Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Çekim yasası varsa eğer...

Çekim yasası varsa eğer...
 

Hz. Mevlana şöyle sesleniyor, asırlar öncesinden:

“ Şu halde, o çeken nedir, kimdir? O çeken, gizliden bile gizli, onu kimse bilmez. O çekme kuvveti, bu dünyaya başka bir dünyadan gelmede… O manevi ışık, bu âleme başka bir âlemden parlamada…

Bu gizli sırrı akıl da bilemez, göremez, can da sezemez, anlayamaz… Aklın eremediği, canın bilemediği bu gizli şeyi, ben de göremiyorum; görebilirsen sen gör!”[1]
Çekim Yasası varsa eğer, evrenin tüm yasalarını yoktan var eden, Evrenin Sahibinin eseridir muhakkak… Biz burada çekim yasasının varlığı-yokluğu ya da doğruluğu-saçmalığı üzerine tartışmayacağız. Yerçekimi kanunu nasıl varsa, onu nasıl kabul etmişsek, Newton’un araştırmalarına göre isimlendirdiği, cisimler arası çekim kuvveti de bilim çevrelerince kabul edilmiştir. Gerçi kuantum fiziği ile Newton’un birtakım varsayımları önemini yitirmiş gibi görünse de, genel olarak evrende bir çekim gücünün var olduğu bilim çevrelerince kabul edilmektedir. Kuantum düşüncesine göre de madde, enerjinin yoğunlaşmış hali ya da evrendeki her şeyin aslında bir enerji olduğu kavramından yola çıkarsak, insan düşüncesinin de bir tür enerji olduğunu görürüz. Güçlü düşünce enerjileri de birbirinin dengini çekebilirler. Buna inanıp inanmamakta serbestsiniz tabii ki… Ancak, olumlu düşünceler, olumlu fiziksel şeyleri de birbirine çekiyor olabilir... Çok moralli olduğunuz gün işlerinizin genellikle rast gitmesi gibi… Ya da çok sinirli ve mutsuz olarak evden çıktığınızda o gününüzün size zehir olması gibi… Toplu halde edilen duaların kabul edilişi gibi…

İnsan düşüncesi fiziksel açıdan incelendiğinde enerji anlamına gelmektedir. Düşünce, mikro tanecikler olan beyin hücreleri tarafından meydana getirildiğine göre mikro evrenin yasalarıyla yönetilmelidir ve kuantize olmak zorundadır. Gerçekte yaşam, beyinde düşünce kuantlarının oluşması ve bunların insan bedenini yönetmesi anlamını taşımaktadır. Herhangi bir düşüncenin yönetilmesi ya da yönlendirilmesi o düşünceyi oluşturan çok küçük elemanter parçacıklar olan düşünce kuantlarının yönetilmesi anlamına gelmektedir. Bu olay ise bütün bir düşüncenin kontrol edilmesine oranla çok daha kolay olmalıdır. Çünkü düşünce kuantları, enerji miktarı olarak değerlendirildiğinde düşüncenin tamamına göre çok daha küçüktür. Bu anlamda yapılması gereken şey kuantum fiziği yasalarını kullanarak düşünce kuantlarının ortaya çıkışı ve gelişiminin çözümlenerek kontrol edilmesidir. Her hangi bir olay ya da konu hakkındaki özellikle olumsuz ve rahatsız edici istenmeyen düşünceler bu şekilde ayıklanarak yok edilebilir ve istendik türden yapıcı ve olumlu düşüncelerin ortaya çıkması sağlanabilir.

Evrendeki cisimler arasında, kütle niceliği cinsinden ifade edilebilen özel bir etkileşme vardır. Evrendeki tüm cisimler birbirlerini çekerler. Güneş gezegenleri, gezegenler uyduları, gezegenler güneşi, kül tablası sigarayı vb. hep çekerler. Bu etkileşmeyi, elektrikçe yüksüz cisimlerin birbirlerini çekimi şeklinde gözleriz. Tüm bu çekim kuvvetleri, “kütle çekim kuvveti” adını alır. “Newton’ un Genel Çekim Yasası” bu kuvveti nicel olarak ifade eden bir yasadır. Cisimlerin karşılıklı olarak birbirlerine uyguladıkları çekim kuvvetlerinin aynı doğrultulu, eşit şiddetli ve zıt yönlü olduğu deneylerle ortaya konmuştur.
Evrendeki iki cisim birbirlerini, kütleleriyle doğru orantılı; kütle merkezleri arasındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çekerler.

Çekim Kuvvetini şu şekilde formüle edilmiştir:

F = G M1 M2 / R2

Burada F, iki cisim arasındaki çekim kuvveti, G, gravitasyon sabiti, M1 ve M2, birbirini çeken cisimlerin kütleleri, R ise bunların arasındaki mesafedir.

Mike Hernacki, çekim yasasının düşüncelere uygulanması durumunda şöyle yorumluyor yasayı:

“Tam olarak anlamadığınız bir süreçte, bir şeyi düşündüğünüz zaman, hemen fiziksel dengini kendine çeker.Yemek yemeyi düşünün az sonra acıkırsınız.Üzücü bir şey düşündüğünüzde hemen üzülürsünüz., hatta belki de ağlarsınız.Göremediğiniz ya da ölçemediğiniz düşünce, fiziksel dengini çeker.”[2]

Hz. Mevlana’ya göre, maddi uzuvlarımızın meydana getirdiği hareketler, fikirlerimizin suretlerinin birer gölgeleridir. Gölgelerden fikirlerimizin ne olduğu anlaşılabilir. İşler, hareketler gölgeler halinde yere düşmüş görünür. Hâlbuki düşünceler, kafamızda gizlendikleri için görünmüyorlar. Fakat aslında ikisi de birdir. Çünkü fikirlerimiz tesir edicidir. Yaptığımız hareketler de o fikirlerin eseridir. Eser, müessirden ayrı değildir.

Kafamızda olumlu şeyler düşündükçe hayatımızda olumlu şeyler çoğalır. Olumsuzu düşündükçe de olumsuzlar… Hayatımıza pozitif olanı çekebiliriz. Olumsuz söylemler yerine olumlu eylemleri koyabiliriz. Pozitif düşünce gücünün sırrı budur. Sırrın ne olduğunu bilmek yetmez. Onu uygulamayı da bilmek gerekir. Ne düşünüyorsak oyuzdur. Çünkü her şey başlangıçta düşüncedir. Düşüncelerimizin kalitesi, yaşam kalitemizi belirler. Kötü şeyi çok düşünen onu yaşamaktan kaçamaz.Çok fazla olumsuzluklar üzerinde durusanız KGK (Kendini Gerçekleştiren Kehanet) gerçekleşebilir.
Olumlu ya da olumsuz düşünmeyi seçmek elimizde... En önemli işiniz kendinizi mutlu etmektir. Kendinizi başarılı görün, başarılı olacaksınız. Mucizelere inanmayın. Onlara güvenin. Dış dünyanın değişmesini beklemeyin Çünkü değişmeyecek! Rüzgârın nasıl estiği fark etmez. Farkı yaratan, yelkeninizi nasıl açtığınızdır.[3]

İnandığımıza, isteklerimize kavuşmamız mümkündür ama sadece düşünerek değil… İnancın yanında emek yoksa isterseniz önünüze, arkanıza mıknatıs bağlayın, hiçbir şey olmaz. Çalışmazsanız; istediğiniz kadar isteyin; sınıfı geçemezsiniz. İstediğiniz kadar isteyin; işinizde başarılı olamazsınız. İstek ilk adımdır ve tek adım kimseyi yolun sonuna ulaştırmaz. Kısaca: ''Çalışmayana, Allah yardım etmez''

Biz çekim yasasına bu şekilde bakıyor ve bu şekilde faydalanmaya çalışıyoruz.

[1] Şefik Can, Mesnevi tercümesi, 6.Cilt, 3842–3843. beyitler


[2] Mike Hernacki, Müthiş Sır, Kuraldışı Yayınları

[3] V.Pfeiffer, Olumlu Düşünme - Çekim Yasasının Temeli, Alfa Basım Yayın

 
Toplam blog
: 63
: 1536
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

1968 yılında Üsküdar'da doğdum.İlk-Orta öğrenimimi Almanya'nın Hof/Saale kentinde tamamladım.Lise ve..