Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

19 Nisan '16

 
Kategori
Tarih
 

Çanakkale Zaferi'nin Düşündürdükleri

Çanakkale Zaferi'nin Düşündürdükleri
 

ONLAR YAŞÇA KÜÇÜKTÜ... YÜREKLERİ BÜYÜKTÜ...


ÇANAKKALE ZAFERİMİZİ ANARKEN...
 
Çanakkale savaşı, Milli şairimizin deyimiyle -var mı ki dünyada eşi-dediği eşi görülmemiş bir çetin savaş. Bir tarafta vatanını korumak için vatanını namusu bilip canını, cananını göz kırpmadan feda eden bir millet; diğer tarafta dünyanın her yerinden getirilmiş, ne için geldiğini dahi bilmeyenlerin, kandırılmışların, köleleştirilmişlerin ama bir o kadar da acımasız efsunlanmış vahşilerin topladığı kafalarla bahse girenlerin ve onların sahipleri, tek dişi kalmışların, canavarlaşmışların savaşı.
 
Değerli Dostlar ben size savaşı anlatmayacağım. Önemli olan alınması gereken derse, çıkarılacak ibretse ben bu kısa konuşmamda bu yönüne değineceğim.
Bu savaşı, bu savaştaki ruhu en iyi anlatanlar içinde bizzat savaşı yaşayandır. İşte Mustafa Kemal Paşa, Anafartalar Komutanı Çanakkale deki askerimizi anlatıyor:
-Karşılıklı siperler arası sekiz metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulamayarak kâmilen şehit düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar gıpta edilecek itidal ve tevekkül ki, ölenleri görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiçbir tereddüt bile göstermiyor, sarsılmak yok!... Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, şâyân-ı hayret bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur.
 
Yine bu savaşı en iyi anlatan Milli şairimiz, Mehmet Akif in Çanakkale Şehitlerine adlı şiirinde tasvir ettiği şekliyle vadilere sağnak sağnak yağan insan uvuzlarını, siperleri dolduran kanları hayal edersek ve harcanan cephanenin miktarını ve verilen şehitleri, ölen insan sayısını düşünürsek gerçekten korkunç bir savaş. Bir m2 ye 6000 merminin düştüğü, mermilerin yüzlercesinin havada çarpıştığı bir savaş. Yarım milyon insanın öldüğü, birkaç katının yaralandığı sakat kaldığı bir savaş...
 
Ama bilinmesi gereken şu ki, Çanakkale zaferi, tam manasıyla bir destandır. Vatan derdine düşmüş, Türk milletinin evini, ocağını, köyünü, şehrini, okulunu, hatta spor takımını boşaltarak koştuğu kutsal savaş. 253.000 Mehmetçiğin şehit verildiği topyekûn milletine, vatanına kurban olma savaşı. Şehitlik mertebesine ulaşanlara bakın, bakın ki ne büyük bir ibret tablosu, günümüze milli birlik ve beraberlik adına ne anlamlı mesaj.
 
İki gün önce Çanakkale'deydim. Öğrencilerime şehit olanların sembolik de olsa mezar taşlarındaki kısa künyelerini okumalarını istedim. Anadolu’nun her yerinden Urfa’dan, Diyarbakır'dan, Yozgat'tan, Van’dan, Çanakkale'den Şam'dan, İşkodra'dan, Bakü'den, Selanik'ten…gelmişler Çanakkale'yi geçilmez kılmışlar. Dost da düşman da zor anlarda belli olur. Dostlarımız; Türkistan'dan Kerkük ten, Trablus'tan Balkanlardan gelmişler. Dost olduklarını Mehmetçikle birlikte omuz omuza canlarını vererek gösterdiler. Daha ne yapsınlar ki verecekleri bir canları.. onu da verdiler.
Çanakkale bir garip savaş; savaş kuralları alt üst olmuş, savaşta bilinen bir Türk ordusu yok!.. Top yekun bir millet var.
Tam bir Ordu-millet örneği. Okullusu, sporcusu, sanatçısı, kızı, yaşlısı, çocuğu ama hepsi evini ocağını, takımını, okullarını bırakarak Çanakkale ye koşmuşlar. Çanakkale'de kale olmuşlar. Çarpışarak şehit olmuşlar. Geçilmez olmuşlar...
Böyle bir fedakâr milletin gençliği, Çanakkale'de şehit olan kardeşlerinin, arkadaşlarının anısına bir sonraki yıl gazi okullarının rengini siyaha boyamışlar. Yas tutmuşlar. Mezuniyet törenleri yapamamışlar.
Çanakkale Savaşlarında futbolcular hayatlarının oyununu Çanakkale'de oynadılar. Hem de yedi düvele karşı. Ölümüne oynadılar.
 
Anadolu'da, Şehirlerin, kasabaların, köylerin sokakları boşaldı. Sokaklar ıssız, çocuk sesleri duyulmuyor, sokakları dolduranlar cepheye koştular. Arkalarından ağıtlar yakıldı... Hey onbeşli on beşli Tokat yolları taşlı onbeşliler gidiyor kızların gözü yaşlı, Çanakkale içinde vurdular beni ölmeden mezara koydular beni diye devam eden ağıtlar.
 
Çanakkale de İstiklal Savaşı nın önsözü yazılmıştır. Evet, Çanakkale Savaşı komutanların sınandığı Türk milletine güven tazelediği bir savaş olmuştur.
 
Burada komutanlığı tescillenen milli mücadelenin öncüleri, komutanları olacaktır. Bu kendilerini ispatlamış komutanların arkasından bir Anadolu yürüyecektir. Bu savaşta yokluktan var etmenin yolları bulunmuş Kurtuluş savaşı için bir ruh bir moral kaynağı olmuştur.
 
Bu zaferle, birlik ve beraberliğin toplu vuran yüreklerin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu birlik ve beraberlik Balkan hezimetinde yaşanılan tefrikanın getirdiği yenilginin rövanşı ve cevabıdır.
 
Türk Milletinin gösterdiği bu zafer Güneş batmayan yenilgi tatmayan İngiltere’nin yenilebileceği ilan edildi. Bu zafer bağımsızlık özlemi içinde olan Hindistan’ın Pakistan’ın, diğer İngiliz sömürgelerinin özgürlük meşalesi olmuştur. Çanakkale'nin geçilmezliği sadece bir sınır olayı olarak görülmemeli. Çanakkale'nin geçilmezliği manevi açıdan da sağlanmalıdır.
 
Türk'ün beka davası, varlık davası, birlik davasına Çanakkale'nin geçilmezliği ölçüsünde ele alınmalıdır. Mehmet Akif'in beraberliğini anlatan en güzel ifadesiyle:
"Girmeden tefrika bir millete düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez". diyen milli şairimizin sözüyle bitirirken, Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında canlarını hiçe sayan, aynı ruhla Kurtuluş Savaşı'nda destanlar yazan ve memleketimin bölünmez bütünlüğüne kasteden, küçük iktidar hesapları veya ihtilal provaları için malzeme peşinde koşup, atasının kanıyla kazanılmış ülkesini parçalama soysuzluğuna düşecek kadar küçülen hainlere karşı amansız mücadelesinde gözünü kırpmadan şehitlerimizi rahmetle anıyor, sizlere saygılar sunuyorum
 
Milletim Uyan
 
Toplam blog
: 8
: 110
Kayıt tarihi
: 17.04.16
 
 

Tarih alanında çalışma yapmaktayım. Tarih yorumları, günlük hayatta yaşanılan sorunlar, ülkemin m..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara