Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '08

 
Kategori
Edebiyat
 

Cengiz Aytmatov'un ardından

CENGİZ AYMATOV’UN ARDINDAN

Cengiz Aymatov bugün toprağa veriliyor.

Ben de, bu büyük edebiyatçı ile aynı çağda yaşamanın gizli bir hazzını, ayrılışının da elemini hissediyorum.

Raflardaki manevi dostlarım arasından büyük yazarın “Elveda Gül sarı” ve “Cemile” adlı romanlarını okumuştum.

Ülkemizde “Selvi boylum al yazmalım” ismi ile bilinen, Aymatov’un “Kırmızı Eşarp” isimli hikâyesinden uyarlanan senaryo ile filme çekilen ve Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın başrolünü üstlendiği filmi, beğeni ile birçok kez seyretmiştim.

Önümüzdeki günlerde, büyük edebiyatçının birçok eserini daha okuma konusunda, kendi kendime söz vermiş bulunmaktayım.

Aslında mesele, yazarın eserlerini okuyup, okuma-ma veya okuyama-mak değildir.

Yazarın gök kubbede bıraktığı hoş sedanın yankılarını duyabilmek, ölümsüzlüğünün sırrını görebilmek, maddi varlığından sıyrıldıktan sonra, artık Dünyamızda tüm insanlığın ortak değeri haline gelen bir hayatın ardından biraz olsun düşünebilmek, dersler çıkarmaktır.

Cengiz Aymatov, bize ait bir değerdi.

Bir Türk boyu olan Kırgızların, milli destanı olarak bilinen “Manas destanı yaklaşık olarak 500.000 beyit olduğu ifade edilir.

Kırgızların yine yaklaşık % 100 yakın denilebilecek bir oranda dillerini korumalarında “Manas Destanı”nın çok büyük bir payı olduğu bilinmektedir.

Cengiz Aymatov hiç sühpesiz, çağının “manasçı”sıdır.

Çağdaş Dede-Korkut misyonunu üstlenmiştir.

Eserlerinde, milletinin sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, dini, ahlaki, edebi, askeri bütün maddi ve manevi değerlerini yansıtmıştır.

Yerel kültüre önem vermiştir.

Halkının içinde bulunduğu durumu, acılarını, sorunlarını, çare arayışlarını dile getirmiştir.

Geçmişine ait kahramanlıkları ve yaşanmış tecrübeleri bugün yaşayan nesillere anlatarak, aksiyon bir toplumun oluşması sürecinde bir edebiyatçının yapması gereken görevleri bilmiş ve yapmıştır.

Kırgız Türk kültürünün derinindeki bütün değerleri gün yüzüne çıkarma amacını misyon edinmiştir.

İnsan varlığının iyi yönünün, insanlığa yapmış olduğu tahribata karşı yine insan varlığının iyi tarafı ile mücadele ederek zafere ulaşmasının mümkün olduğu fikrini eserlerinde savunmuştur,

Mesajını tüm Dünya iyi algılamıştır.

Cengiz Aymatov 12 Aralık 1928 yılında, Kırgızıstan’ın Talas şehri, Şeker köyünde Dünya’ya geldi.

Babası Törekul Aymatov, Annesi Naime Hamzayeva Aymatov’dur.

Kırgzıstan, 1864 yılında Rus hâkimiyetine girmiştir.

Ülkenin statüsü birçok kez değişmiştir.

Cengiz Aymatov’un doğduğu sene, ülkenin ismi, “Kırgız Özerk S.S.Cumhuriyetidir.

Ülkedeki mevcut rejimin dayattığı çalışma şartlarına göre 14 yaşında iş’le tanışmıştır.

Yetim büyümüştür.

Veterinerlik tahsili, Bişkek Tarım Enstitüsünde eğitim ve bilahare edebiyat eğitimi.

Uluslar arası Yazarlar Birliği Üyesi.

Ödüller…

1991 yılında Kırgızistan’ın bağımsızlığa kavuşmasından sonra, Büyükelçilik görevi.

Romanları filme çekildi

Eserleri yaklaşık 160 dilde yayımlandı, 60 milyon basıma ulaştı.

80 yıl yaşadı.

Böbrek yetmezliği hastalığı

Almanya Nurnberg’te tedavi

Vefatı: 10 Haziran 2008

Toprağa verilişi bugün yani, 14 Haziran 2008

Çağdaşı olduğum bu büyük edebi düşünürün ebediyete uğurlanışına şahitlik ediyorum.

Büyük edebiyatçının ölümü vesilesiyle, başta ailesine, Kırgızistan halkına, Türk dünyasına, edebiyat dünyasına başsağlığı diliyorum.

Eserlerinden bazıları:

Zorlu Geçit, Yüzyüze, Cemile, İlk Öğretmenim, Elveda Gülsarı, Beyaz Gemi, Selvi Boylum Al Yazmalım, Gün Olur Asra Bedel, Dişi Kurdun Rüyaları, Toprak Ana, Cengiz Han'a Küsen Bulut, Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı

 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..