- Kategori
- Deneme
Çamur...
Nasıl bir dünya da yaşıyor insan denilen varlık? Veya canlı…(?) Her türlü çamurun içine batmış durumda, desem de, çamur da çamurluğundan muzdarip günümüzde.
Dünya, bilmem kaç yıl önce varoluşunda (4,5 milyar yıl önceymiş varoluşu dünyanın) belirgin bazı farklı üretim tarzlarından geçmiş. İlk önce, “İlkel Komünal toplum” “Köleci toplum” “Feodal Toplum” “Kapitalist toplum” “Sosyalist toplum” ( Komünist toplum) Her toplumun, işlevi, çamuru farklı. Aslında fark, bu üretim tarzlarındaki toplum da yaşayan canlıların üzerlerine bulaşan ve de yapışan çamurun niteliğindeki ” toprak” yapısı.” Yaşama” ve “Hayata” dair mücadelenin artısı / eksisi içinde, üretim tarzlarının bulaştırdığı ve yapıştırdığı çamurdan silkinmek de.
İlkel Komünal toplumun çamuru, daha insan dokusuna uygun ve de insanca… Neden insan dokusuna uygun ve insanca? Üretim tarzı adil ve ortak ve de para denilen meta yok daha. İnsan denilen varlığın çamuru doğal. Doğa da yaşayan özneler, doğanın içinden kendileri… Varsıllıkları kendileri tabii ki… Çamurda kendilerinden ; sade, saf, yalın çıkarsız ve de rantsız. Ne zamana kadar? Üretim tarzın, paraya bir metaya teslim olana kadar. -Yeni üretim tarzları gelinceye kadar.- Klasik bir söz vardır hani; “ Delikli demir bulundu mertlik bozuldu” Aslında, bozulan, çamurun içinde – doğanın bir parçası olan insanın, doğanın bir parçası olduğu bilincinden uzaklaşması- doğallığın ötesi bir çamura batışı, insanın.
Gökyüzünden, yağan yağmurla buluşan yeryüzündeki toprakta başkalaşım kaçınılmaz olur. Toprak, çamurlaşır. Suyla buluşur, çünkü toprak. O eski toprak, artık o eski topraktan öte, çamurdur artık. Yalnız, çamur da olsa özü topraktır. Çamur, bir gün, yepyeni bir gün de doğacak güneşin aydınlığında kuruyup, eski haline de kavuşması kaçınılmazdır. Çamur da olsa özünden bir şey kaybetmemesidir, toprağın.
Eğer, her türlü, adaletsizliğin / hukuksuzluğun, ötekileştirilmişliğin, savaş çığırtkanlığın / savaş yanlıların doruk yaptığı, üretim tarzının çamuru, bulaştırıldı mı, doğaya? Doğanın, doğallığı da yok olacağı gibi, nefeslenme uğraşı içindeki insan veya canlı da, bulaşan ve yapışan çamurun esiri olmaya mahkum edilir ki! “Hayat” denilen yaşamın, çamurunu yok edecek tek bir şey kalır, o da : Yağan yağmurun damlası içindeki maviliği görmekten geçer.
Sedat Çalışkan