Burçlar ve karakterimize etkisi

Şüphe yok, ekmek parası, geçim sıkıntısı, sağlık sorunları ve sair sosyal sebepler, kitlelerin bazı hayallerini, hobilerini hayata geçirmesine engel teşkil etmektedir.

Burçlar konusu ise, şâyet ilgi duyuyorsanız ve falcılara para yetiştirmek gibi saçma salak bir saplantınız yoksa, nispeten minimum maliyetle geçiştirebileceğiniz bir sahadır.

Koç, oğlak, ikizler, ıvır, zıvır, tırı, vırı…toplam 12 adet burç.

Bir noktadan başlayarak, 30’ar derecelik açılarla ayrılan on iki yaydan her biri. Zaten 12 yay, merkez açısı 30’ar dereceden, toplamda 360 dereceye tekabül ediyor ki, bu da geometrideki tam açı demektir.

Herhalde en fazla, sadece bu değindiğim trigonometrik kısmı biraz dikkatimi çekebilir. O kadar.

Hayatımın hiçbir döneminde ilgi alanıma girmeyen ve girmeyecek olan, ama kimilerinin de yatıp kalktığı bir saha olduğunu bildiğim bir konu.

Gelelim, kimilerinin çok önem verip anlamlar yüklediği, hakkında bir akademisyen ciddiyetiyle program yapan sunucuların olduğu burçlar konusuna duyduğum antipatinin sebebine. Çok basit.

Gecesini gündüzüne katan, sürekli yeni şeyler üretmeye çalışan, özel yetenekleri olan, güzel sanatlara ilgili, edebi derinliği olan, müthiş kıvrak ve zehir gibi zekâya sahip birisine soruyorsunuz.

Ne burcusun?

Cevap veriyor, misâl : Ivır burcuyum.

Başlıyorsunuz anlatmaya: Hımmm, bak Ivır burcunun özellikleri şöyledir. Bu Ivır burcundan olanlar, gecelerini gündüzlerine katarlar, sürekli yeni şeyler üretmeye çalışırlar, özel yetenekleri vardır, güzel sanatlara ilgi duyarlar, edebi derinlikleri vardır, müthiş kıvrak ve zehir gibi bir zekâya sahiptirler…

İyi de bu ne demek biliyor musunuz?

Yani Türkçesi şu : ‘Bak birader, sen aslında bir bok değilsin, sahip olduğun tüm bu artı değerler, senin şu Ivır burcundan kaynaklanıyor. Asıl olan, senin burcundur, sen malın tekisin. Şâyet o burçtan olmasaydın, bu özelliklerin hiç birisi sende olmayacaktı.’

Örneğimizi değiştirelim. Kız arkadaşınızın kalbini kırdınız. Onu incitecek ve hiç söylenmemesi gereken de birkaç cümle sarf ettiniz. Bu arada, sarf ettiğiniz cümleler sahiden de yenilir yutulur, hazmedilir türden şeyler değil.

Hâliyle kız arkadaşınız minik bir travma yaşıyor. Şimdi söz sırası sizde. Kendinizi ona affettirmek için durumu toparlamaya çalışıyorsunuz. Başlıyorsunuz konuşup, olayı burçlara bağlamaya :

Bak Nâlân, dikkat edersen ben sana çok ağır laf söylemedim. Sadece süzme bir yosma olduğunu söyledim. Ne var buna bozulacak ? Bozuluyorsun çünkü sen Zıvır burcusun. Zıvır burcunun özelliğidir, çok duygusal ve hassas olurlar. Alıngandırlar, her sözden etkilenirler ve buluttan nem kaparlar. Yani senin alınman çok yersiz Nâlâncığım, hadi büyütme artık…

Son tahlilde; Ivır ya da Zıvır, hiç fark etmez hangi burçtan olursanız olun, kişinin sahip olduğu müspet ya da menfi özellikleri irrasyonel bir şekilde sınıflandırmaya kalkıp, adına da burç derseniz, olacaklar budur.

Haa, yazdıklarıma katılmayıp gerildiyseniz, önce bir burcunuzu kontrol edin.

Alınmayın yani, belki siz de Zıvır burcundansınızdır.

Sabrın sonu ile