Çaresizliğin resmi!..

Dün öğle saatleri, Sakarya Üniversitesinde okuyan ve Fanatik Beşiktaşlı olan yeğenim Murat ile Galatasaraylı olmamama rağmen, Galatasaray- Beşiktaş maçına iddiaya giriyoruz. Ben Beraberliği de veriyorum. O da bana aynı öneriyi getirip, 3-0 maçı alacaklarını söylüyor.

Akşam maç saati yaklaştığında, yeğenimle bir araya gelemeyip, maçı ayrı ayrı izlemek zorunda kalıyoruz. Maç başlıyor. Evet, sezonun ilk derbisi. Tarafsız bir gözle maçı seyretmeye hazırım. Maç başladı. Dakika 4 Galatasaray Korner kullanıyor. Top geliyor süzüle süzüle Mustafa Sarp’ın başına iniyor. Bu arada Beşiktaş defansı ve Rüştü topu seyrediyor. Seyretmeyen Mustafa Sarp topu filelerle buluşturuyor!

Evet, Beşiktaş’ın maçı 3-0 alma gibi bir durumu ortadan kalkıyor. Bu kez olayın tam tersi istikamete doğru maç seyrediyor. Yani benim iddiayı kazanacağım ufukta beliriyor. İddiamız, Beşiktaş kazanırsa, ben Beşiktaş şapkası giyeceğim. Galatasaray kazanırsa, yeğenim Fenerbahçe şapkası giyecek! Maç sonunda yeğenimi aradığımda, maalesef telefona çıkmayıp kaçtı! Sağ ol Galatasaray, sayende Fenerbahçe şapkasını birisinin başına daha geçirdik. Tıpkı Mehmet topuz olayında olduğu gibi…

Evet, birazda maçtan bahsedelim. Sezonun ilk derbisinde Galatasaray, Beşiktaş'ı 3-0 mağlup ederek, Fenerbahçe’nin tek rakibi olduğunu gösterdi!

Maç başlamadan önce, malum Galatasaray ve Beşiktaş’ın dostlukları(!) aklıma geldi. (Temiz lig isteyen pankartlar) Bu dostluğa bazen Trabzon spor da dâhil oluyordu ama. Daha ligin başı olduğu için dostluk gösterisi sadece Beşiktaş tarafından kaleme alındı. Hem yazıldı! Hem de oynandı.

Milyonlarca Beşiktaş taraftarı da yazılan bu senaryo ve oyuna kahrolup, “Bu kadar dostluk gösterisi de fazla” diyerek isyan etti!

Zaten Beşiktaş son dönemlerde Ali Sami Yen'de (5 maçtır) rakibinden puan alamıyor. Yani yenilen yemeğin bedelini ödüyor!

Evet, Galatasaray Ali Sami Yen’de oynanan son 11 karşılaşmanın 10'unu kazanarak, Beşiktaş’ın dostluk gösterisini lehine çevirmeyi becermiş durumda!

Galatasaray, Mustafa Sarp'ın attığı golle galibiyet kapısını aralarken, Mustafa Denizli de, kaleci Rüştü ve Beşiktaş defansı gibi, kenardan hezimeti adeta film gibi seyretti.

Beşiktaş’ın bu çaresizliğini gören Galatasaray taraftarı "Mustafa Denizli şampiyon yap bizi" tezahüratı ile coşarak, geçmişe selam gönderiyordu!

Bu maçla birlikte, ligin ilk 5 haftası sonunda; Galatasaray, Beşiktaş'ı 3-0 yenerek 5'te 5 yaptı ve Beşiktaş ile arasındaki puan farkını 9'a çıkardı...

Bu arada milyonlarca Avro’ya transfer edilen Nihat, Ferrari, Fink, İbrahim Kaş, İsmail ve Tabata, Çifte kupalı(! Şampiyon takıma bir katkı yapamayacaklarını anlayarak, hezimeti seyretmekten öteye gidemediler.

Kaleci Rüştü ilk iki golde inanılmaz hata yaparak yenilgide başrol oynadı!

Mustafa Denizli derbiyi kenardan film gibi izledi, maçı çevirebilecek hiçbir hamle yapamadı. Rijkaard ise hocalık dersi vermeyi sürdürdü!

Aslında Beşiktaş için bu maç biçilmiş kaftan idi! Galatasaray’ın oyuncuları, hem yorgun, hem de moralsiz olarak Milli Takım’dan dönmüşlerdi. Beşiktaş’ta ise sadece İsmail Milli idi. Ve o da 45 dakika oynamış, terlemeden(!) geri gelmişti. Bu yorgun Galatasaray karşısına santraforsuz çıkan Beşiktaş ve Mustafa Denizli, gendi geleceği ile oynamıştı. Bu oyun hiç de başarılı değildi!

Netice itibarı ile; Beşiktaş geçmişini Çıra ile arıyordu!