Çalışanların İstanbul'u

Yaşınız kaç olursa olsun, çalışan, öğrenim gören hatta işveren bir İstanbul'luysanız,  

çok şeye hazırlıklı olmanız gerek! 

Bakmayın koskoca bilboardlarda 'Falanca Belediye Başkanının Falanca işlerdeki Falan-Filanlarına" 

Yağan yağmurda nedense yürümeyi unutmuş "sizlere hizmet etmek için" seçilmiş belediye başkanlarının hiçbiri sizin Kabataş Tramvay durağında çektiklerinizi bilmez! 

Eminönü alt geçidinde alt alta, üst üste yürüdüğünüzü görebilmeleri için "halka hizmet" şiarıyla koltukları altına çekenlerin o alt geçitte yürümeleri gerekir.. de 

Altlarına çektikleri son model arabalardan inip yürümelerini görmek büyük bir hayal, anlı şanlı Belediye Başkanlarımızın! 

Şişli'den başlayın, Taksim'e, Kadıköy'den Göztepe'ye, Eminönü'nden Aksaray'a sevgili Belediye Başkanlarımızın işlerine gitmek için yürümek zorunda olan emekçiler için hiçbir şey yapmadıklarını göreceksiniz. 

Arabalarını hiç yaya olmayacakmışcasına kullanan görgüsüzlerin arasında işyerlerine ulaşmak için çamur deryalarını, su birikintilerini aşmak zorundaki emekçileri düşünen Belediye Başkanı bulmak, bulabilmek öylesine zor ki! 

Cemaate şirin görünmek için ihale yapmaktan yorgun Başkanların halkı, çalışanı görmek gibi bir görevi zaten olamaz ki! 

Ama siz; 

O binler,  

Yüzbinler,  

Hatta milyonlar,  

Sabah işe giderken, akşam evinize dönerken 

çektiğiniz eziyetleri gömeyen, görmezden gelenlere verecek hiçmi cevabınız yok! 

Seçilmek için 'hizmetinizdeyim' diyenlerin, seçildikten sonra sizden 'hizmet' beklediği ülkeler 'demokrat' olmayan ülkeler! 

Sen üstüne sıçrayan çamurdan, saatlerce beklediğin, geldiğinde binmek için birbirini ezmek zorunda kaldığın metrobüslere, tramvaylara, otobüslere ve vapurlara mı mahkumsun? 

Hiç mi akıllanmayacak, hadi iktidardan vazgeçtim, yerel yönetimlerden bile hesap soramayacak kadar zavallı mısın? 

Lodosta, poyrazda çalışmayan feribotları senin ödediğin paralarla alıp, sana hizmet vermek için ayak direyenlere hiç mi soru sormayacaksın? 

Yağan yağmurda, karda binlerce beklediğin duraklarda seni unutan, binebilme fırsatını yakaladığında üst üste yığınlar oluşturmana sessizce bakıp çözüm üretemeyenler mi senin istediğin yöneticiler? 

Yandaşlarına ihale üstüne ihale vererek ceplerini dolduranların, badem bıyıklarıyla arabalarından seni izlemelerine daha ne kadar tahammül edeceksin! 

İstanbul! 

Ülkenin en büyük şehri,  

Ve bu şehirde çalışanlar hesap soramıyorsa,  

sözün bittiği yerdir.