Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '07

 
Kategori
Futbol
 

Çanlar Fener için çalıyor

Çanlar Fener için çalıyor
 

Turkcell Süper Lig şampiyonluğu için taraflı tarafsız herkesin bir numaralı favorisi olan Fenerbahçe, Kayseri’de aldığı sonucun ardından kazandığı bir puana sevinmekle, kaybettiği iki puana üzülmek arasındaki sallantılı bir ruh haline büründü. Sarı-lacivertli camiaya lig sonuna kadar soğuk terler döktürecek olan “tarihin tekerrürü olasılığı” 27.hafta sonunda bir kez daha gündeme gelirken, geçen yıl son haftada görülen kötü rüyayı şaşılacak bir optimizmle hayra yoran çevreler, umarım bu sonuçtan sonra titreyip kendilerine gelirler.

23.haftada Sivasspor ile berabere kalmasının ardından Konyaspor, Bursaspor ve Ankaraspor maçlarını kayıpsız atlatan Fenerbahçe’de atılan 9 gole karşılık, yalnızca bir gol yenmiş ve bu durum bir kısım Fenerbahçeli spor yazarı tarafından “Fenerbahçe ritmini buldu” şeklinde değerlendirilmişti. Oysa Fenerbahçe’nin 3–0 kazandığı Konyaspor, 4–0 galip geldiği Bursaspor ve 2-1’le geçtiği Ankaraspor maçlarında da iyi futbol oynamadığını, kritik dakikalarda Fenerbahçe adına gelen gollerin böyle yanıltıcı bir görüntü oluşturduğunu yazan ve içlerine benim de dâhil olduğum çevreler de vardı. Son üç maçında tek devrelik oyunlar sergileyen Fenerbahçe, maçın kırılma noktalarında hep gülen taraf olmuştu. Gelinen noktada sarı-lacivertliler Kayserispor önünde de 90+3’te kritik bir gole imza attılar ancak evrensel kural işledi ve çekirge üçten fazla sıçrayamadı. Her ne kadar ortaya çıkan 2-2’lik sonuç Fenerbahçe camiasını telaşa sevk edecek bir skor olsa da uzatma dakikalarında Deivid’in ayağından gelen gol lig sonunda belki de Fenerbahçe’nin konumu belirleyecek kadar önemli. Deivid attığı golle hem Fenerbahçe’nin Beşiktaş’la arasındaki puan farkını 1 maç barajının üstünde tuttu, hem de hocası Zico’yu deyim yerindeyse ipten aldı. Kezman’ın maç boyunca Tayfun’un markajında kayboluşunu izleyen Brezilyalı teknik adam, çift forvete dönmeyi ise Semih’i oyuna aldığı 84.dakikada akıl edebildi. O dakikaya kadar Appiah’ın yerine Deivid’i, Deniz Barış’ın yerine Tümer’i sahaya süren Zico, isim değişikliği yapıp taktik değişiklik yapmadı. Deivid sağ kanatta, Tümer ise Aurelio’nun partneri olarak görev yaptı. 65’te Appiah’ı oyundan alan Fenerbahçe hemen ardından 70’te mağlubiyet golünü yedi. 71’de bu kez Deniz Barış – Tümer değişikliği yapıldı, Kayserispor iki yüzde yüz gol pozisyonu yakaladı. Buna karşılık Ertuğrul Sağlam Kamber ve Johnson ile takımının mücadele gücünü üst düzeyde tutmayı başardı.

Ülkemizdeki kariyerine mücadeleci ve fizik gücü yüksek oyunculara nazaran playmaker özellikli oyuncuları tercih ettiğini gösteren bir çizgide devam eden Zico, Avrupa futbolunun fizik odaklı; giderek daha hızlı, daha tempolu ve daha mücadeleci bir forma büründüğünü ne yazık ki, Dinamo Kiev karşısında da Alkmaar karşısında da süzememiş görünüyor. Bugün Brezilya milli takımı dahi rakibe göre çift ön liberolu sistemleri tercih edebilirken, Zico nedense gözünün önündeki Aurelio-Appiah ikilisini görmüyor. Kayserispor karşısında da orta sahayı rakibine terk eden sarı-lacivertli ekip, son maçlarında neden devamlı surette rakibin baskısı altında kaldığını analiz etmek zorunda olduğu noktaya geldi ve artık deniz bitti.

28.haftadan itibaren Fenerbahçe’nin kaybedeceği her puan camiayı derin buhranların yaşanacağı bir sürece bir adım daha yaklaştırır. Sarı-lacivertlilerin şampiyonluk mücadelesine bu bilinçte ve akılcı taktik stratejilerle devam etmesi tarihin tekerrürünü önleyecek belki de tek yol. Alın size dümdüz gerçek: Fenerbahçe geçen yıl şampiyonluğu Christoph Daum yüzünden kaybetmedi ancak bu yıl Zico yüzünden kaybedebilir. Dahası geçen sezon sonunda başkanını yürüyüşlerle ve mitinglerle görev başına çağıran taraftar, 34.haftadaki duruma göre Fenerbahçe’nin kapısını gerçek sorumluların yüzlerine de çarpabilir. İşte ondan sonrası da tufan olur!

 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..