Marka olabilmek

Marka konusunun ayrıntılarına girmeden önce marka kavramının bir çerçevesini çizmek, ayrıntıları ise bu çerçevede tartışmak istiyorum bugün bu yazımı hazırlamamın amacı hafta sonu tatilinde Konfor mobilya fabrikasının 04.02.2007 tarihinde Çeşme altın yunus otelde vermiş olduğu sempozyumda ki görüşlerimi bildirmek.

Marka gerçekte ne demektir?

İlk akla gelen bir ürün ya da hizmeti rakiplerinden ayrıştırmaya yarayan bir isim, bir işaret veya sembol olarak tanımlarız. Her insanın bir ürün ya da hizmet hakkında farklı düşünceleri, farklı algıları vardır ve onları bir merdiven olarak düşünürsek tüketici zihninde farklı basamaklara oturturuz. Burada ki en büyük amaç ilk basamağa yerleşmektir.

Marka tüketicinin ürünle kurduğu bağdır, ismini duyduğunuzda logonuzu gördüğünüzde tüketiciye hissettirebildiklerinizdir marka. Marka ürününüz değildir, marka tüketicilerin zihninde sizin için açtıkları bir odadır.

UNUTMAYIN SİZ ORADA SADECE KİRACASINIZDIR

O odayı kiralayabilecek kadar şanslıysanız, içini istediğiniz gibi döşersiniz. Ve iyi bir kiracı olursanız ileride odayı büyütme şansınız kesinlikle olacaktır

Peki, marka ne değildir?

Marka özellikle sadece etkili iletişim kurarak, güzel logo tasarlayarak gerçekleştirilemez. Marka kesinlikle bir ekip çalışması sonucu oluşur. Ben burada çalıştığım sektör ve sempozyum’ u yorumlama amacım olarak mobilya sektöründen bahsetmek istiyorum.

Marka her anlamda çok önemlidir. İyi marka olabilmek için çok savaş vermek gerekir. Kötü bir marka olmak ise hiç zor değildir. Hani yazımızın başlarında markayı merdivene benzetmiştik ya işte merdivenin kaçıncı basamağında olursanız olun sizi mutlaka dibe düşürmek isteyenler olacaktır. İlk önce bu tepkilere karşı göğüs gerebilmek için neler yapılmalı?

Markanın oluşması için gerekli olan özellikleri bünyenizde barındırdığınız sürece yücelebilirsiniz

Mamul üretiminde ürünün kalitesidir önemli olan. Ürünü doğru zamanda doğru yerde kullanmaktır.

Bu çarkı döndürmek elbette ki çok kolay değildir. Yapılan çalışmalar bir disiplin çerçevesinde olacaktır kısacası herkes kendi görevini yaparsa yapılan işler kısa süre içinde bitecektir. Bu da aynı zamanda daha fazla üretim demektir.

Burada yöneticilerimize büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. Sözlerimin kesinlikle yanlış algılanması istemiyorum ama belirtmeden de geçemeyeceğim “herkes patron olabilir ama iyi bir yönetici olamaz”.

Ya sonrası; işte büyük sorumluluklardan biri daha. Ürününü iyi pazarlamak iyi bir pazarlama stratejisi oluşturarak hareket edilmeli. Bu durumda öncelikle empati kurarak kendini tüketiciye daha rahat anlatabilir ve tüketici ihtiyaçları çerçevesinde ürününü iyi pazarlayabilirsin.

Mamulü iyi pazarlama tüketici ihtiyacına göre belirlenir. Bununla da bitmez mamul de alınan sonuçları müşteri memnuniyetiyle tamamlarsınız. Bu döngüyü sevkıyat ile tamamlandığı düşünülür ise işte siz marka olamamışsınız. En büyük amaç ise satış sonrasında da mamulün arkasında durmaktadır.

Tüm çalışanlarıyla her zaman ürünün disiplin kalite ve satış sonrasıyla arkasında durarak üretilmesidir Konfor Mobilya Çalışanların motivasyonunu yükseltmek adına yapılan yemekte ÇETMEN AİLESİNE Sempozyumun sunucusu; Yeditepe üniversitesi Dekan Yrd. Doç. Dr. İzzet BOZKURT’ a Ve organizasyonu yapan halkla ilişkiler sorumlusu Ayşegül ÇAM ve Yasemin CAN’ a KONFOR MOBİLYA Bünyesinde çalışan arkadaşlarımız adına çok teşekkür ediyorum.

Bir marka tüketicinin zihninin köşesinde yer alan dünyanın en değerli gayrimenkuludur.”