Çalma kapımı çalarlar kapını/Kocası karısını aldatıyorsa kadına da kocasını aldatma hakkı doğar

Kerim Korkut’un ortaya çıkışıyla erkeklerin yeryüzündeki ayrıcalığı sona ermiştir. Kocası karısını aldatıyorsa kadına da kocasını aldatma hakkı doğar. Yiyorsa sarı Naciye orada bekliyor pasam!

Namus kadın içinmiş, kadına dokunulduğunda kirlenirmiş ama erkeğe bir şey olmazmış; ben bilmez pasam! Kerim Korkut gibi toplumun yüksek bilinci, algıların ötesine geçen, çizgi dışı kimseler (tevazu ile hiç işim olmaz, ben böyle olduğumu düşünüyorum) insanları kadın-erkek diye ayırmazlar. Birine yasak olan diğerine de yasak olur; birisinin sahip olduğu haklara diğeri de sahip olur. Kutsal mutsal, töre, ahlak, mahalle vız gelir, tırıs gider! Lakin yetki şart, yetki vereceksiniz.

Senin karın dokunulmazsa karın için de sen dokunulmazsın. Sonuçta tenin başka bir kadının tenine değmiyor mu? Sen kirlenmiyorsan ben niye kirleniyorum; benim tenim de başka erkeğin tenine değsin. Tabulara güvenme, Kerim Korkut diye bir Eba Müslim çıktı, yıktı o tabuları. Artık senin yazdığın kanunlar altında kadın neslinin imzası olmadan geçerli değil.

Karının böyle bir hakka sahip olmasını istemiyorsan sen de gitmeyeceksin! Aldatıyorsan o da aldatır ve sen buna hiçbir şey diyemezsin.

“Boş laf bunlar, olabilemez”

Bizi haklı görüyorsan, bu fikri destekliyorsan Türkiye’nin düzeninin yeniden yapılanması noktasında düşünüp bulduğumuz yüzlerce fikir/düşünce/uygulama/proje için yanımızda yer alacak, bize yetki vereceksin.

Kocası yaptığı halde herkes kendinden sorumlu diyerek ahlaklı yaşamı tercih edenlere saygı duymakla beraber, hazmedemeyip ben de yapacağım diyenlere de bir şey söylenemeyecektir.