Çanakkale için başka yorumlar

Abdülkadir GÜLER

Çanakkale Zaferi tarihimizde ayrı bir sayfa ve ayrı bir destandır. Çanakkale’de Gazi Mustafa Kemal’in komutanlığında 253 bin şehit verdik. (Gazi M. Kemal O sırada yarbaydı) Türkiye’de 81 il, varsa her ilden yüzlerce şehit ve gazi vardır o kutsal topraklar da. Türk’ü, Kür’dü, Arab’ı, Laz’ı, Boşnak’ı, Çerkez’i, hep birlikte yan yana aynı saflarda savaştılar. Kahramanca öldüler, şehitlik mertebesine erdiler.Yedi düvele karşı kahramanca destan yazıp bayraklaştılar..

Son yıllarda Çanakkale ile ilgili birçok kitaplar yazıldı, yayımlandı. Çanakkale’ye birçok geziler yapıldı. Anadolu coğrafyasında Çanakkale.. Zaferi’nin ayrı bir yeri vardır. Nisan 2003 tarihinde Çanakkale’yi görmek bana da nasip oldu. Bu gezi, Aydın eski milletvekilimiz sayın M.Kemal Yılmaz’ın rehberliğinde gerçekleştirildi. Sırası gelmişken sayın Yılmaz’a bir kez daha burada şükranlarımı sunuyor, bütün kalbimle sağlıklı günler diliyorum. Bir noktayı ifade etmek istiyorum : <ı>“Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” kitabımın basımında ve ortaya çıkmasında bu vatansever, aydın öğretmenin teşvik ve katkıları vardır. Buradan yola çıkarak bu yapıtımı ortaya koydum. Sayın M. Kemal Yılmaz’ın bu alandaki katkılarını yadsınamayız.

Halen Kırklareli’nde ikamet eden kadim dostum, şair ve yazar Yaşar Faruk İnal’ın bir yazısı ile birlikte; kitabımın yeni baskısına girecek olan birkaç yazı ekini de yine bu bölümde sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın Yaşar Faruk İnal ağabeyime de Söke’den selam ve saygılar gönderiyorum.

“ ÇANAKKALE İÇİNDE AYNALI ÇARŞI”

VE YENİŞEHİRLİ MÜSTECİP ONBAŞI

Yaşar Faruk İNAL

Abdülkadir GÜLER, Harran sıcaklığından çıkmış, yurt sevgisi, insan sevgisi dolu bir eğitimci şairimiz.. Onu tanıyalı otuz yılı geçiyor.

Önce ilk kitabı, DİCLE KÖPRÜSÜ, ( Ankara 1970) Çaba yayınlarından yayınlandı.

1970’li yıllar; Ankara’da sanat şölenlerinden bir diğerine koştuğumuz, Ankara sınırlarını zorlayarak, Konya, Mut, Yozgat, Kastamonu, Afyon, Bursa, Eskişehir, Bozüyük, Bilecik, İnegöl, Yenişehir’de Şölenlere katıldığımız yıllardı.

Muhterem insan Dr. Bilal Taranoğlu’nun eşi Güzide Taranoğlu’nun, Çankaya’daki evlerinde Arif Nihat Asya ve Halide Nusret Zorlutuna onuruna düzenlenen unutulmaz toplantılara katılmak şerefine erişmiştim. Rahmetle andığım o dönemin Ordu Milletvekili Dr.Taranoğlu, eşinin GÜLPINAR adlı sanat dergisine her türlü desteği vererek, dergi etrafında bazı şair ve yazarların toplanmasına vesile oldu. Gülpınar Dergisini okul edinen şairler arasında Abdülkadir Güler’ de vardı.

Aydınlık yüzlü, soyadı gibi GÜLER, şairimiz yılların sanat yolculuğunda pişti, olgunlaştı, Memuriyet dolayısıyla bulunduğu Ege’nin şirin ilçesi Söke’ye yerleşti. Eserleri birbirini izledi. 14. kitabı “ÇANAKKALE İÇİNDE AYNALI ÇARŞI “ ‘yi Kırklareli’ li kardeşim Mustafa Ermiş ile elden getirdi. 240 sahiyeden oluşan kitap, Aydın Eski Eserleri Sevenler Derneği’nin yayınları arasında yer almış.

Araştırmacı yazar Abdülkadir GÜLER, kitabını Cumhuriyetimizin 80.yılına armağan etmiş. Gezi, araştırma ve anılarla örülü bir inceleme kitabı. <ı>Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı, mucizevî bir “Çanakkale Geçilmez” gerçeğini anlatıyor.

Eski Aydın Milletvekili, yazar-şair- eğitimci M. Kemal Yılmaz’ın rehberliğinde yapılan, şehitlik ve savaş alanları gezisi, çalışmanın odağını oluşturuyor. Değerli dostumuz, ağabeyimiz M. Kemal Yılmaz’ın kitaba katkıları büyük olmuş. Sağlık dileklerimi iletirim. Kitaba alınan şiirler, özenle seçilmiş.

Mustafa Kemal’in isimli isimsiz binlerce şehit, gazi ve kahraman yarattığı destanda, niceleri yer almış. Bir kitabın içinde hepsinin ayrı ayrı anılmasına olanak yok. Ama benim doğum yerim Bursa İnegöl’ün komşu ilçesi Yenişehir’de Çanakkale’nin unutulmaz kahramanlarından MÜSTECİP ONBAŞI vardır. Abdülkadir Güler kardeşim, yine şair kardeşlerimizden Yenişehir’li Ali Bilgiç’ten tamamlayıcı bilgi alıp, kitabının yeni baskılarına koyabilir. İşte, Ali Bilgiç’in Yenişehir Gazetesi’nden aldığımız bilgilerle Çanakkale Kahramanı Müstecip Onbaşı’nın öyküsü…

YENİŞEHİRLİ MÜSTECİP ONBAŞI

Rahmetli babam Hüseyin İnal, Çanakkale askeriydi. Çanakkale Savaşı anılarını anlatır, çevresine ağzına bakan gençler toplanırdı. Fransız tahtelbahirini bir gülle ile savaş dışı yapan ve esir alınmasını sağlayan Yenişehir’in Orhaniye Köyünden Müstecip Onbaşı’dan sitayişle

(övgüyle ) bahsettiğini hatırlıyorum. Ben o zamanlar yirmi yaşlarında, başında kavak yelleri esen bir gençtim. Babamın Tahtelbahir dediği denizaltının bir top güllesiyle savaş dışı edilip esir alınması bana çok ilginç gelmişti.

Yenişehir Gazetesi’nin 20 Mart 2001 tarihli sasının 7.sahifesinde” <ı>Çanakkale Savaşı’nın Ünlü Kahramanı Müstecip Onbaşı Törenle Anıldı” başlıklı bir haber var. Ayrıca haberin içinde çerçeveye alınmış MÜSTECİP ONBAŞI KİMDİR?

Başlıklı bir açıklama yer almış. Açıklama aynen şöyledir:

“ Çanakkale Savaşı’nın seçkin kahramanlarından biri olan Müstecip Onbaşı 1891 yılında Orhaniye (Hacı Ömerdere) Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Balıkesir’de silâhaltına alındıktan sonra topçu sınıfına ayrılmıştır. Savaşın en şiddetli zamanında Kilitbahir’ de topunun başında nöbet beklerken, Çanakkale Boğazı’nı geçmek isteyen Fransız denizaltısını tek top mermisi ile batırmıştır. Bu atış, savaşı Türk ordusu lehine değiştirmiştir.

Mükâfat olarak kendisine altın ve bazı hediyeler verilmiştir. Savaştan sonra köyüne dönerek çiftçilik yapmış, 10 Mayıs 1956 tarihinde 65 yaşında vefat etmiştir. Ebedi olarak Orhaniye Köy mezarlığında uyumaktadır. Köyündeki ilköğretim okulunun adı “ Gazi Müstecip Onbaşı İlköğretim Okulu”dur. Köy muhtarlığı tarafından her yıl Müstecip Onbaşı bu okulda törenle anılmakta, anıları yaşatılmaktadır.

Yenişehir Gazetesi’nin 18 Temmuz 2006 tarihli ve 2162.inci sayısındaki Hüseyin Kaplan’ın anılarında, bizzat Müstecip Onbaşı’dan dinlediği bir kredi teklifi anısı vardır. Kahraman Şehidin anısına aynen alıyorum:

<ı>Birinci Dünya Savaşı’na katılan Müstecip Onbaşı Kurtuluş Savaşı’na da katıldıktan sonra köyüne dönerek çiftçiliye başlar. Kendisine kredi teklifi 1927–1928 yıllarında yapılır. T.C. Ziraat Bankası kendisine 5 yıl vadeli, faizsiz on beş bin lira ( o zamanın parasına göre çok kıymetlidir ), kredi verilmek istenir. Müstecip Onbaşı bunu kabul etm<ı>ez. Bütün ısrarlarına rağmen kabul etmez. Ve şöyle der: “O para çok para idi, ben fakirdim, ama devletim de fakir idi. Hem de ödeyememeğimden korktum, onu niçin kabul etmedim” der.

<ı>Birinci Dünya savaşı ve Kurtuluş Savaşı nesli, işte böyle ruhu tok, yüreği pak insanlardı.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.(1 ).

<ı><ı>1) Çağrı Aylık Sanat ve Folklor Dergisi yıl. 51, Sayı: 566, Ocak 2007.s. 13–14.

<ı>2 ) Yenişehir Gazetesi / Ali Bilgiç, 20 Mart 2001, s. 7. Yenişehir- Bursa.