Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '13

 
Kategori
Kitap
 

Cehennem

Cehennem
 

Bu cehennem ülkemizde yaşananlar değil. Gezi parkı yazıları yazmaktan 3 gündür şu blogu giremedim gitti. Neyse Gezi parkından uzaklaşıp, biraz kitap okuyalım. Ne dersiniz?

Bugüne kadar bütün kitaplarını severek okuduğum Dan Brown'ın "Cehennem" adlı kitabını ilk gördüğüm kitapçıdan aldım ve bir kaç günde de okuyup, bitirdim. Bu yazarın en beğendiğim tarafı romandaki konuyu işlerken, aynı zamanda belgesel bilgi vermesidir. Zaten kitabın başında "Bu romanda bahsi geçen tüm sanat ve edebiyat eserleri ile bilim ve tarih gerçektir" notunu koymuş. Bir insan çok beğendiği bir yazarın bütün kitaplarını okursa, eğer öykü de yazıyorsa, ister istemez o beğendiği yazarın etkisi altında kalıyor. Yaklaşık bir aydan fazladır Editör seçkilerinde yer alan Sultanahmet cezaevini anlatan "Yıllar sonra" başlıklı öykümde de belgesel bilgi vermek açısından bu örnek aldığım yazarın izleri vardır. Tabii Dan Brown'ın en büyük özelliği ise sembol ve şifrelerle olayı sonuca ulaştırmasıdır.

Romanın tam ortalarına gelmişken, gazetelerde bir haber gözüme çarptı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün katıldığı bir toplantı sonrasında bu romanın sonunu söylemişti. Tam bir işgüzarlık yani. Gerçi gazetenin başlığını okuyunca devamını okumadım ancak romanı bitirdikten sonra gazete pikürünü okuyunca, bu haberi okuyan kişilerin bundan sonra romanı okuduklarında konunun hiçbir anlamı kalmayacaktı. Hani bir cinayet romanı okursunuz. Romanı okurken birisi gelir size katili söyler. Onun gibi birşey yani..

Romanda yaşananlar üç ayrı yerde geçiyor. Floransa, Venedik ve İstanbul. Bu üç yeri görmeme rağmen, keşke bu romanı okuduktan sonra görseydim diye hayıflanmadım da değil. Çünkü bu yerleri bir rehber eşliğinde gezerken kısa zamanda o kadar çok yer geziyorsunuz ki, hangi eser hangi müzede? Ne zaman yapılmış? Kim yapmış? Hepsini karıştırıyorsunuz. Böyle kültür turlarında önce bilgilenip, sonra gezmek mutlaka çok daha yararlıdır. Yine de yazar tasvir ettiği yerleri anlattıkça gezdiğimiz yerler gözümün önüne geliyordu.

Roman karakterlerinden biri Dante hayranı. Kendisi kötü bir iş yaparken, Dan Brown'un bütün romanlarında yer alan sembol ve şifre uzmanı olan roman kahramanı Prof. Robert Langdon bu kişinin bıraktığı şifreleri takip ederek, o kötü işin önüne geçmeye çalışıyor.

Yazar Dante'den söz ederken, Dante'nin muazzam edebi başyapıtı "İlahi Komedya" dan da söz ediyor. Bunu anlatırken İlahi Komedya'nın komik bir tarafı olmadığını, bambaşka bir nedenden dolayı komedya olarak adlandırıldığını anlatıyor. On dördüncü yüzyılda İtalyan edebiyatı usulen iki kategoriye ayrılmış. Yüksek zümre edebiyatını temsil eden trajedi, resmi İtalyanca ile yazılıyor, aşağı zümre edebiyatını temsil eden komedi ise günlük dilde yazılıyor ve halka hitap ediyormuş. İlahi komedya günlük dilde yazılmasına rağmen, din, tarih, politika, felsefe ve sosal yorumu o kadar akıllıca kaynaştırmış ki, fazlasıyla ilmi olmasına rağmen geniş halk kitlelerine hitap edebilmiş.

Komedya'da Dante, ölüm sonrası sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennette geçen seyahati, hikâyenin kahramanı da olan kendisinin ağzından anlatır. Günahkarlar önce cehenneme girecekler daha, sonra günah derecelerine göre cezalarını çektikten sonra önce Araf'a sonra da cennete gireceklerdir. Dante bu eserini epik şiir halinde yazmış.

Yazar zaman zaman ekonomi işine el atıp, Malthus'un nüfus teorisini gündeme getiriyor. Ve şu soruyu soruyor?

"Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki nüfusun yarısını öldürebilecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız?"

Böyle bir soruya verilecek cevap tabii ki "Yapamazdım" olacaktır.

"Peki ama eğer o düğmeye hemen basmazsan gelecek yüzyıl içinde insan türünün yok olacağı söylenseydi.... O zaman basar mıydın? Arkadaşlarını, aileni, hatta belki kendini öldürmek pahasına?

Çok daha fazla birşey yazmama gerek yok. 574 sayfalık kitabı elinize aldığınız andan itibaren bırakamayacağınız sürükleyici bir roman okumak istiyorsanız, bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.

Bu arada bundan önce en son tanıtımını yaptığım kitap değerli öğretmenimiz Emine Supçin'in çıkardığı "Hiç" adlı kitaptı. Emine hanım tanıtımımdan dolayı bana defalarca teşekkür etmişti.

Dan Brown'dan da böyle bir teşekkür bekliyorum. Acaba kendisi bir teşekkürü çok görür mü? :))

Not: Romanı okuduktan sonra aşağıda linkini verdiğim siteyi ziyaret edin. Romanda anlatılan bütün yerleri ve nesneleri o sitede görebileceksiniz.

http://www.foroxerbar.com/viewtopic.php?t=13982 

 

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..