Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Büyümek...

Büyümek...
 

Her geçen günü hayatınıza kattığı yeni bir şeyler olduğunu hissetmek bu galiba. Yeni bir güne uyandığınız her sabah, hayatınıza yeni bir şeyler katıyor. Ve galiba "büyüyorum artık" diyorsunuz.

Ben her gün biraz daha yaşlandığımı hissediyorum bunu diyorum ama henüz yirmili yaşlarımdayım: ) Ama ne bileyim sanki her sabah omuzlarıma yeni bir sorumluluk yüklüyor, yeni bir görev veriyor gibi geliyor bana.

Eskiden ne güzeldi oysa...

Uyanırdım sabahları acaba bugün ne yapsam, nereye gitsem, nasıl bir plan yapsam diye düşünürdüm. Şimdi ise kendim için yapacağım planlardan önce bugün yerine getirmem gereken sorumluluklarımı düşünür oldum. Henüz bu yaşımda bu kadar sorumluluğum ve yapmam gerekenler için duyduğum bir endişem varsa, ben ilerde evlenip çoluk çocuğa karıştığım zamanlarda güne nasıl sorumluluklarla başlarım acaba diye daha büyük kaygılar duyuyorum bazen.

Her yaşın kendisiyle getirdiği güzellikler vardır mutlaka. Şimdi sadece kendim için yapmam gereken şeylerin sorumluluğunun ağırlığını duyuyorum ama yinede içimde bir yerlerde tükenmeyen umutlarla sorumluluklarımdan garipte bir zevk duyuyorum. İlerde de yaşadığım yaşın ve bulunduğum konumum gereği oluşacak sorumlulukların tarifsiz zevklerini yaşayacağımdır.

Bildiğim bir şey var ki her yeni gün bir öncekinden daha farklı oluyor benim için.

Belki de "BÜYÜYORUM? ? "

Sabahları uyandığımda yapmam gerekenler ve ne kadarını bu güne sığdırabilirim acaba diye düşünmeye başlıyorum artık ama önceden "ilk canın ne isterse onu yap nasıl olsa yetişmeyene yarının olacak" derdim kendime.

Peki neden şimdi yarınıma bir şey bırakmak istemiyorum? ? ?

Belki hayatla daha iç içe olmak bana yarın için ne olacağını bile göstermediğinden dolayı bugünden her şeyi halletmek istiyorum ve bu caba da beni bazen yoruyor.

Kendime tek tesellim "daha da yaşlanıp olgunlaştığın zamanlarda bugünkü kadar az sorumlulukları arayacaksın kızım, şimdiden söylenme en iyisi" demek oluyor. İşte bu züğürt tesellisi de haliyle geleceğimden korkutuyor beni ve büyümek istemiyorum.

Ne çaredir bu yaşacağım sürecin bir engeli yoktur.Doğanın bile kanunu değil mi ki bu!!!

İnsanoğlu doğar, büyür, yaşlanır ve ölür...

Ben istesem de istemesem de doğum aşamasını geçmişim ki dünyadayım, ee ben istiyorum hadi öleyim diye bir seçeneğimde olmadığına göre o aşamaya gelene kadar da öncelikle yaşamam gereken süreçlerim var.İşte sanırım şimdi büyüme dönemimdeyim ve yaşlanmaya kadar da bu durumla uzun süre birlikte olacağım. Bunun da kaçışı olmadığına göre en iyisi tadını çıkartmaya çalışmak.

Şunu iyi biliyorum ki istersem tadını çıkarayım, istersem kendime zehir edeyim bu dönemi, ama en son aşamaya (ölüm günü kadar yani) gelene kadar bu süreci de doldurmam gerekecek...

Ben "BÜYÜMEK" istemiyorum desem de büyüyeceğime göre en iyisi buna alışmak olacak galiba, zor ama...

Mutlukla geçireceğimiz nice yaşlarımıza...

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..