Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '07

 
Kategori
Dünya
 

Bush'a yazdığım mektup

Bush'a yazdığım mektup
 

İkiz kulelerde masum hayatların yitmesine ne denli üzüldüysem, Ortadoğu'da "beslenen" terörizmi imha planı ile sivil halkın katliama uğramasından da o denli kaygı duymuştum. Oturdum 2002 yılında Bush'a bir e-mektup yazdım.

Irak'a saldırmasının hiç bir şeyi çözümleyemeyeceğini, dünyayı düzeltme gibi bir "özgörevi" tek başına üstlenmemesi gerektiğini, uluslararası kurumlar kadar insanlığın vicdanını dinlemesini ve terörle mücadele için yeryüzünde silaha değil insana yatırım yapılmasının gereğini vurguladım.

Onun elini "Medeniyetler Çatışması" ve "Tarihin Sonu" gibi tezler zaten güçlendiriyordu. Chomsky gibi muhalifleri okuduğunu sanmam. Sonunda Nobel ödüllü Harold Pinter'den "Savaş Suçlusudur" yaftasını yemek ve halkı arasında güvenini dörtte bire indirmek pahasına, Irak'a saldırdı.

Irak idealize edilen yerelleşmiş özerk yönetimlerin daha çok askeri gücüne dayanarak dünyayı tanzim eden ve serbest ticareti garanti eden bir erk tarafından yönetilmesi modeline çok olumsuz bir örnek teşkil etti.

Bağdatla beraber, Washington da düştü! Bir zamanlar dünyanın en büyük kütüphanesine, imaretlerine sahip Mezopotamyanın bu aksı, medeniyet fiyakası işkence uçaklarında bozulan ve Saddam'dan artık hapishaneleri dolduran bir askeri tatbikat rejiminin elinde yer ile yeksan oldu.

Bush, dramatik bir şekilde kendisini yalnız ülkesinin değil "insanlığı tanzim etmenin"de misyoneri sanıyor. Aynanın karşıısnda ve içkiyi fazla kaçırınca, o ülkesini de Roma İmparatorluğu sanıyor, olabilir!

Ama bir başka açıdan bakılınca... Olup bitenin, vatansız göçerlerin diyarında, pasaportsuz teröristleri daha da semizlendirdiği de söylenebilir: İstanbul, Madrid, Tokyo, Londra saldırıları bu ortamın eseridir.

Daha da acı olan, mesela Fransa gibi "göçmenlerin 2. sınıf"ta kümelenmesi yetmezmiş gibi, "üçüncü dünyanın tümünü Batı'dan kovmaya" kalkışan abartılmış sert önlemleri uygulanmasıdır.

Bunun siyasi yansıması olarak Avrupa'da "Birlik" ırkçılık yoluyla Viyana'dan, Balkanlara çözülmektedir.

Gelir bu kıyılarımıza vurur. Toplumsal dokunuz en zayıf halklarla vurulur! Komünist olsaydınız kapitalizmin en vahşisi için mesela bankerler emrinizde olurdu. Laik, demokratik Cumhuriyet'inizi lime lime etmek içinse en bayağı sömürüyü vecd içinde işleyen odaklar bulunur ve... ASALA biter, PKK kurulur!

Dünya böyle döner! Ne zaman "Bush evine döner" o zaman kilislerde, sinangoglarda, camilerde şükür duaları göğe yükselse yeridir.

Sizce Bush mektubumu okudu mu?

"Dünyanın efendisi geçinenlerin 'kara listeye' aldıklarına, kendi ülkelerinde kapılar kapatılmaya çalışılır" deyişi komplo teorisidir elbette...

"Hadi canım ben de!"


 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..