Bütün türküleri ezbere bilmek isterdim

Al  yanaklı, mor fistanlı kızların ak elleri kınalanır türkülerimizde .Kerpiç duvarlar, köprüler, kandiller dile gelir bağlamanın  tellerinde..

Bir hasrettir türkü dinlemek!

“Bir yıldız doğdu nur ile,

Alemi  yaktı nar ile

Küsüleyem  ben yar ile

Niye doğdun sarı yıldız mavi yıldız..”

Tam 3 yıldır evinden, yurdundan ayrı kalan kervancıların özlemi çığlık olmuş

bu  Erzincan türküsünde..

Zerdali ağaçları, keklikler, bülbüller zülüfler, sürmeli  kaşlar, ince beller salınır türkülerimizde..

Törelerin, geleneklerin baskısından, bazen uzun süren savaşlardan, bazen de yoksulluktan kavuşamayan aşıkların ahı yankılanır türkülerimizde..

   Bir tutkudur türkü dinlemek!

“Kirpiğin kaşına değdiği zaman

  Bekleme sevdiğim vur beni

  Sevdanın şafağı söktüğü zaman

  Diyardan diyara sal beni”

Tutku dolu bir aşk ,nefes bulmuş  Nadir Şener’in dizelerinde..

    Irmaklar, yıldızlar, dağlar, yeşil ovalar,  ağaçlar, kırlar, sarp kayalar, uçurumlar, yollar ruhunu bulur türkülerimizde..

Türküler; sabırlı bir ananın gözündeki bir damla yaştır, mektuptur, bağda üzüm toplayan taze gelindir, tarihtir, el yakan bir dilim ekmektir..

   Bir sırrı yaşamaktır türkü dinlemek!

 “Bodrumlular erken biçer ekini

  Feleğe kurban mı gittin Bodrum hakimi

  Nasıl astın Mefaret Hanım kendi kendini

  Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini”

  İntihar eden Mefaret Hanım’ın acıklı öyküsü bir sır olmuş bu Milas türküsünde.Değişik rivayetler olsada  bu türküyle ilgili; Bodrum halkı mert demiş, dürüst demiş Hakim hanım için ama ölümüyle ilgili tek kelime etmemiş ağızbirliği yapmışcasına

Coşkudur, düğündür, şenliktir, neşedir türkü dinlemek!
Manda yuva yapar söğüt dalına yavrusunu sinek kapar birde sana sorar’

 Gördün mü gördün mü?’ , Şeker oğlan bacada yatar horozdan korkar..Cemilenin gezdiği dağlar meşelidir en büyük özelliği gaydırı gubbak olmasıdır.

    Bir isyandır türkü dinlemek!

“Hastane önünde incir ağacı

  Doktor bulamadı bana ilacı

Baş tabip geliyor zehirden acı

Garip  kaldım yüreğime dert oldu

Ellerin vatanı bana yurt oldu”

   Sevdiğine kavuşamadan veremden ölen bir delikanlının  acısı ağıt olmuş bu Yozgat türküsüne..

Bir yangındır türkü dinlemek!

“Ey sevdiğim sana  şikayetim var

N e sevdiğin belli ne sevmediğin

Bende bir insanım bir de canım var”

37 can..!Tıpkı Muhlis Akarsu’nun dediği gibi hepsi insandı hepsinin bir canı vardı.Tek dertleri; kiminin yüreğinde sevda yükü, kimin sıla özlemi ama hepsinin illede dertli sazları..

Türkülerden açılmışken söz ; her biri türkü gibi yaşayacak olan ozanlarımızı anmadan geçemedim ve Muhlis Akarsu’nun “Sevgi İnsana Yakışır” şiiriyle bitiriyorum yazımı..

Türkü tadında kalın.Muhabbet ile..

SEVGİ İNSANA YAKIŞIR

Gönül eliyle dikilen

Sevgi insana yakışır

Aşkın oduyla tutuşan

Sevgi insana yakışır

Seherde ağlayıp öten

Burcu burcu hasret tüten

Yusuf’u zindana atan

Sevgi insana yakışır

Sevgi haktan ibarettir

Gönülde işarettir

En büyük ibadettir

Sevgi insana yakışır

Akarsu’yum sevgi güzel

Dilde güzel telde güzel

Dosta giden yolda güzel

Sevgi insana yakışır..