Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '10

 
Kategori
Eğitim
 

Büyük resim…

Bundan yaklaşık beş yıl önce, askere operasyon yapılacağını, içeride ele geçirilen komutanların yaka paça içeri alınacağını…

Hatta bununla da yetinilmeyip…

Askeri birliklerde PKK yandaşlarının ihbarlarıyla kemik araması yapılacağını bununla da kalınmayıp adlarını bile zor söyleyebildiğimiz birçok darbe senaryosu ortaya çıkarılacağı söylenseydi…

Sanırım herkes kahkahayla gülerdi.

Evet, gülerdi ama bunların hepsi gerçekleşti.

Tabi bununla da kalınmadı.

İş o boyuta vardı ki, Genelkurmay’da fuhuş operasyonu bile yapıldı.

Şimdi bazılarınızın “yuh artık” sözlerini duyar gibi oluyorum.

Ama olay farklı…

Tüm bu olayları anlamak için hani derler ya, büyük resme bakılması gerekir…
İşte tam anlamıyla öyle…

Sadece bir olaya odaklanmak, olayın hangi nedenle yapıldığını anlamamıza yetmez.

Bu gün Genelkurmay’a yapılan operasyonu tek tip ve paralı askerlikle birlikte düşünmezseniz, siz büyük resmi değil, sadece size gösterilene odaklanıyorsunuz demektir ki asla doğru sonuca götürmez.

Şimdi bir süredir orduya karsı yapılan operasyonlardan bazılarını birazcık hatırlayalım.

Ama daha öncesi de var.

Tuncay Güney isimli haham açıklamalarda bulunurken neyi itiraf etmişti “Ergenekon= TSK’ dır.”

Zaten bu söz tüm bu olayların başlamasına sebep oldu. Bu sözden çok kısa bir süre sonra…

Birçok askeri birliğimizin bahçesi sadece bazı PKK’lıların suçlaması nedeniyle delik deşik edilmedi mi?

Peki, ne aranmıştı hatırlıyor muyuz?

Unutmayanlar bilir…

Sözüm ona, askerin öldürdüğü faili meçhullerin kemiklerini.

Sonuçta hiçbir şey çıkmadı ama bu operasyonla da öğrendik bundan sonra PKK’ya yönelik eylem olmayıp…

Tam tersine PKK’ ile mücadele eden askerlerimiz suçlu görülmeye başlanılmıştır.

Bu süreç bir biri ardına ortaya çıkarılan ve adlarını bile tam olarak sayamayacağımız operasyonlarla devam etti.

Ve sonunda çok ağır…

Ağır olduğu gibi son derece de iğrenç bir suçlamayla genelkurmayın en mahrem yerlerine kadar girildi.

Şimdi diyeceksiniz ki bu olayda büyük resim nerede?

Neredeyse her türlü AB ve ABD belgesinde adamlar açık açık ne istiyordu?

Ordu; üniter yapı, ulus devlet, etnik bölücülük gibi konularda asla konuşmasın.

Sonra…

Ordu sivil otoritenin emrine girsin.

Güvenlik politikalarını hükümet belirlesin…

Yani…

Yanisi şu?

Bu ordu tüm her şeye rağmen BOP’ sürecinde aktif rol almak için istekli değil.

Bu nedenle tasfiye edilip yerine tamamen hükümetin emrinde paralı ordunun getirilmesi hedefleniyor.

Bütün bunları yapabilmek için de mevcut ordunun itibarının yok edilip, lekelenmesi ve işe yaramaz olduğunun gösterilmesi gerekiyor.

İşte tüm bu operasyonlar bunun hayata geçirilmesidir. Başka bir şey değil…

28–10–2010

Nusret KEBAPÇI

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..