- Kategori
- Aile
Çağdan'a mektup

Sevgili Çağdan,
Gençliğim kadınlara pozitif ayrımcılık yapmakla geçti ve zannettim ki böyle yaparsam kadınlar yol olacak. Sonradan fak ettim; pozitif ayrımcılık bile kadını küçük görmekmiş! Hayatım boyunca kadınların ne önde, ne geride, omuz mesafemde durmalarını arzu ettim. Çünkü onlarla eşit haklarım olmalıydı. Hayatı birlikte paylaşmalıydık.
Annemin bile şaşırdığı üzere yıllarca yemek, ütü, temizlik, çocuk altı temizleme, çamaşır yıkama, her türlü işi eşimle paylaştım. Tüm erkekler beni aşağıladı ama olsun dedim, modern erkek hayatı eşiyle eşit paylaşır.
Erkekler de insandır. Onları da yetiştiren aydın zihniyet onu erkek değil insan yapar. Bu anlamda babam Ünal Yiğit gördüğüm en örnek babadır! Varoşlardan gelip bir adam kendini bu kadar mı yetiştirir! Biz annem dahil hepimiz babamın çalışkanlığını örnek almışızdır. Babam hayata 5 yaşında hamal olarak başlamıştır. Eğitim (öğretim değil) son derece önemlidir.
Aydın erkekleri aydın kadınlar yetiştirir. Sizler benim arkadaşımsınız. Yıllardır benimle münasebetiniz var; bir kez bile size erkeklik tasladığımı gördünüz mü?
Annem Işıl Yiğit de 1967 yılında Anadolu Üniversitesi'nden mezun olan mini etekli bir kadın olarak beni yetiştirmiştir. Annem 1970’lerde Diyarbakır’da mini etekleriyle gezmiş bir kadındır. Hamile, hamile Diyarbakır sokaklarından TCDD’deki işine gitmiş ve kimseyi tahrik etmemeyi başarmıştır.
Sonuç ortada! Çocuklarınızı, erkek evladını yetiştirirken, bu söylediklerim kulağının arkasında olsun...
Bu ülkeyi ve bu milleti bizler değiştireceğiz! Başkalarını eleştirmeyi bırakıp işimize bakalım...
Sevgilerimle,