Caz müziği, gençlik ve biz...

Dün akşam “Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması” ödül törenini izledim. Değerli ustalar; “Kerem Görsev, Barış Selimoğlu, Hakan Atala, Ferit Odman, Kağan Yıldız ve Neşet Ruacan”  ödül alan gençlere destek vermek için sahnede onlara eşlik etti. Bu onlar için büyük şans, usta ağabeyleri için büyük tevazu idi. Eşlik edenlere sanatçı dostlara teşekkür ederim.

Yarışmayı düzenleyen Ak Sanat’ın genel yönetmeni, Derya Bigalı hanım da orada idi. Kendisine ve kurumuna da Türk caz sanatı ve gençler adına teşekkür ederim.

Akşam, dinleyicisi azalmış olan caz müziği için, ülkesini aşmış değerde azimli ve kararlı gençler yetiştiğini görmekten gurur duydum.

Ama ilgi gösterenler öyle az sayıdaydı ki. Nedenini bilemiyorum. Ödül töreninin yapıldığı yer, İstanbul’un hafta sonları hıncahınç dolan çok ünlü mekanlarından biri idi. Ama ödül alanların yakın arkadaşlarından oluşan cılız izleyici kitlesi beni şaşırttı. Olsun ben herkes yerine onları keyifle dinledim coşkuyla alkışladım.

Ama şunu da iyice anladım ki onlar gerçek değerlerini bulup da, sevdikleri ve gönül verdikleri bu mesleği icra ederek yaşarken zorlanacaklar.

Belki de maalesef yurt dışına gitmek zorunda kalacaklar. Birkaç yazlık çay bahçesinde ya da üç kuruşluk bar köşelerinde rakı mezesi olmalarını gönlüm kabul etmiyor. 

Bu da benim isyanımdır. Ülkemde doğu batı sentezi yapılmaya çabalanırken, batılılaşma adına entelektüel taklidi yapmaya çalışanları gördükçe üzülüyorum.

Çocuklar sizi kucaklıyorum. Ben maddi manevi yanınızdayım, takipçiniz dinleyiciniz izleyicinizim.

Bazıları takdir şeklimi beğenmese de, ben size halk adına destek vermeyi sürdüreceğim. Çünkü ben halktan biriyim. Gücüm fazla değil, ama olsun. Ben size güveniyorum, siz de bana ve benim gibilere güvenin lütfen. Er ya da geç değerinizi bulacaksınız.

Katkıda bulunanları ve sizi canı gönülden kutlarım.

“Andante Klasik Müzik Dergisini temsilen”

Bülent Selen