Çanakkale içinde vurulanlar...

Tarih yapan bir milletizdir buna şüphe yok da tarihten ders almayı bilmeyiz. Tarihten ders almayı bilmeyiz, çünkü tarihle hesaplaşmayı bilmeyiz. Daha doğrusu geçmişimizle yüzleşmek cesaretini gösteremeyiz. Tarihi vakaları paketler, üzerine de "dokulmaz" yazıp kaldırırız rafa. Artık yapmamız gereken şudur; yılda bir bu kutsal paketin önünde eğilip, hamasi şiirler okumak ve bir yıl daha geçmesini beklemek...

ABD'nin Vietnam savaşı ile ilgili kaç film izlediniz...? On mu, yüz mü, bin mi...? Daha işgalleri altında bulunan Afganistan ve Irakla ilgili kaç film yaptılar...? Ve daha kaç hikaye çıkaracaklar bu işgallerden..!

Çanakkale harbi yaşanalı 93 yıl oldu. Hem öyle bir harp ki, hangi açıdan bakarsanız bakın bin bir çeşit "hikaye" barındırıyor. Kaç film çektik Çanakkale'yi anlatan..? Hepsi resmi hamaset edebiyatıyla doldurulmuş bilinen belgeselleri kastetmiyorum ben.

Savaşı insana indiren, gerçek hikayelerden bahsediyorum. Kaç tane var böylesi;

Bir... İki... Üç... Ben dört diyemiyorum. Aslında şöyle dört başı mamur bir tane bile hatırladığım yok, bizim çektiğimiz...

İki yüz elli bin şehidin hepsi "kınalı kuzu" muydu..?

Bunların acısı, isyanı, öfkesi. Olmadı mı hiç..?

Ufacık bir karada bu kadar şehit! Sadece birer rakamdan mı ibaret bu can verenler? Kahramanlar, insandan başka bir şey midir? Öyle olmak zorunda mıdır? Kahramanların ve kahramanlıkların "hikayelerini " anlatanlar olmazsa, kahramanlar da kahramanlıklar da unutulmaya mahkum olur!

Heredot, Yunan'ı ;Sheakspeare İngiliz'i tarihleştirdi... Bizim yazıya geçirilmiş bir destanımız bile yok. "Türkler tarih yapar ama tarih yazmaz.." diyen adam ne kadar haklı!

Biz tarihimizi de günlük hayatımızın küçük bir parçası haline getirdik. Günlük siyasetin basit bir malzemesi yaptık. Devletin son "sahibi" kimse, bütün tarih Ona göre yeniden şekillendiriliyor. Siyasi iktidarlara göre tarih kitapları yazılıyor.

Bizim kendimize saygımız yok! Kendimize ve kendi tarihimize! Çanakkale ile ilgili ne söyleyebilirim ki..!