- Kategori
- Şiir
ÇAĞ
Kıpkızıl bir belirsizlik, dört bir yanda.
Durmaksızın kaygi üreten,
organik birer dinamodur artık,
bedenlerimiz,
Ve her sarsıntıda parçalanıp dağılan
jeolojik bir pudinge dönüşmekte,
zihinlerimiz.
Kaygı, acı ve akışkan zaman,
artik hep el ele,
her kösebasinda;
Denizlerde, gökyuzunde ve yerde.
Hele de,
zamanın ruhuna uygun, yuksek debili
büyük akış şelalerinde.
Ve çaresiz gibidir artık karsisinda,
o, tarihsel bilgeliği ile,
zihin, ruh ve bedenlerimiz.
Çoğu "san-al" çözümlerle,
dev'asa dijital hastahanelerde.
Yine de,
"Boşver!" mi demeli?
ve "Kabul et artık bu acı gerçekliği",
Yoksa yeniden inşaa mı etmeli,
içten içe, belki de sinsice,
geçerli, ve post-modern
yeni türden bir iyimserliği?
Kendimizce...
Tarihsel deneyim ve erdemlerin,
topraklarına kuvvetlice basan,
dev birer mermer sütunsa ayaklarımız,
ve an'ı öğütüp sindiren organik bir değirmenken,
her daim aç -sandığımız- midelerimiz,
her koşulda çözümü bulmalı zihinlerimiz!
İşte bunu bilmektir
belki de artık;
güvencesizlik sarmalında salınan
yegane bilgeliğimiz.
İ. Ersin Kabaoğlu,
18 Subat 2022, İzmir