Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '07

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Çevre temizliği ve gönül rahatlığı

Çevre temizliği ve gönül rahatlığı
 

Hafta sonu isteksizce gittiğim piknikten çok mutlu olarak ayrılacağım aklıma bile gelmezdi. Nedenini ilerleyen satırlarda anlatacağım.

Öğle saatleriydi üzerimde bir rehavet Pazar gününün verdiği bir tembellik, ailemi kırmamak adına hazırlandım, arabayı yerleştirdik. Dağın eteğinde yemyeşil bir ormana ulaştık. Az yukarıda bir köy yeşilin her tonuna hakim. Ben hala uyanıp uyanmama arasında, sersemliğimi üzerimden atmaya çalışmaktayım. Arabayı kocaman bir çamın yanına çektik, ağacın altına örtüleri serdik ayaklarımı uzatmıştım ki hele şükür uyandım. Kuş sesleri kulağıma ulaştı. Şansımızdan gelirken yağmur vardı kesilince yağmurun yerini güneş aldı öyle parlak öyle sıcak ki.

Temiz havanın verdiği ferahlıkla hamağı da kurduk, şöyle bir uzanayım demiştim ki masmavi gökyüzünü görebilmek ne kadarda güzeldi. Çam ağacının heybeti üzerimde, çam kokusu burnumdan ciğerlerime ulaştı, doldu. Kuşların sesi, cıvıltısı sanki serenat yapmaktaydılar. Kelebeklerin uçuşması, çiçekten çiçeğe konması… Ağustos ayına da daha vardı ağustos böcekleri çoktan başlamıştı ötmeye, ormanın hışırtısı ılık bir rüzgarla dans ediyordu sanki.

Mangal ateşinin çıtırtısıyla bir süre gözlerimi yumdum. Sanki başka bir alemde, ıssız bir adadaydım. İyiki de gelmişim dedim. Herkes doğanın sesine kulak veriyordu. Annemin “- yemek hazır herkes sofraya” sesiyle hamaktan inmek zor gelse de karnımda acıkmıştı. Açık havada yemek kadar güzeli yoktur doğrusu. Yemekler yendi, karpuz kesildi. Yenilen yemeğin ağırlığıyla dolaşmaya çıkmıştık ben ve kardeşim. Etraf pekte hoş gelmedi gözüme. Mangal ateşi sessiz, için için yanmaktaydı ki elime bir dal aldım poşetler, pet şişeler, pet bardaklar aklınıza ne gelirse eline geçiren sağa sola bırakıp gitmiş. Tek tek toplamaya başladım, bir yandan da kardeşim hem hareket, hem çevre temizliği düşüncesiyle o da bana katıldı. Bir sürü çevresel atık yandı yok oldu. Sigara kartonları, peçeteler, gazete kağıtları hepsini bir güzel yaktık. Haftaya kadar belki yine dolacaktı ama olsun bir pet şişenin 400 yılda yok olabileceğini düşününce yakarak atıkları beklide daha az zararlı hale getirecektik. Yanan ateşi de söndürmeyi unutmadık, çevresini ıslattık bir güzel.

Bir dahaki sefere eldiven getirecek ve ufak çöpleri de yok etmeye çalışacaktım. Hem hareket etmiş hem de çevreyi daha temiz bırakmış olduk. Bir ara “Lütfen çevreyi temiz tutalım, çöpünüzü yanınızda götürünüz” yazısı bile yazmak geçti aklımdan. Nereye ve nasıl yazacaktım. Bir dahaki sefere unutmamak dileğiyle ayrıldık oradan.

Bir yerden ayrılırken arkamıza bakmalıyız bize ait kalan bir şeyler var mı, yok mu diye. Tekrar oraya gitmesek te bir başkası gidecek. Atıklarla bir sürü canlının yaşam dengesi bozulmakta, küresel ısınma ve çevre kirliliğinin zararı tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Zararın neresinden dönersek kardır değil mi sevgili dostlarım.

 
Toplam blog
: 82
: 1963
Kayıt tarihi
: 13.10.06
 
 

Müzik ve amatör fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Yazma isteği içimde vardı. Mutlaka bir gün düşünce..