Çağdaş Sanat Fuarı'ndan...

Art Bosphorus 2011 Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı 

Ülkemizde düzenlenen sayılı çağdaş sanat fuarlarından biri olan, Art Bosphorus Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı, 28.04-1.05.2011 tarihleri arasında, Fulya Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleşti. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen fuara, Türkiye’nin yanı sıra, aralarında ABD, İtalya, İzlanda, Polonya, Ermenistan, Japonya, Almanya, Fransa, Sırbistan, Kore ve İngiltere’nin bulunduğu 20 ülke katıldı.  

Bu yıl ki direktörlüğünü Denizhan Özer’in üstlendiği Art Bosphorus 2011’in teması “Düşler, Renkler, Gerçekler” di. Resim, fotoğraf, heykel, enstalasyon, video art ve canlı performansların yer aldığı fuarda, fuar süresince çeşitli etkinlikler (söyleşiler, çocuk atölyeleri, dinletiler…) düzenlendi.  

Bedri Baykam, Ferruh Başağa, Mustafa Ata, Ömer Uluç, Orhan Taylan, Bahri Genç gibi kendilerini ulusal arenada da ispatlamış sanatçıların dışında, çok sayıda genç sanatçı da çağdaş işleri ile yer aldı. Fuarda, sergi mekânında yer alan işlerin yanı sıra, interaktif uygulamalarla da sanatçı performanslarına yer verildi. Çanakkale Bienali’nde de işlerini izlediğimiz Gabriel Adams, kendi atölyesinden, interaktif performansıyla fuara katılanlar arasındaydı.  

Fuarda, “Heavy Paintings” isimli resimleriyle uluslararası sanat dünyasında tanınan Ali Dolanbay, ın dış mekanda gerçekleştirdiği canlı performansı ilgi çekiciydi. Dolanbay, fuar süresi boyunca 96 saat kesintisiz, tahtadan bir platform üzerine, hacimli buz tuğlalarla inşa edilmiş 3 metre uzunluğunda, 2 metre yüksekliğinde bir buz duvar üzerine resim yaptı. Buz kütlesini bir metafor olarak düşündüğümüzde, buzdan duvar üzerine uygulanacak boyanın seyri de bir süreci oluşturur. Kaygan yüzey ve erimeyle birlikte akan boya, buz üzerinde renkli ve biçimini sadece çok kısa süre koruyabilen şekiller oluşturur. Bu şekiller buz eridikçe sürekli değişir, sanatçı, bu değişimi fırça darbeleriyle engellemeye çalışsa da değişimin kaçınılmazlığına karşı koyamaz. Performansın sonunda buzun tamamen erimesi sonuncu, geriye kalan şey, yerdeki boya lekelerinden ibarettir. Kalan lekeler, yaşanan sürecin kalıntısıdır. Buzdan duvara atılmış olan, renkli fırça darbelerinin kalıcılığı yoktur. Sanatçı boyadıkça buz onu ısrarla, inatla, istikrarla siler. Dolanbay bu çalışma ile varlık ve yokluk arasındaki dengeye dikkat çekmek istemişti. Belki de sanatın varlığı ile yokluğunu sorguluyordu. Ali Dolanbay’ın bu çalışması, performatik enstalasyon ile resim sanatı icrasının, çağdaş sanatın değişik biçim ve araç arayışlarını denediğini de gözler önüne seren bir çalışmaydı.  

Bir başka canlı performans ise ünlü performans sanatçısı Maria Abramovitch’in öğrencisi olan, geçtiğimiz yıl Mardin Bienali’ndeki performansı ile adından söz ettiren, Nezaket Ekici’ye aitti. 22 gençten oluşan performans grubu, mekânın içinde sabit duran farklı boyutlardaki kaidelerin üzerinde gruplandırılmış olarak durarak, sanat tarihinin 600 yıllık döneminden seçilmiş sanatçılara ait resimleri; izleyicilerin kendilerini yönlendirmesi, kendilerine heykelmişçesine şekil verdirilmesi yoluyla canlandırdılar. Böylelikle izleyicileri de, performanslarına dâhil etmiş oldular. İzleyicilerin dâhil olmakta tereddüt ettiği daha çok izleyici olarak kalmayı tercih ettikleri bu performans da çağdaş sanat adına farklı araç arayışları yönünden düşünüldüğünde ilginç sunumlardan biriydi.  

35 sanat galerisine ev sahipliği yapan fuara katılım gösteren galerin isimleri şöyleydi: AE Sanat Galerisi, Akademililer Sanat Merkezi, Alta Sanat Galerisi, Ares Sanat Evi, Armoni Sanal Galerisi, Artgalerim, Atölye 83, Bali Art Gallery, CDA Projects, Çağla Cabaoğlu Art Gallery, Deyim Sanat Galerisi, Erenus Sanat Galerisi, Galeri Baraz, Galeri Binyıl, Galeri Espas, Galeri Kent, Galeri Soyut, Galeri Ünver, Hobi Sanat Galerisi, İşlik Heykel Galerisi, Kare Sanat Galerisi, Merkur, Mine Sanat Galerisi, Niş Art Gallery, PASAJist, Pi Artworks, Piramid Sanat, Trio Sanat Galerisi  

Ülkemizde çağdaş sanatı tanıtmak, yapılan işleri geniş kitlelere duyurmak adına gerçekleştirilen bu ve bu gibi fuarların sayılarının artması ümidiyle…  

Sanat ve sevgi ile…  

Şöhret Doğruyol