Büyük şehirde yaşamak

Bir İzmirli olarak son zamanlar da yaşanan olumsuzluklar bu güzelim şehri yavaş yavaş benden soğutmaya başladı. Çok gergin bir şehir, çok mutsuz. Artık eğlenirken bile içimizde şiddeti barındırıyoruz.

Sanırım büyük bir şehirde yaşayabilmek için öncelikle stresle baş edebilmenin yollarını öğrenmemiz gerekiyor

Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de büyük kentlerde yaşanan aşırı, düzensiz kentleşme ve sanayileşme nedeniyle çevresel değerlerin olumsuz bicimde etkilendiği görülmekte. Nitekim bu duruma bir dur diyenimiz bile yok. Buna sebep olanlardan bir kaçı ise sorumluluklarımızı yitirmemiz ayrıca çevre kirliliği ve gürültü kirliliği . Artık evden dışarı çıkmak istemez bir hale geldim.

Son olarak yılbaşı gecesinde gözümüze yansıyanları birde ben anlatmak istiyorum. Sizce ne derece doğru çevremizde ki insanlara saygısızlık yapmak. Taksim meydanında yılbaşı gecesi yaşananlar; bir maganda tabancasından çıkan kurşunun zavallı, hiç suçsuz günahsız bir kardeşimizin hayatını sona erdirmesi. Ne derece doğru o gece herkes gibi eğlenmeye hakkı olup da dışarı çıkan genç kızlarımızın başına gelenler. Eğlenmek yerine tacize uğrayıp gecelerini mahvetmeleri. Kim bilebilir ki psikolojileri bu durumu ne zaman üzerinden atmaya yardımcı olacak.

Geçtiğimiz günlerde sayfama Gürkan arkadaşımızdan bir mesaj geldi. Gürkan bir İstanbullu olarak bana bir soru sormuş yaşanılacak yer İzmir mi? Yoksa Çanakkale mi? diye. Aslında cevap çok açık. İnsan kendini nerede mutlu ve huzurlu hissediyorsa yaşayacağı yeri keşfetmiştir bile. Bende bu saydığım özeliklerin Çanakkale'de olduğunu gördüğüm için yaşamak istediğim şehrin orası olduğunu sürekli dile getirmekteyim zaten.

Çanakkale'de yaşamak istememin en büyük etkeni gürültü kirliliğinden uzak olması. En büyük özlemim ise sabah kalktığında kordon da yürüyüş yapmak ve güzel bir kahvaltı etmek.

Unutmadan stresten kurtulmak için mutluluk hormonlarımızı harekete geçirmeliyiz. Bunun da en iyi yolu tahmin edeceğiniz üzere âşık olmaktır, ama çikolatayı da küstürmemek gerek. Onun yeri apayrı...