Şikayet Edersen Suç Bulunur, Şikayet Etmezsen Ölüm Kalım Yoksa Suç da Yoktur

Açın kanun kitabını gündelik hayatta karşılaştığımız bize yapılan çoğu şeyler suç.

Herkes her şeyi şikâyet etse yargı kilitlenir.

“Şikâyet et, hakkını ara” derler, ben de diyorum ama değsin. Komşu televizyonu çok açmış sesten rahatsız olmuşsun, rica edersin kısar.

Mesela ölüm kalım yoksa ben böyle şeyleri hiç şikâyet etmem.

Neler şikâyet edilir tam bilmiyorum ama şikâyet konusu yapılan çoğu şeyin konuşarak çözüleceğini sanıyorum.

Örneğin bende şikâyetlik bir durum varsa haklı bile olsam kanuna gitmeden aramızda çözmeye çalışırım.

Gerçi bazıları da benim gibi yapıyor fakat yöntemleri farklı, bam güm!

Ya şimdi kardeşim ne olacak şikâyet edeceksin de, haklı bile olsan hakkını alamıyorsun sen mahkemelerde sürün, çektiğin rezilliğe değmez param gitsin malım gitsin lanet olsun deyip döner arkamı giderim.

Ama insanların bu durumunu kullananlar var, hissedersem kendim sürünür onu da süründürürüm.

Psikopatsa “Haklısın abi ne istiyorsan al git!” Ya da tabana kuvvet uzaklaş.

Kimseden bir beklediğin yoksa kimseyle işin yoksa kendi halinde biriysen ancak bir kötü şans hayatını karartabilir.

Memuriyette işe geç kaldım. Poğaça almak için börekçiye girdim. Aceleyle kapıdaki çocuğu görmemişim. Çıkarken önüme durdu: “Bağırsaklarını dışarı veririm!” Hadi lan anlamında gülerek uzaklaştım. Nalbur beni durdurdu: “Verilmiş sadakan varmış, o p… doğru söylüyor, aynını iki kişiye yaptı” Hala şimdi bile yaşadığıma şaşıyorum! Kalıp didişsem sonuç belli. Böyle durumlarda arkama bakmadan uzaklaşma alışkanlığım belki de hayatımı kurtardı.

Başkasının mutlaka şikâyet edeceği çok durumla karşılaştım, boş verdim. Herkesin hayatında en az on defa şikâyet edeceği durum olur. 80 milyon şikâyet etse 800 milyon şikâyet eder.

Bizim gibi insanların adliyede dosyası bile yoktur.