Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '08

 
Kategori
Kitap
 

Mutluluk Zülfü Livaneli

Mutluluk Zülfü Livaneli
 

Mutluluk - çok karmaşık duygular içinde okudum;

Zaman, zaman daraldım sonra tebessüm ettim, şaşırdım, hüzünlendim, kaygılandım, tarifsiz bir acı hissettim, kahkahalarla güldüm, kızdım hem de çok, ama bütün bu duygularla birlikte Yazarın üslubuna hayranlık duydum.

Daraldım, “Gabar dağlarında kar altındaki tepenin eteklerine kurulmuş askeri karakolda” yaşananları okurken. Çocuklarımı, çocuklarımızı nasıl askere göndereceğiz!

Tebessüm ettim, Yazarın ”İstanbul’da “elit” denilen parası bol ama yaşam kültürü bakımından lumpen acayip bir kesimini” anlatırken.

Şaşırdım, Doğuda gençlerin ilk cinsel denemelerini okurken. Bu nasıl olur?

Hüzünlendim, bir gencecik, daha çocuk sayılacak yaşta bir kızın hikayesiyle. Önce aile içinde iğrenç ve korkunç şiddet, sonra trende yaşadıkları.

Kaygılandım geleceğimiz için. İçimdeki tüm korkuları bir, bir anlatmış Yazarımız.

Acı, evet tarifsiz bir acı, ülkemiz ile ilgili kabul etmek istemediğimiz çarpıcı gerçekleri bir daha okumak bana acı hissettirdi.

Kahkahalarla güldüm; çok güzel iki fıkra vardı, sonra Saf Gelin Hikayesi, ilk defa okudum, çok komikti. Rus kızlar –Limon suyu – AIDS bu üçlüye de çok güldüm bir taraftan da ağlasam mı acaba diye kendi kendime sordum. Sonra da bir “Absurd Tiyatro” sahnesi vardı, gerçekten çok hoştu, ülkemizin trajikomik hallerinden .

Kızdım, evet birkaç yerde Yazarın bazı sınırları aştığını düşündüm.
Sayfa 147 “ Böyle bir ülkede doğmak için ne günah işledim acaba? ” Bu soruyu yıllar önce yaşadığım Bulgaristan’ da soruyordum kendime, bir Türk olduğum için. Hiç aklıma gelmemişti ki bir Türk, Türkiye için böyle düşünebilir. Bunu kabul edemiyorum. Bu cümleden çok rahatsız olduğumu yazamadan geçemiyorum… Tamam, çok eksiklikler var ama… Bu her ülkede var, farklı boyutlarda.

Bayram namazı sahnesi vardı….. Yorum yapmak istemiyorum. Gelenekleriyle alay edenleri ben anlamakta güçlük çekiyorum.

Dağılmak için paralelinde okuduğum Herman Melville’nin muhteşem “Beyaz Balina” romanından tam burada bir cümleyi paylaşmak istiyorum;
“ Her karışık iş karşısında yapılacak en zekice, en rahat iş gülmektir. Başa gelen ne olursa olsun, insan şununla avuntu duyabilir daima: Yazgı değişmez”

Türkçe okumanın, ayrıcalığı beni etkisi altına aldı. Gerçekten çok güzel bir üslup, anlatıma hayran kaldım.

Yazarımızın, Türkiye hakkındaki düşünceleri ile görüşümü noktalıyorum:
“ garip, şaşırtıcı, çılgın, hüzünlü ve çelişkilerle dolu bir ülke”

Yine de umut dolu bir son vardı.

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..