Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '18

 
Kategori
Deneme
 

Çağdaş Demokrasilerde Halk Örgütlü Olmaz Birey Donanımlı Olur

Çağdaş Demokrasilerde Halk Örgütlü Olmaz  Birey Donanımlı Olur
 

Hak almak için insanları örgütleyip sokaklara saldılar. Eh biraz hak da aldılar. Aldıkları, sokaklarda dökülen kan, kırılan cam parasına yetmedi. Sonunda hava aldılar. Örgütlü direnişlerin kazanımları zaten örgütsüz de verilecek olandan fazla değildir.

Halk ordu değil, kimseye karşı savaşamaz; bir ülkenin düzeni sokaklarda kurulamaz; insanları doğru yaptığına ikna edeceksin, tek yol bu.

Bilmeyene Allah bir desen itiraz eder; insanları değiştireceksin. Adam korkuyor, adam düzenin kölesi olmuş; sen kalkmış Taksim’e gel diyorsun. Kapitalizm ne diyor “Yollar yürümekle aşınmaz” Senin yürümen, Taksim’in adamların umurunda değil. Hatta destekliyorlar, kargaşa işlerine geliyor, esnafın üç beş camı kırılsa nolur. Hatta belki el altından organize ediyor.

Şu dernek mernek var ya demokrasinin önünde takoz. Çünkü insanlar bu şekilde haklarını alıp seslerini duyurduklarını sanıyorlar. Yanlış olduğu nereden belli? Üyeler toplantılara zorla gidiyorlar.

Bizim halkımızı bir araya getir de hangi amaçla getirirsen getir. Ne var bu bir arada olmakta, birlikte olmakta anlamıyorum! Bu topraklarda iyiler ve kötüler, iyi ve kötü amaçları için birlik ve beraberlik argümanını kullandılar ve hep başarılı oldular. Halk aydınlara bakıyor. Aydınlarımız nere giderse halk da peşinden gidiyor. Hata varsa önce aydınlar sorumlu. Adam elinde taş, Taksim’de pencere cam indiriyor, koskoca profesörsün (öğretmensin, memursun, ya da en azından okumuş) utanmadan peşinden gidiyorsun; gerçekten yazıklar olsun!

Bir ülkede kanuna ihtiyaç kalmadığı gün gerçek demokrasiye ulaşmışız demektir. Bu hedefe yumruklar sıkılı, ihtilalcılar gibi naralar atarak ulaşılabileceğini düşünebilir misiniz? Dünyada savaşarak da barış sağlanmıştır ama uzun ömürlü olmamıştır. Demokrasi nehirleri sel gibi akmaz, suyun kaynağından gelmesi gerekir. Demokrasiyi insanların beyninde, yüreğinde yaratmanız lazım. Yani zorla demokrasi olmaz.

Halkı örgütle ki savaşsın diye… Milyonlarca siyasi yapılanma, sosyal medya, dernek, vakıf, cemiyet, tarikat, çevre örgütü, kanarya sevenler derneği, bilmem ne örgütü… Demokrasi bu tabloymuş… Kırarım ben bu tabloyu! Halkı kandırmayın! Haklar zorla alınamaz. Kırk haramiler yöntemine ihtiyaç yok. Ağaç Hareketi devlet düzeniyle biz hakları alırız. Hem de vitrin taşlamadan, cam kırmadan. Türkiye’yi Amerika’ya satanların itibarı iade edildi de Amerika’dan kurtaranların(Deniz Gezmiş ve arkadaşları) itibarı niye iade edilmedi? Biz iade ederiz. Atıf hocalar yanlışlıkla asılmışsa onlarınkini de iade ederiz.

Bu işin yolu aç insanları sokağa salıp cam çerçeve kırdırmak değil eğitip haklarının bilincine ulaştırmak. Halk eğitimsiz, donanımsız; sana cam çerçeve kırıyor,  öbür tarafta bir paket bulgura oyunu satıyor. Halk mücadele edecekmiş, savaşacakmış, aydınlar yazarlar bu yolda ölecekmiş, demokrasi ağacı onların kanlarıyla sulanmalıymış!

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..