- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bursa Teknik Üniversitesi
Bursa Teknik Üniversitesi rektörlüğüne 10 gün önce atamalar yapıldı ve Prof. Dr. Ali Sürmen rektör olarak atandı.
Eee?
Eee si; böyle bir üniversite yok henüz!
Yani, yanıltmayayım şimdi sizi, Kasım 2010’da TBMM üniversitenin kurulmasını onayladı; ismi var da cismi yok henüz!
Üniversitenin kurulacağı yer de belli değil ama ışık hızıyla atanan bir rektörü var, ohh çok şükür!
Bürokrasi hantal diyemeyiz artık bir daha!
Gerçi, rektörün oturacağı bir odası yok ama, eksik olmasın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti’li Recep Altepe tarafından geçici olarak kullanması için makam odası verilmiş.
Böyle oluyormuş meğer artık bu işler, önce rektör atanıyormuş, Prof. Dr. Ali Sürmen bu şekilde durumu açıklamış!
Binayı bulma görevi de kendisine verilmiş, hadi bakalım, hayırlısı…
******
Celal Bayar Üniversitesi öğrencileri rektör Prof. Mehmet Pakdemirli’yi protesto etmek için rektörlük binasının önüne siyah çelenk koymuşlar.
Rektör de eylemci öğrencilere çiçek göndermiş!
Hımmm…
Kantarın topuzunu fazla kaçırdığı, belli ki, kulağına söylenmiş!
Hele ki üniversite öğrencilerine uygulanan orantısız güçler sahne ortasında sergilenirken “Şişşttt, çaktırmadan kardeşim, çaktırmadan…”
******
Yalnız, yeni bir moda akımının farkında mısınız; bıyıklar bir, bilemediniz
Dişler genelde gösterilmeden bir tebessüm duruşu mevcut poz verirken; ani çekilen fotoğraflarda “cool” ötesi bir “celallenme” mimikleri öne çıkıyor…
Son dönemlerin bürokratik erkek trendi bu; kravatlar da iğreti bağlanıyor olsa gerek bu modada, zira bıyık boyu kısa olan hangi erkeği görsem kravatı giriyor gözüme gözüme!
Dikkatinizden kaçtıysa, birkaç bürokrat er kişiyi bir inceleyin derim…
Hani yani modadan uzak kalmayasınız diye derdim!
******
Şu dört yıl mı, on yıl mı tartışmaları da canımı sıkıyor tutukluluk halleri konusunda!
Işık hızıyla yapılan atamaların yanında kaplumbağa ilerleyişine bahane bulmak ister, hatta kaplumbağayı bile durdurmak ister gibi!
Yazık…
Yersiz yurtsuz üniversiteye rektör atanırken yerli yurtlu profesörlerin, yazarların, insanlığa emeği geçmiş ve geçebilecek kişilerin kesinleşmemiş suçları nedeniyle tutukluluk hallerinin dört, dört de yetmez on yıl olsun denmesi…
******
Bıyıklarını son modaya göre bıraksaydılar, şıp diye tahliye mi olurdular diye düşünüyor insan; ne bileyim yani…