Çapkın değil derinlikliyim!..

Ben de:))

Şimdi başlığa ve cevaba tuhaf tuhaf bakıp, yine ne hinlikler düşünüyorsun diyenleri sayar gibiyim…

Evet, sen canı sıkılan,

Sen de sevgilimle artık yollarımı ayırsam da gün yüzü görsem diyen,

Hımm, sen de hoş bakışlı, yakışıklı oyunu oynayan delikanlı,

Binbir Gece’de ne olup biteceğini merak eden dizi tutkunu, sen de merak ettin değil mi?

Evvettt, açıklıyorum…

Bu vecizeyi bendeniz değil Kerem Alışık söylemiş!..

Bana "vay vay da vay vay" demek düşer.

Derin değil derinlikliyim...

Öyle derinlikliyim ki, assoslistlerle geziyorum, ruj tabakası kadınları seviyorum, kötü şiircikler yazıyorum –biz onlara şiir kelimesini de eklemek istemiyoruz ama neyse- devam etmesek de olur:)

*** *** ***

Çapkınlıkla ilgili yalanlama girişimlerini sevmiyorum.

Derin bir adam nasıl derin değilim diye bir cümle sarf etmeyi düşünmezse, çapkın bir adam da çapkın değilim dememeli…

Çapkınsan çapkınsındır, değilsen değilsindir, ayıp değil, günah değil.

Önemli olan bir şeylerin arkasına saklanmamak, kelimeleri zırh yapıp, kaçıp kurtulmaya bakmamak.

Ben yemek yemeyi sevmiyorum dersem ne kadar büyüüük bir yalan olacaksa,

"Seviyorum ama kimi?" diye sorarsam karşılığının domates olduğunu nasıl biliyorsanız, bazı insanların çapkınlıkları da apaçık ortadadır.

APAÇIK!

"Hayatımda kimse yok. Çapkın değil, derinlikliyim. Samimi, sıcak, iyi bakan iki çift göz benim için yeterlidir. Güzellik önemli ama sadece güzellik yetmiyor"

Yukarıdaki cümleleri görünce başlığa taşıdığım cümle en çok ilgimi çekti, pis pis sırıttım ama samimi, sıcak bakan gözler de pek etkiledi beni doğrusu:)

Şaka tabii, şaka!

Ancak çapkın insanlar böyle cümleler kurarlar beyler, bayanlar…

Böyle cümleleri kurmaya ne gerek var?

Çapkınım ve derinim demekten utanmasak daha doğru olmaz mı?

Biraz açık sözlü, dürüst ve ne olduğumuzun farkında olalım...

Mesele benim gibi!!

Şimdi Binbir Gece’yi seyretmeye kaçıyorum ve aklım buzdolabındaki kocaman bitter çikolatada.

Ve canım kardeşimin yaptığı Nesquik’li sütten istiyor.

Sıcacık…

Ya, dürüstlük böyle bir şey işte:)

Haydi, usul usul kaçıyorum şimdi…

Çapkınlık üstüne biraz düşünelim bakalım..

Bu arada Şehrazaat bence Onur’a dönecek.

Ne dersiniz?