Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Canuşkam...

Canuşkam...
 

Bedri Rahmi Eyüboğlu


Önde zeytin ağaçları arkasında yar

Sene 1946 mevsim sonbahar

Önde zeytin ağaçları neyleyim yar

Ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu, kendisini hep şöyle tarif etti.

“Bir elinde kalem, öteki elinde fırça ile dolaştığı için elleri daima boya içerisindedir. Resimden yorulunca yazı yazar. Kendisini ressamlara sorarsanız: “Ressamlığı şöyle böyle, fakat iyi şiir yazar” derler. Muharrirlere sorarsanız: “Muharrirliği şöyle böyle ama iyi resim yapar” derler…

Bedri Rahmi’nin gündüzleri resim yaptığı, geceleri yazı yazdığı söylenir.

Canuşkam...

“Kulüpte bir gece şiir okumuştun hani.! Hatırladın mı…? Gözlerinden, birden yaşlar döküldüğünü görünce içimin karardığını hissetmiştim. Sesin, nasıl da titremişti. Hey.! Bütün bunları hatırlıyor musun? Sanki böğrüme kızgın bir ütü yapışmış gibi olmuştum. O gece… Senin seneler sonra bile olsa, yanıp tutuştuğunu anlamıştım. Bedri’nin ruhuna, insanüstü bir gücün acıyıp, o’na güç vermesi için dua etmiştim. Ruhu’nun çektiği acıları Allah dindirsin. Allah, sana resim yapma sevinci versin ve bizim yanımızda yaşamaktan mutluluk duyabilmeni sağlasın.”

Yukarıdaki sevgi, sitem ve özlem dolu sözler Bedri Rahmi’nin sevgili eşi Eren’e ait…

-Bu davet ve dua’dan sonra Bedri Rahmi, çoktan beri olmadığı evine döndü-

Eren Eyüboğlu, eşinin “aşkı’na” saygı duyan nadir kadınlardan biri idi.

Bedri Rahmi’nin beklide gece yazdığı ve en bilinen en sevilen bir çok şiir’i, sevgilisi Mari Gerekmezyan için yazıldı.

Yar… Yar…

Önde zeytin ağaçları arkasında yar

Sene 1946 Mevsim sonbahar

Önde zeytin ağaçları, neyleyim yar

Dalları neyleyim

Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim

Yar… Yar…

Seni kara saplı bir bıçak gibi

Sineme sapladılar

Değirmen misali döner başım

Sevda değil bu bir hışım

Gel gör beni darmadağın

Tel tel çözülüp kalmışım

Yar… Yar…

Eşini sevdiği kadar Mari Gerekmezyan'ı da çok seven Bedi Rahmi "Karadut'um" derken hem kendi, hem iki kadının yüreğini birden parçaladı.

Karadutum, çatal karam, çingenem

Nar tanem, nur tanem, bir tanem

Ağaç isem dalımsın salkım saçak

Petek isem balımsın ağulum

Günahımsın, vebalimsin

Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan

Yoluna bir can koyduğum

Gökte ararken yerde bulduğum

Karadutum, çatal karam çingenem

Daha nem olacaktın bir tanem

Gülen ayvam, ağlayan narımsın

Kadınım. Kısrağım, karımsın

-Karadut'u çatalkarası, çingenesi sevgili Mari'si, 1946 yılında tüberküloz kaptı. Antibiyotik lazımdı. Yeni biten savaş nedeniyle ilaç, ateş pahasıydı. Bedri Rahmi, çok sevdiği Mari'ye ilaç alabilmek için tablolarını sattı ama nafile... -

1911 Giresun Görele'de doğan Bedri, 1975 yılında İstanbul'da hayata veda etti. Şair ve ressam Eyüboğlu, 64 yıllık hayata; resim, şiir, aşk ve evliliğin renk renk nakışlarını işledi.

Canuşka'sını uğurlayan sevgili eşi Eren, cenaze dönüşü oğluna; "Babanı uğurladık. Ama şunu bilmeni isterim ki, o'na kırgınım. Yaşadığı ilişkiyi unutmadım. Hiçbir kadın buna katlanamaz, aşağılanmayı kabul edemez. Ben katlandım ama bil ki, bunu senin hayatın kararmasın diye yaptım..."

İşte aşk... Hem de "üç derste" Aşk. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nu rahmet ve saygıyla anıyorum.

Gülriz Yiğit

 
Toplam blog
: 258
: 1033
Kayıt tarihi
: 10.08.08
 
 

Ankara'da doğdum. Balıkesir'in  ilçesi Ayvalık'ta yaşıyorum. TSM ve  tiyatronun biraz da olsa toz..