Büyükada'nın SİMİT TOSTU!..

Günlerden bir gün sayın Muzaffer Cellek abimin yolu Büyükada’ya düşer ve bir tesadüfle girdiği ismini şu an hatırlamadığı bir kafede simit tostla tanışır. Bir tanışır pir tanışır, simit tostun tadını unutamaz ve aylar boyunca tadı damağında kalan bu tadın tarifini niye almadım diye hayıflanıp durur. Çünkü arada kilometreler vardır ha deyince kuş misali uçup İstanbul’a da gelemez. Onun için sonunda Leyla’ya konuyu açarak “Büyükada’ya yolun düşerse bu tarifi benim için al” der. Der demesine ama Leyla’cık işinde gücündedir, taa Sarıyer’den adaya gitmek de epey zahmetlidir. (Muzaffer abim yanlış ata oynadığını fark edememiştir)

Cellek abim İzmir’lerde simit tost diye yanıp tutuşadururken bir vesileyle bana yazdığı yorumda konuya ufaktan değinince; sayın abim dedim, tam kadınına söyledin. Ben hemen bir koşu gider alır gelirim, bana güven gerisini merak etme sen. Dedim de birkaç gün Leyla’m da gelir diye bekledim, baktım ki gelemiyor beenmaya Özlem’e söyledim. O da beni ekince “Kızım Sema kimseden hayır yok sen düş kendi başına yollara” dedim ve koyuldum tek başıma ada yollarına.

14 Kasım Cuma öğleden sonra Büyükada’daydım. Tam Muzaffer abimin dediği gibi yaptım, vapurdan inip de rampa yukarı çıktım; ama kafenin ismini bilmediğim için biraz fazla çıkmışım. Simit tost yapan bir yer varmış diye sorduğumda biraz aşağıda saat kulesinin karşısında Güven Kafe dediler.Yani hafif rampayı çıkıp saat kulesinin önüne geldiğinizde başınızı sola çevirdiğinizde Güven Kafeyi göreceksiniz.

Dışarıda bir masa seçip oturduktan sonra yanıma gelen delikanlıya olayı anlattım. Pek bi memnun oldu, başladık sohbete… (Ben Muzaffer abime demiştim, gül yüzüme kimse dayanamaz tarifi cebimde bil diye) Güven Kafenin sahibi Yusuf Kaya Kastamonulu imiş, oraya pek uğramazmış. Sorumlu olan kişi Mahmut Dursun ise Karslı, evli ve adada oturuyor, iki amca oğlu ile birlikte orada çalışıyor. Simit tostu yapan Bilal Dursun., Mahmut amca oğullarına da evini açmış hep birlikte yaşıyorlar. Üçü de doğu insanına has sıcaklıkla benimle sohbete koyuldular.

Simit tostun hikayesini öğrenmek istedim. Nereden esinlenmişlerdi, bu simit tostun tarifini ya birinden almışlardı ya da bir yerde yiyip de mekanlarında uygulamışlardı. Mahmut başladı anlatmaya; bir gün önceki günden kalan simitleri değerlendirip kendilerine tost yapmışlar, bir müşteri de görüp istemiş. Bakmışlar ki çok beğenildi bunu özellikle menülerine almışlar ve simit tost doğmuş böylece…

Gelelim tarifine: Aslında çok yabancı olduğum bir tarif değil. Muzaffer abime de söylemiştim, ben simidi dörde bölüp, bıçakla bir kenarlarını kesip, içine taze kaşar koyup 5 dk kadar tost makinesine koyduğumda, kaşar simidin içinde eriyor ve çıtır çıtır olan simitte harika bir tat yakalıyordum. Hatta birkaç kez salam da koyduğumda çok beğendiğim, damağıma çok lezzetli gelen bir tat keşfetmiştim.

Mahmut’un tarifinde ise özellikle sucuk var. En çok tutulan hangisi diye sorduğumda sucuk, kaşar ve domatesli sucuk tost dedi. Simidi ikiye bölüyorsunuz, kaşar, ince dilimlenmiş domates ve sucuk koyup, tost makinesinde 5 dk kadar tutuyorsunuz. Çıkardıktan sonra birkaç parçaya daha ayırıp servis tabağına koyup afiyetle yiyorsunuz. Özellikle belirteyim ki yağ yok, yağ sürmüyorsunuz. İç malzemesi arzuya göre değişebilir. Beyaz peynirli, kavurmalı, pastırmalı ya da benim yaptığım gibi salamlı da olabilir.

Kafede simit tostun dışında çorba, yumurta çeşitleri, kahvaltı, börek çeşitleri, hamburger, sandviç çeşitleri, köfte, tavuk şiş, mantı, spagetti, pizza, salata, sütlü tatlılar, prefiterol, tramisu vs. de menülerinde mevcut. Lüks bir mekan değil ama sıcak, Büyükadaya has bir mekan. Sabah kahvaltısında, akşam beş çayında ya da öğlen yemeğinde rahatlıkla karnınızı doyurabileceğiniz menüye sahip. Fiyatlar da Büyükada rayicine göre normal. Benim yediğim simit tostun (Bol sucuk, kaşar ve domatesli) fiyatı 4 lira. Tostun parasını ödedim ama içtiğim çay ve kahve müessesenin ikramıydı. Bilal kardeşime teşekkür ediyorum...

Eveet Muzaffer abim umarım seni tatmin edici bir tanıtım olmuştur, sürçü lisan ettiysek affola... Elimden geleni yapmaya çalıştım. Ha bu arada Garden Fiesta'ya gitmeden önce, Leyla'nın evinde (Tüm malzemeyi bir gün önce götürmüştüm) iki arada bir derede yaptım, vallahi pek nefis oldu. Zaten hiçbir zorluğu yok da belki simitin içine bu malzemeleri koyup da tost makinesinde ısıtmayı akıl etmemişizdir. Eminim ben gibi yapanlar da vardır. Bir kez de bu tarifle deneyin derim... Şimdiden afiyet olsun...

Cafe GÜVEN
23 Nisan Caddesi No: 7
Tlf: 0216 382 64 38

Sevgilerimle...