Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Ocak '20

 
Kategori
Edebiyat
 

Büyük Grupların Sırrı

Aslında bazen büyükmüş gibi görünen hareketler gruplar vardır ki; bunlar kendilerine dava adamı, inanmış adam süsü verme konusunda çok mahirdirler. Ancak şartlar elverdiğinde şiddetli bir sınava tabi tutulduklarında bu durumun aslında sanıldığı gibi olmadığı ortaya çıkar.

O halde insanları bir arada tutan en önemli bağ nedir sorusu gündeme gelebilir ki; bu soruya birden çok cevap verilebilse de verilebilecek en önemli cevap menfaattir denilebilir. Daha fazla kazanma, daha fazla korunma, daha fazla hayatta kalabilme, imkânlara ortak olma denilebilecek menfaat ideoloji kılıfının içine yedirilir. O yüzden büyük gibi görünen hareketler çoğu zaman, sanıldığı kadar büyük olmayabilir.

Bir hikâye vardır; malum Hacı Bayram Veli Ankara civarında yaşamış ve Malakat gibi değerli bir eser vermiş zat-ı muhteremden de ne yazık ki fazlaca eser geriye kalmamıştır. Şekli olarak bir cami ile Ankara’da temsil edilen veli felsefi anlamda ne kadar halkın hayatına, yaşantısına tesir ettiği büyük bir soru olup; ne yazık ki unutulmuş değerlerimizden birisidir.

Kendisine atfedilen bir hikâye vardır ve özetle;

Yer, yine Ankara. Tarih, 14. asrın sonları. Bundan altı asır kadar evvel.

Vergiden ve askerlikten muaf tutulan Hacı Bayram Veli Hazretlerinin müritleri, günden güne çoğalmaktadır.

Devrin padişahı Sultan II. Murad, bu durumdan kuşkulanır. Bir ferman hazırlatıp gönderir. Hacı Bayram'a, sadık müritlerinin sayısını bildirmesini emreder.

Hacı Bayram ise, gelen hükümet görevlilerine "Benim sadece bir buçuk müridim var" diyerek, bir imtihan zemini teşkil eder: Sırf imtihan maksadıyla, kendisine halis mürit olanları Allah için kurban edip keseceğini söyler.

Neticede, bütün müritler dağılıp gider. Sadece bir kadınla bir erkek "Canımız şeyhimize fedâ olsun" diyerek kalır.

İşte, yüz binlerce müridi olduğu tahmin edilen ve zamanın hükümetini endişeye sevk eden Hacı Bayramın gerçek mürit sayısı budur: Bir buçuk mürit.

Bir hareketin nüvesini en başta en ufak bir menfaat beklentisi olmayan kişiler yapsa da daha sonra o hareketin başına geçecek kişileri hareketin başına geçirme konusunda muvaffak olamayabilirler. Hareketin doğum evresinden sonra büyüme evresinde bir ışık gören hemen çoğu kişi söz konusu harekete dâhil olurlar. Bu bir nevi leşe konan sinekleri andırsa da leş ortadan kalkınca ortada sinek minek kalmaz. Ya da hava yazdan kışa dönünce ortadan sinek görülmesi mümkün değildir. Farzı misal yazın çokça gördüğümüz sinekleri bugünlerde göremiyoruz.

Akla nedense şu sorular genelde gelmez.

Yaz sinekleri kışın nerededir?

Sineklerin ömür süresi nedir?

Kış boyunca sinekler nerede gizlenir?

Tabi bu ve bunun gibi sorular anlamsız olsa da dersler de yok değildir. O halde sineklerin ortaya çıkması için şartlar;

Sıcak hava

Kirli ortam, leş, dışkı, çöp gibi bakteri yuvaları.

Tüm bunlara rağmen kim diyebilir ki sinekler gereksizdir. Doğal hayatın akışının sonuçlarından ve belki de nedenlerinden biridir. Gereksiz olan, gereksizse olmaz, gerekliyse vardır bir sebebi. Sadece biz bilmeyiz hatta merak da etmeyiz.

 

Bildiğini biliyorsun,

Bilmediğini biliyor

Hislerini seziyorsun

Rüya görüp süzüyorsun

Ufak çıkar biliyorsun

Çıkan canı, görmüyorsun

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara