Çakır keyfi (bence düşünmemiz lazım)

Bazen diyorum ki bizim ülkemizde yerli maç yayını kaldırılsın, hiç seyretmeyelim.

Onun yerine hop oturup hop kalkacağınız, seyrederken kendinizi oyunun içinde bulacağınız, ekrandan gözlerinizi ayıramayacağınız "yabancı" maçlar yayınlansın.

Akşam oturdum Real Madrid ile Manchester United arasındaki çeyrek final maçını izledim.

Yemin ediyorum seyrederken başım döndü. Nereye hangi oyuncuya bakacağımı şaşırdım.

Müthiş zevk aldım, üstelik “ÇAKIR keyif” aldım...

Seyircilerin kalitesine, stattaki ip gibi dizilişlerine, oturarak ailece maç seyretmelerine, sokak kıyafetleri ile değil de takım elbiseli kravatlı kürklü maça gelmelerinden hiç söz etmeyeceğim, çünkü hem utanıyorum hem bozuluyorum...

Maçın bir bölümünde karate eğitimi almış olabilir mi bilmiyorum ama rakip oyuncunun kaburga kemiklerini darmadağın edecek bir harekete hakemimiz Cüneyt ÇAKIR yerinde bir karar vererek "kırmızı" kart gösterdi.

Bazıları mesela Rıdvan Dilmen kırmızı kart ağır oldu diyor, topa bakıyordu diyor.

Onun gibi işine ehli diyeceğim hatta “şeytan” yakıştırmasının hakkını veren birinin yorumuna katılmadım.

Çünkü futbol sahada ve belirli alanlarda oynanır, topu kontrol edecek oyuncu da onu engelleyecek oyuncu da özellikle sakatlanmamak ya da sakatlamamak için her türlü dikkati göstermek zorundadır. Oyuncu topa hâkim olmaya çalışmadan önce rakip oyuncunun da engelleyeceğini bilerek ona zarar vermemek için gerekli özeni göstermek zorundaydı.

Tekrar izleyin İngiliz oyuncu en ufak bir özen göstermiyor, ben topa çıkayım hakim olayım da rakip ne yaparsa yapsın anlayışında ve ayağı haddinden fazla kalkmıştı, gerçekten belki de ölümcül bir durum yaşanabilirdi…

Bilmeyenler için futbol ayakkabılarının altındaki kramponlar dikkatsizlik sonucunda rakibe çok büyük zararlar verir, dünkü durumda eğer ayağı kaburga kemiklerine gelebilir kırılır ve kemik iç organlarına batabilir ve oyuncu belki ölüm tehlikesi yaşayabilirdi...

Bence verdiği kararların hemen tamamı yerinde ve tarafsızdır. Bir kere aksi ve kasıtlı şekilde yorum yapan yerli yorumcular ile Manchester United yöneticilerinin Cüneyt Çakır'ın İngiliz kulübüne ya da İngiltere'ye nasıl bir kini düşmanlığı olabilir sorusunu kendilerine sormalıdırlar ki Çakır'a "düşman" muamelesi yapabiliyorlar anlayamıyorum.

Sizleri bilmiyorum ama ben maçtan çok büyük keyif aldım üzerine de gurur duyduğum bir de "Çakır" keyfini ekledim tadından geçilmedi...

Bence yerli yorumcular hele bazı hakem eskileri; Cüneyt Çakır'ı yanlış karar verdi hatalıydı değildi şuydu buydu diye tartışacaklarına;

İngiltere de maçlar neden tiyatro sinema keyfinde seyrediliyor, insanlar neden oyuncularının emeğine neden büyük saygı duyuyorlar, biz de hala kin nefret ve vahşet ortamında korku içinde, hakaret ve küfür dolu bir ortamda "kadınsız" maçlar seyrediyoruz onu sorgulamaları lazım...

Bugün Çarşamba, zevk alacağınız bir gün olsun efendim...

Erdoğan ÖZGENÇ