Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '13

 
Kategori
Futbol
 

Çekirge bu sefer sıçramadı!

Çekirge bu defa sıçrayamadı.  Haftalardır Fenerbahçe’ de bir düşüş olduğunu söylüyorduk. Bu maç resmen dibe vuruş oldu. 1-2 pozisyon hariç tehlikeli atağı olmayan, fizik olarak ayakta duramayan, maça rakibi kadar konsantre olamayan ve saha içi pas trafiğini organize edemeyen bir Fenerbahçe izledik. Karabükspor’ lu futbolcular biraz dikkatli, biraz cesur olsalar, bu maç 4-1’ de bitebilirdi. Özellikle ikinci yarıda, Fenerbahçe sahada hiç bir varlık gösteremedi.

 

En az 5 haftadır tüm yazılarımda şu üç konuya vurgu yapıyorum. Bu maç için de yorumlarım hemen hemen aynı olacak.

 

1-    Ersun Yanal’ ın sistem adını verdiği şey gittikçe kopuk, amaçsız ve organize olamayan bir oyun anlayışına dönüyor.

2-    Fenerbahçe’ li futbolcularda fizik düşüş var. Özellikle sprint sayıları, takım presi, yardımlaşmalar, boş alanlara deplase olma ve hareketli oyun anlamında çok ciddi bir kötüye gidiş söz konusu.

3-    Yanal’ ın ilk 11 tercihleri ve oyuna müdahaleleri çok hatalı. Yanal, futbolcularına hoş görünmek adına takım içi adaleti zedeliyor. Bundan memnun olmayan futbolcular olduğu da kulaklara geliyor.

 

Bazı skor yazarları işler iyi giderken taraftara yaranmak adına gerçekleri yazmıyorlar. Spor yazarlığından geçinmeyen biri olarak her zaman doğruları söyleme misyonu ile hareket etmeye gayret ettim. Skor yazarlığı yapmamaya çalıştım. Haftalardır, Fenerbahçe kazanırken, iyi şeyleri de kötü şeyleri de açıkça yazmaya gayret ettim.

 

Maalesef bu maç Fenerbahçe adına bir tane bile olumlu şey yazamayacağım.

 

Yanal’ ı hücumu düşünen, baskılı, rakipleri ısıran futbol oynattığı için tebrik etmiştik. Son 5 haftadır sahada öyle bir Fenerbahçe yok. Fenerbahçe sadece idare ediyor. Puan farkı anlaşılan rehavete yol açmış. Ayrıca Yanal’ ın haftalar geçtikçe çözüm bulması gereken sorunlar halen çözülebilmiş değil. İşin defans yönünde rakipler, Fenerbahçe’ ye karşı çok kolay pozisyon buluyorlar. Bunun en büyük sebebi, Emenike-Sow ve Baroni’ nin defansa yardıma gelmemeleri. Son haftalarda bunlara Kuyt’ da katıldı. Oyunu tek taraflı oynayan bir dörtlü oldular.

 

İşin hücum tarafında ise, Mehmet ve Baroni gibi yaratıcı olmayan iki ön libero ile istikrarsız Alper, Fenerbahçe’ nin hücum organizasyonunu olumsuz etkiliyor. Pozisyon bulmak bireysel becerilere kalıyor. Sow ve Emenike biraz lütfedip kıpırdanırsa, birşeyler oluyor. Yanal’ ın Fenerbahçe’ de oturtmaya çalıştığı sistem, gittikçe futbolcuların bireysel becerileri ile maç kurtaramaya başladıkları bir sistem olmaya başladı.

 

Fenerbahçe’ deki fiziksel düşüşün sebebi de merak konusu. Gökhan Gönül’ ün sahada ayakta duracak hali yok. Sarı kart gördüğü pozisyon dikkatle izlenirse, rakibin yanından hızla geçip gittiği görülür. Ayrıca, o kanatta Hamroun’ a karşı hiç bir varlık gösteremedi. Kademelerde de başarısızdı. Gökhan alternatifsizliğini biliyor ve bu oyununa yansıyor. Gerçekten de bu form seviyesi ile formayı hak ettiğini düşünmüyorum.

 

Orta sahada Baroni’ de yetersiz mücadelesi ve fizik gücü ile takımını bir kişi eksik bırakıyor. Yanal’ ın Baroni tercihi, muhtemelen Baroni’ nin "özel bir kontenjandan" ilk 11’ de yer aldığını düşünmemize neden oluyor. Salih, Holmen ve hatta Mehmet Topuz dahi bu pozisyonda çok daha faydalı olabilirler. Bir oyuncu 15-20 maçta bir frikik golü atacak diye, ilk 11’ de olmamalı diye düşünüyorum. Hem mücadele etmeyen yedek kalır diyeceksin, hem Baroni’ ye her maçta ilk 11’ de forma vereceksin. Bu tutarsızlığı elbette yedekler de görüyor. Hem Alex' i koşmuyor diye yollayacaksın, hem onun posizyonunda, onun kadar bile mücadele etmeyen, onun becerilerinin beşte birine sahip olmayan Baroni' ye forma vereceksin! 

 

Yanal’ ın çekirge misali 4-5 kez tutan taktiği bu maç tutmadı. Son 20 dakikalarda 4-2-4 taktiğine dönerek, 4 forvetle sahada gol arama taktiği bence modern futbola son derece aykırı bir taktik. 4-5 maçta tuttu diye, sürekli bu saçmalıkta ısrar etmek Fenerbahçe’ ye zarar veriyor. Hele de o ortadaki 2 futbolcudan birisi Baroni ise, olay komik bir hal alıyor. 4-1-5’ e dönen bir kaos futbolu ortaya çıkıyor. Üstelik bu beşli de asla geriye yardıma gelmiyor.

 

Emenike ve Sow’ dan bir tanesi ilk 11 için fazla. Birisini küstürmemek için, takımın tek gerçek santrafor özelliği olan futbolcusu Webo’ yu kenarda tutuyor. Webo’ nun olmadığı hiç bir maçta Fenerbahçe rahat kazanamadı. İleride top tutamadı. Webo hem geriye yardıma gelen, hem ileride rakibin çıkışını önleyen akıllı bir futbolcu. Emenike-Sow ikilisinin ve elbette bunların arkasında olan taraftar gruplarının tepkisinden çekinerek, Webo’ yu kenarda tutmak, futbolun mantığına ve adaletine ters. Elinde, Mehmet Topuz gibi önemli bir orta saha silahı varken, Kuyt’ ı 1-2 maç dinlendirmemek de ayrı bir hata.

 

Yanal, bu hataları ile daha çok puan kaybeder. Aradaki puan farkına güvenen var ise, mazide 9-10 puan gerilerden gelip şampiyonluk kazanan takımları hatırlasın.

 

Bu maçtan sonra hiçbir Fenerbahçe taraftarı hakem şöyleydi, Galatasaray- Trabzonspor maçında, Galatasaray' ın lehine hatalar yapıldı, Fenerbahçe katledildi, üzerimizde oyunlar oynanıyor falan demesin. Fenerbahçe, bugün sahada varlık gösteremeyen futbolcuları ve haftalardır istikrarlı şekilde devam eden teknik direktör hataları nedeniyle yenildi. Artık haklı yenilgileri kabullenmeye başlamak lazım. Bu çağdaş futbol izleyicisi olmanın gereğidir. 

 

Kardemir Karabükspor’ u kutluyorum. Müthiş bir mücadele sergilediler. Karakterli bir oyun ortaya koydular. Karabük deplasmanının ne denli zor bir deplasman olduğunu gösterdiler. Ancak, Başkan Aziz Yıldırım aleyhine yapılan tezahüratlar, sahadaki futbolun güzelliğine gölge düşürdü. Artık, statlarda siyaseti bırakıp, futbola odaklanma vakti geldi. Bu tür tezahüratlar kabak tadı vermeye başladı.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..