıyor.

Parayla tuttukları kalemlerin bir bir kırılması memnun etmemiş Başbakan'ı.

Demek ki kimi vicdanlar artık pes etti ve parayı itip şerefli olmayı seçtiler.

Şimdi bir zamanlar yazdıklarının muhasebesini yapıyorlar, ''Ben ne yaptım?'' diye özeleştirilerini yapıyorlar ama nafile.

Son pişmanlık fayda etmez.

*

AKP'nin türban da türban diye tutturmasının ardındaki nedenleri ve türbancı kesimin çifte standartını herkes gördü.

Türban karşıtı olan Cumhuriyet'çi yazarlara her türlü hakaret eden kesim kendi içinden birisi çıktığında tek kelime yazmıyor.

Türbanlı yazarlar da öyle.

Hani nereleder?

Başlar örtülüymüş ama vücutlar ortadaymış diye çıkışanlara, otur oturduğun yerde diyenlere, size karşı şırfıntı, zilli gibi laflar dizenlere karşı tek satır yazmazlar da birisi çıkıp da kendi fikrini söylediğinde saldırırlar.

Her fırsatta yaşam tarzım diye bağıranlar, Vakit denen gazetenin son miting için ''Kafayı çekip mitinge gittiler'' gibi bir haberine karşı neden sessizler?

Bu kesimin demokrasi anlayışı kendine özgüdür dediğimizde inanmayanlar şimdi inanıyorlar yavaş yavaş.

Bir nebze mutluluk verici ama geç kalındı.

''Ya daha geç kalınsaydı'' gibi bir Polyana tesellesine başvurmak da fayda etmez.

AKP çöküyor.

Bir saltanat sona eriyor.

Maskeler indi, yalanlar bir bir ortaya çıktı artık hesap verme zamanı, aman insanlar anlarsa diye korkuyorlar.

İşte Başbakan'ın son açıkmalası bu korkunun bariz bir örneğiydi.

Artık insanlar bu partinin ilerici değil gerici olduğunu anladılar.

*

Bir oluşum daima dış baskılardan ziyade iç ayaklanmalardan çöker.

Şimdi bir zamanlar gözü kapalı iktidar yalakalığı yapanlar kendi hesaplarını veriyorlar.

O hesaplar partinin esas çöküşü olacaktır.

Hesaplar arttıkça parti yönetimi daha da endişelenecekler, daha sinirli çıkışlar yapacaklar.

Türkiye 2002 yılında basiretsiz ellere teslim edilmişti.

Şimdi emaneti alma zamanı.

Buraya kadarmış.

Özgün Kaplama