Çamura gömdüler, çamur atanları! Çok renkliler:0- Fenerbahçe:3

Sarı Kanaryalar 33. haftada Ankara'da karmaşık ilişkilerin ayyuka çıktığı bir ortamda, yağmur altında, çamur deryasından alnının akıyla tertemiz çıktı ve şampiyonluğa diğer onyediden daha çok yakıştığını bir kez daha kanıtladı.

Gücü-nüz yetmedi onyedililer!

İlk önce şu, Fenerbahçe'de forma giymiş, kaptanlık yapmış, eski futbolcuya bir çift lafım olacak! Giderken son maçında ağlayarak uğurlamıştı onu 50.000 kişi. Ölüm döşeğinde yatarken hepimiz ağladık, üzüldük, "geçmiş olsun!" mesajları yayınladık camia olarak...Duygularımızı bloglarla ifade ettik, benim de sevdiğim futbolculardandı. Eski yazılarımı okuyan bilir.

Efendiliğin bu kadar mıydı, Ümit Özat Efendi? hadi bırak fener'i, Daum'un ekmeğini de yedin sen...Kim alırdı seni Avrupa'da, daum olmasa? İnsan ekmek yediği sofraya tükükür mü? Maçtan önce "Fener'i bana bırakın!" dedi, kanal kanal gezip, telefonla bağlanıp gündem yarattı. Maçta ofsayttan dolayı sayılmayan golden sonra hakeme küfür etti. Tribüne yollanırken, yakın planda olmadık küfürler okunuyordu dudaklarından. Bizim aleyhimize her zaman işe yarayan görüntüler, bu sefer işe yarayacak mı, bakalım!

Besle kargayı oysun gözünü! Bu kargalar sürü halinde dolaşıyor üstelik, ittifak halinde! Bu Fener düşmanlığı nereye dek sürecek? Baştan beri hakedip geldi, penaltısız, son 8 haftadır gol görmemiş kalesi, rakipler leblebi gibi gol yerken, penaltılarla yükselirken. Bursaspor'un kalecisi bizim forvetlerden daha çok gol attı neredeyse.

MKE Ankaragücü'nü renkdaşımız, dedik bağrımıza bastık, tarihsel ilişkilerimizin var, dedik ayrı tuttuk, benim de sempati duyduğum bir kulüptü üstelik.

Yok artık bundan böyle, sizi gidi solmuş alaca bulaca renkliler!...

Yeni renktaşımız Bucaspor olacak! izmir'e yakışır bir şekilde futbol oynayacak!

*****

Bu Bursaspor tellallığı ne kazandıracak diğerlerine? Şampiyonlar Ligi'ni garantilemiş zaten, Bursaspor için büyük başarı. Hakkıyla alacaksa yine alsın! Bana sorulsa, "Fener olamazsa, Bursaspor olsun," derim. Aman Galatasaray olmasın ya da Beşiktaş olmasın, demem. İki-üç yıl önce de ligden düşüreceğiz, diye uğraşıyorlardı.

Dakika 80, tribünler "Fener'e rağmen Bursa Şampiyon!" diyorlar. Kenardan Bekir'e yabancı maddeler fırlatıldı, zaten maç öncesi olaylar vardı. Polis biber gazıyla durdurdu azgınları ve stada girerken bizim oyuncular sıkılan gazdan olumsuz etkilendi.

Skor şimdilik 0-3. Goller 23.dakika M. Topuz, 46. dakika Güiza ve 66.dakikada ve haftalardır oynamayan Cristian'dan. Fenerbahçe tarihine geçecek olan bu sezonun 100. golünü Cristian çok uzaktan attı. Gerçekten 100. gol olmaya değer bir gol. Maç sevincini de ağlama mimikleriyle süsledi. Bu Cristian az değil, muzipbir adam aslında, sessiz görünüyor ama...

İlk yarıda oyunda olan Alex'ten "Anneler Günü" hediyesi bekliyordum, ama olmadı. İkinciyarı takım elbiseleriyle en büyük kaptana yakışan duruşuyla geldi ekrana. İyi ki de çıkmış oyundan, Baroni jeneriklik bir gol attı. İşte haftalardır beklediğimiz Fenerbahçe buydu; kalite var, yetenekler var. Açık ara önde olmanız gerekirdi. 80-90 puanlarda olacaktık şimdi. Haftalar öncesinden kutlayacaktık şampiyonluğu. Belki Kupa maçına rahat kafayla çıkıp kupa hasretini de sona erdirecektik.

Şimdi biletlerin kıdım kıdım verildiği az sayıda Fenerseverler güçlü sesleriyle şampiyonluk naraları atıyor, diğerleri, çok renkliler de dut yemiş bülbüle döndüler.

Birinci belli, 3.olmak Kartal'ın kendi pençesinde. Ya Timsah'ı gagalar, yerini belirler ya da Aslan'ın ardından yaz sıcağında Avrupa yollarına düşer.

Hamsilerin kurtuluşu yok, son hafta Kanarya'ya yem olacak, şimdiden Ruhlarına Fatiha!

Ne demişler eskiler, su yolunda kırılır testiler!

Bundan böyle; herkes haddini bilecek, önce kendine gülecek!

İyi gülmeler!