Büyük – küçük gazeteler!..

Basın da büyük ve küçük denen gazeteler vardır... Bu büyüklük tirajla olduğu gibi, gazetenin güveni, okuyucusunun kalitesiyle de belirlenir. (mesela, Milliyet – Cumhuriyet )

Büyük gazeteler kuruluşları, yazarları – çizerleri, olanaklarıyla büyük toplumlara kendi çizgileri yönleriyle seslenirler... Çokta etkili olurlar... Ya küçük illerin – ilçelerin 300 – 500 – 800 tirajlı yerel gazeteleri...

Küçük bir mekanda, derme çatma bir baskı makinesi, bir iki kişi ile çıkmaya, sesini duyurmaya çalışan, kendisi küçük ama yaptığı iş büyük yerel gazeteler....

O ilçenin meseleleri ile uğraşan, onları afişe eden, bu sebeple de bu meseleden yararlananlar tarafından "tu kaaka" yapılan, susturulmaya çalışılan yerel basın... Burada yazanlar - Köşe yazarları amatörce o ilçede yaşadıkları, orayı sevdikleri için bu belalı işe girerler... Aslında para ve bir maddiyat almadan, idealistce, yasaların ortaya koyduğu cezayı yaptırımlara rağmen, kendi bildikleri doğruyu yazar dururlar...

Büyük gazetelerdeki yazarlar bir güvence altındadır... Basın cezalarını gazete öder, aldıkları bir ücret vardır.... İsimleri, itibarları vardır, vardır... Yerel basının hiçbir şeyi yoktur... Resmi ilanı bile alamaz...

Belediye için zor bir yazı yazmışsa, Belediye başkanı Belediye'ye ait ilanın il gazetesinde yayınlanmasını isteyerek gazeteyi zorlar....

Satıştan bir geliri yoktur. Satış büroları, noktaları olmadığı için Büyük gazeteleri satan bayiler lütfen alırlar ve bir köşeye atarlar....

Küçük çocukların ellerinde birkaç tane satılmak için dolaştırılıp durulur... Birkaç abone, resmi daireler, sonra da parasız verilen yerler....

Zaman zaman işlerine gelmeyenler tarafından tehdit edilir ve hatta darp edilir, maddi zararlar verilir...

Yöneticiler de bu küçük gazeteleri korumazlar, laf olsun kabilinden, ancak demeçleri, söyleyecekleri bir şey varsa, resimleri çıksın, arada bir görünsünler diye hatırlarlar... Aslında bu küçük gazetelerin sahipleri, yazarları, çalışanları bence büyük adamlardır... Ben de bu gruba giriyorum....

Övünme oluyor ama "fazla tevazu da hakikatları saklar" diye böyle yazmak zorunda kaldım... Bizler para almadan ama yüreğimizde, beynimizde, vicdanımızda iyi şeyler yaptığımıza inanarak, yukarda anlattığım rizikolara rağmen yaşadığımız mahallin iyi olması, büyük–küçük oyunların döndürülerek ilçe halkının haklarının yenmemesi, onlara doğruyu anlatmak için yazarız...

Severiz, seviliriz, bazen bizleri sevmeyenler de vardır...

Ama okuduğunuz sayın okurlar: Küçük denen gazeteler de büyük değil mi ?

Bu defa okurken büyük gazete havasıyla okuyun...

Verdiğiniz bu değer bize yeter...