- Kategori
- Kişisel Gelişim
Çaresizliğin tek çaresi, onu çaresiz bırakmaktır !

BELİRSİZLİK
Çaresizlik kendini çare diye sunmak için dünyanın ruhumuzu sınadığı bir duygudur. Bu anlamda çaresizligin tek çaresi onu çaresiz bırakmaktır. O, bizi ele geçirme konusunda o kadar kusursuz davranır ki, her kusurlu davranışta onun kursağına biraz daha düşeriz. Onun kendini çare diye sunması konusunda o kadar çok mantıklı sebebi vardır ki, Onun bu mantığı her seferinde bizi daha büyük bir mahvoluşa sürükler. O o kadar çok dolaylı yoldan gelir ki, yapabileceğimiz tek şey ona doğrudan karşi koymaktır. O kendi yokluk durumunu sürekli bizim varlık durumumuz haline getirme hilesi içindedir ki,
Bu aldanma bizim gerçek yok oluş durumumuzdur. O ebedi olarak kovulduğu kalbimizden ilelebet olarak kafamızın içine yerleşmiş durumdadır. Bu anlamda onu yok etmek olası dışıdır. O kendi yok oluş durumundan başka bir yerde asla yok olamaz. Sadece biz daha fazla kalbimize yaklaştıkça o daha fazla kafamızdan uzaklaşir. O ebedi olarak kendi gerçek dışılığının peşindedir.İşte! bizim mucizelerimizin gerçekleştiği yer tam olarak bunun anlaşildığı andır. Bu anlamda biz çaresizligin ve çarenin ta kendisiyiz. Bu sadece bir seçim meselesidir.Hayatın bize sorduğu tek soruda budur: sen kimsin? Bu soru sonsuza kadar sorulur ve sonsuz yollarla cevaplandırılır.
BU ANLAMDA HERKES KENDİ SORUSUNUN CEVABIDIR VE ÇARESİZLİĞİN TEK ÇARESİ ONU ÇARESİZ BIRAKMAKTIR.
(
m.ali şirin tarih ögrt)