Burdur Emekli Sen, Bucak Temsilciliğini Törenle Açtı

Tüm Emekliler Sendikası Burdur Şubesi, bir basın açıklaması yaparak Bucak Temsilciliğini açtı.

Törene Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan ve yönetim kurulu üyeleri ile Isparta şube yönetiminden Başkan Alaaddin Gülkaya, CHP Bucak İlçe Başkanı Atila Dilek ve yöneticileri ile Bucak Emekli- Sen Temsilcileri Dursun Ataseven, Adil Akkaya ve Osman Uysal katıldılar. Emekli Sen Gölhisar Temsilciliği de bir telgraf çekerek başarılar diledi.

Bucak Temsilciliğini bir basın açıklaması yaparak açan Burdur Emekli Sen Şube Başkanı Fatih Özcan yaptığı konuşmaya Afyonkarahisar’da mühimmat deposunda cereyan eden patlamada şehitleri anarak başladı

Özcan şu görüşleri ileri sürdü:

Ülkemiz ve milletimiz büyük belalarla dolu bir süreçten geçmektedir. Gün geçmiyor ki şehit haberleriyle sarsılmayalım. PKK ile müzakereleri halka kabul ettirmek için terörün tırmandırıldığına şahit oluyoruz. Daha dün Afyonkarahisar’da, Meclis Başkanı’nın “birkaç Mehmet”, Başbakan’ın “kelle” dediği 25 Mehmetçik’imizi şaibeli bir olayda kaybettik. Türkiye’nin bütünlüğüne ve milletimizin birliğine emperyalist merkezlerden yönlendirilen saldırıların arttığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize karşı yoğun bir psikolojik savaşın yürütüldüğü bu günlerde gerçekleşen bu patlamada şehit olan Mehmetçiklerimiz Türk milletinin kalbinde yaşayacaktır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve bütün milletimizin başı sağolsun. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dileriz.

Değerli basın mensupları,

Türkiye’de 10 milyona yakın emekli var. Emeklilerimizin üçte ikisi yaklaşık 8 yüz lira gibi açlık sınırının altında sefiller maaşıyla geçinmeye çalışmaktadır. Emeklilerin tamamının maaşı ise yoksulluk maaşıdır.

Hükümet, verdiği sözlere rağmen yıllardır beklediğimiz “İntibak Yasası”nı bir türlü çıkarmıyor. 12 Haziran Milletvekili seçimlerinden önce intibak yasası çıkaracağı vaadinde bulunan iktidar, milyonlarca emeklinin umut bağladığı bir yasa çıkarmak yerine, 2,5 milyon SSK emeklisinin yararlanacağı basit bir iç düzenleme ile göz boyamaya çalışıyor.

Çalışanlara promosyon verilmesi için, 2007 yılında çıkan Başbakanlık genelgesi emeklilere uygulanmadığı için, milyonlarca emeklinin maaşını kullanan bankalar emeklilere promosyon vermiyorlar,

İnsan Hakları Sözleşmelerinde, temel bir insan hakkı olarak teminat altında olan ve herkese eşit sağlanması gereken sağlık hakkımız ticari mal haline getirildi. Bu nedenle aylıklarımızdan muayene ücreti, ilaç parası Katkı/Katılım payı adı altında kesintiler yapılmaktadır. Üstelik maaş bilgilerini gösteren belge verilmediği için kesintilerden haberdar değiliz.

Kendilerine, insanca yaşamalarını sağlayacak maaş verilmediği için, yeniden çalışan, işyeri açan veya şirket ortağı olan emeklilerden %15 Sosyal Güvenlik destek primi kesiliyor.

5510 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, emekli maaşları yılda iki defa Ocak ve Temmuz aylarında sadece, bir önceki altı ayda gerçekleşen TÜFE artışı kadar arttırılıyor. Bu nedenle, emeklilere büyümeden pay verilmiyor.

AKP iktidarı döneminde, memurlara verilen ek ödemeler aynı oranda maaş artışı alan memur emeklilerine verilmiyor.

Kazanılan mahkeme kararlarına rağmen SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin 29 aylık TÜFE alacakları ödenmedi.

Aldığı maaş kendi geçimlerini sağlamaya bile yetmeyen emekliler, işsizliğin pençesinde kıvranan çocuklarına ve torunlarına da bakmak zorunda kalıyorlar.

Yıllarca emek sarf ederek okuttuğumuz çocuklarımız ve torunlarımız, işsizlik cehennemine dönmüş ülkemizde geleceğe dair umutlarını kaybediyorlar.

Eğitimin özelleştirilmesi dolayısıyla emekliler çocuklarını okutamıyorlar.

İlerlemiş yaşlarına rağmen gerekli tedbirler alınmadığından, emekliler sağlık kurumlarında ve banka şubelerinde çile çekiyorlar.

Kent yapılanmalarında yaşlı insanların yaşamlarını kolaylaştıran tedbirler alınmadığından, emekliler kent hayatında büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar.

Son aylarda tükettiğimiz mal ve hizmetlerin fiyatlarına yapılan yüksek zamlara rağmen, Hükümet 2012 yılında emeklilerin maaşlarını Ocak’ta %4.22 Temmuz’da %2.78 arttırmaya hazırlanıyor.

17 yıl önce kurulan sendikamızı engelleme girişimleri devam ediyor. AB normları ile anayasanın 90. maddesine uygun olarak Türkiye tarafından imzalanıp iç yasalar üzerinde olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin herkese tanıdığı sendika kurma hakkımızın gözetilerek, sendika statü yasamız biran önce çıkarılmalıdır.

Bununla birlikte, bu yoksulluk ve açlık çemberinden ve bu kısır döngüden emeklileri gene emeklilerin kendileri, kendi çabaları kurtaracaktır. Bu örgütlenmekten geçer.

Değerli basın mensupları,

Şiirde şairin,

Ve bu dünyada, bu zulüm

Senin sayende.

Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

Kabahat senin,

Demeğe de dilim varmıyor ama

Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim! 

Şeklinde dediği gibi emeklilerin şimdiki somut durumunun kabahatlisi kendimiziz arkadaşlar.

Emeklinin durumu içler acısı. Emeklinin sorunları diz boyu. Ancak çözen de yok. Hükümetler ancak lütfeder; emeklinin derdi lütuf değil, toplusözleşme. Emeklinin sorunlarının temelli çözümü toplusözleşme yapacak sendika statü yasasının çıkmasına bağlı. Bu ise emeklinin ilgisini bekliyor. Emekli öğretmen evlerinde, kahvehanelerde akşama kadar fayans döşemeye devam ettiği, örgütüne sahip çıkıp alanlara inmediği sürece hükümetlerin lütfüyle yetinmek, yani sefilleri oynamaya devam etmek zorunda kalacaktır. Emekli mücadele alanlarına inmediği sürece hükümetler emekliyi Eskimolar gibi ayılara ikram etme yolunda ilerlemeye devam edecektir.

Burada son olarak emeklilere sendikamızda toplanmaya, bir güç olmaya, meselelerimizi örgütsel olarak seslendirmeye çağırıyoruz.