Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Büyüdükçe Yalnızlaştık

Büyüdükçe daha çok yalnızlaştık!

Dönemimizde Kütüphanemiz diye sahip çıktığım “Yerkesik Kütüphanesi” ve çalışmalarımız çerçevesinde temel aldığım bazı amaç ve yol vardı.
Yüzde yüz kapasitenin üstünde olağanüstü, çok yönlü çalıştığım ve “yörem ve çocuklarımız” için amaç edindiğim bir yol, bir koşu, bir kütüphane idik.
Bir taraftan çürük yerleri onarıp
yıllara açmakla çalıştığım , bir yandan yerel yönetimin tüm tıkanıklıkları, olumsuzlukları, sorunları çözmek, engelleri aşmak için hiç yılmadan , durmadan, vazgeçmeden geçirdiğimiz 24 yıl. Bir taraftan bürokrasi, müdürlük, bakanlık kısmındaki çoğu işler eksiklikler, sorunlar, açtığımız bir yol bugüne.
Parası mı var? Binası mı var? Ya da olanakları malzemeleri mi ? Yok, yok, yoktu.
Ve, içindeki başbaşa yalnızlığımızda yaptığımız gece gündüz, mesai , saat uygulamadan yıllar.
Diğer yandan işleyişi ;
Çocuklarım, öğrencilerim ile geçirdiğim o mutlu olduğumuz, başarı, verim dolu yıllar, anlar.
Çok sevgi dolu kısmı.
Bir taraftan “Yerkesik Halk Kütüphanesi”ni tüm kamuoyunda saygın, güçle, güvenle, huzurlu, ilkeli taşımak.
Ve, Bakanlığımız misyonu, vizyonu ile buluşturmak.
Bir yandan programlar, kültürel etkinlikler .
Hiçbir programımızı, etkinliğimizi, işimizi iş usul olsun, diye yapmadık.
Ayaklarımız daima yere bastı. Her programın alt yapısı, çalışmaları vardı.
Program haline gelmişti .
O nedenle varlığımız güçle bugünlere taşındı. Yerkesik ve tüm kamuoyuna mal etmek gerekti, programlarımızı çıkardık .
Diğer yandan Yerkesik Belediye Meclis kararlarındaki sevgisiz, ruhsuz yıllar, önümüze getirilen sözlü , yazılı, huzur duymadığımız yıllar. Tam tamına 24 yıl.
Tüm bu zorlukların içinden 2007 li yıllara geldiğimizde ;
Öyle bir noktaya geldik ki, kapasitemiz , çalışmalarımız için amaç çoktan gerçekleşmişti.
Bir tek amaç vardı, bunun üzerinde koştuk, çalıştık, Yerkesik Halk Kütüphanesi.
Amaç gerçekleşti, hedefler çıktı ortaya.
Geldiğimiz noktada çalışmalarımızı aşağıya çekme şansımız yoktu .
Amaç gerçekleşse dahi olağanüstü çabalar, çalışmalarımız bizi hedeflere götürüyordu.
O çalışmalar, koşu koşulları kendiliğinden artık belirliyordu .
Neydi onlar? Yedi maddelik yöresel özelliklerle buluşan kütüphane programları .
Bu nedenle üst kata ihtiyacımız vardı. Bu çerçevede
Yerel yönetim o tarihte Yerkesik Belediyesi idi.
Tam yedi yıl o konuda mücadele ettim. İki başkan geçti, raporunu yazdım konuştum, anlattım, dirsek dirseğe kavga, çaba, mücadele . Yedi yıl büyük bir zaman dilimi.
Elde edemedim. Sadece alt katta kaldık .
Oysa ki, dolu dolu yaşattığım yerde attık çalışmalarımız ve ihtiyaçlarımız o noktada idi.
Yedi yıllık çabanın sonucunda hedefler bölümünü açamadım .
Eğer o yedi yıl elde etmek istediğim hedeflere çaba göstermeseydim mutsuz olurdum.
Hiç bir şey yapmamak sevdiğim, benimsediğim bir şey değildir.
O yedi yılda hedeflerimizi elde etseydik yerleştirdiğim program ve çalışmalarını açıyor olurduk .
Yerkesik Kütüphanesi çığır açardı .
Üstelik çok güzel bir şansımız vardı . Üst katın onarımı, yenilenmesi için İstanbul Kültür üniversitesinin saygı değer sahibi dev eğitimci Fahamettin Akıngüç beyefendi ile bir şekilde tanışmamız, iletişim kurmamız söz konusu olunca ve mimar inşaat ekibinin katkıları ve projeleri ile .
O binayı tamamen kütüphaneye elverişli hale getirip yolumuza devam edecektik.
Tüm yaptığımız işin, çalışmalarımızın farkına varmayan anlayışların olumsuzlukları içinde.
Malesef o dönem “Üst katı” elde edemedik . Şansımızı değerlendirme ortamı olmadı .
Bir gün oturup masamda karar aldım.
O an gibi anımsarım .
Bundan sonra günlük karar ve işlerin içinde çalışacak ve çalışmalarımızı, kapasitemizi biz kütüphane olarak aşağıya , geri çekecektik. Çektik .
Bazen şöyle düşünüyorum, tüm o koşu, koşullar, olumsuz, verimsiz ortamda koşmak insanda nasıl bir duygu oluşturur? Ruh hali hisleri neye uğrar? Yaralarımız oldu, hasar aldık ancak sardık. Yılmadık, bezmedik.Gideceğimiz yol belliydi .Hiç çelişmedik, bizi tutmayanlarla ayrı kulvarlarda olduğumuz için buluşmadık . Biz yolumuza devam ettik. Maddesel manevi asla yorulmadık.
Çalışma hayatım süresince hiç bir çekince kaygı duymaksızın özgürce kararlarımızı hayata geçirerek ama kütüphanemin ilkelerine kurallarına daima saygılı kalarak yürüdük .
Bir Anadolu Kütüphanesinin yaşadığı serüven daha bitmedi, yapacaklarımız
Kitaplaştıracağız.
Serüvenimiz bir belgesel geçidi idi.
Yukarıda saydıklarımız ana hatları, daha ara hatları koordinatlarında neler var?
Yazacağız.
Tüm bunlar bir yana gerek Valiliğimiz, gerekse Bakanlığımız çerçevesinde
Kütüphanemizi, ruhumuzu önemseyen sevgileri ile destek veren tüm yetkililer ve tüm personellerine daima teşekkür, sevgimi, saygımı görev bilirim.
O nedenle artık ayrıldım annemin koşulları artık destek gerekiyordu . Tam bir yıl oldu 12 Ekim 2018 de .
Kütüphanenin benden sonraki yolu, yol haritası neler olacak, kapasitesi ile hangi noktalarda çalışma içinde olması gerek?
Planları zeminle , çevreyle, çalışmaları ile eş güdümlü olması gerek ki, varlığı geleceğe güvenle, sağlam adımlarla temellerle oluşsun.
Biz kütüphanemizi sosyal, edebiyat, kültürel, basın, politik boyutlarımızı katarak.
“Kütüphanem ve yörem” başlıkları ile kaleme alarak, okulda, evde, yöremde şehrimde koşarak giderek evlerine çocuklarıma yaşadık, yaşattık.
Yaşadıklarımızın altını kalın kalemle çiziyorum , altın çağı olarak adlandırıyorum .
Yerkesikte
Bakanlığımızın bir dalının bulunması duygusundan daima mutluluk, heyecan, gurur duyduğum yıllar, tam 24 yıl.
Bu Bakanlığın bir parçası olmak ne güzel bir duygudur, heyecandır.
O ilk günkü gibi heyecanımı daima taşıdım.
Bu kütüphanenin bir parçası olmak, taşımak bambaşka bir duygu ve ruhtur.
Her geçen gün yalnızlaştığım, büyüdükçe daha çok yalnızlaştığım öyküsünün içinden geçtik, güneşi yardık.
Dikenli yıllarına rağmen “Kütüphanemi ve çocuklarımı” daima sevdim.

 

 

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..