Chick Lit edebiyatı ve tembel ben!

Ne yapmak istediğimi çok iyi biliyorum da nerden başlamam gerektiğine bir türlü karar veremiyorum. Tam tamına 4 yıldır ciddi anlamda yazmaya başlayacağımı söyleyip duruyorum fakat "yarın akşam kesin başlıyorum" diye diye 4 yılı geride bıraktım. Yaş oldu 27 ama ben hala günü kurtaran ufak tefek yazılarla içimde kabaran iştahı beslemeye çalışıyorum. tabii bu arada üretken insanoğlu boş durmuyor, aklıma olan fikirleri hayata geçiriyor. Bunlardan biri de Spohie Kinsella kardeşimizdir. Kadın sanırım benim Dünyevi ikizim oluyor; zira kendisiyle aynı fikirleri paylaşıyoruz. Tek yumurta ikizi olmamız imkansız çünkü bendeniz aşırı tembelken, Sophie bilmem kaçıncı kitabını yayınladı bile. Hatta hatun karınca gibi çalışkanlığının ödülü olarak Alışverişkolik serisinin filmini de yaptırdı. Kıskançlığın alemi yok, o benden daha çalışkan, o dünya çapında bestseller olarak satılan kitapların yazarı, bende bu tembellikle ancak onun yerli bir kopyası olabilirim. Dün tüm bunları masaya yatırdım ve o hışımla yazmaya başladım. Fakat aklıma çekirdek ve Cola gelince yarım saatlik yazma teşebbüsüm bu akşama kaldı.

Düşünüyorum da ben hayatımın her evresinde son dakikaya kadar yan gelip yatarak yapmam geekenleri tamamlayabilmiş bir şahsiyetim. Karakterimin bu zayıf halkasını tamir etmem gerekiyor, kendimi disiplinli çalışma konusunda terbiye etmem şart ve bu kuvveti bulmak için türbeye gidip dua etmem yetmeyecektir.

Hayal gücü deseniz maşallah tonla var ama bunu belli bir düzen içerisinde kağıda dökmeye gelince nedense vazcayıp kaçıyorum işte.

Duygusal aşk romanları, veya toplumsal konuları irdeleyen önemli eserler yazmamı beklemesin kimse benden. Yazanlara saygım sonsuzdur, hatta imreniyorum kendilerine ama nedense ben Chick Lit tarzında yazmaya kararlıyım. Chick Lit edebiyatı, 2000'li yılların başında gelişmeye başlayan bir türdür. 30'lu yaşlarda, bekar, iş güç sahibi, eğlenceli hatunlara hitap eden şeker mi şeker konuları olan kitaplardır. İşte ben tam bu akımın ponatsiyeliyim diye düşünüyorum...

Tabi başarılı bir ürün vermek için öncellikle şu fazlasıyla hiperaktif ruhumu dizginleyip düzenli bir çalışma alışkanlığına kavuşturmam gerek.
Boğa burcu olmamın bir özelliği midir bilmiyorum ancak ben hep bir şekilde ünlü olacağımı hissediyorum. Yok sakın kimse bunu ün merakına bağlamasın. O anlamda bir şey değil bu...Sadece aşırı çekirdek bir ailenin üyesi olarak yaşamışlığın sonucunda ortaya çıkan bir arzu bu. Böyle sevenlerim, sevdiklerim çok olsun, onlarla iç içe olayım, kalabalık yemekler yiyelim, eğlenelim, kızlar ve erkekler yazdıklarımı beğenerek okusun bana ilham versinler. Sonra yazmak için kaçabileceğim ufak bir evim olsun, mümkünse deniz görsün, kedilerim yanımda olsun, harika şaraplar tadayım, her çeşit insanla arkadaşlık kurayım, her meslekten arkadaşlarım olsun istiyorum...

İstiyorum da istiyorum ama istemekle olmuyor biliyorum...
Popo'yu kaldırıp çalışma vakti geldi geçiyor.
Yoksa Sophie Dünya çapında rekorlar kırarken ben tırnaklarımı kemirmeye devam eder dururum.

Kişisel not: tabi chick lit de olsa yazmak ciddi iştir, TDK'nın web sitesini sk sık ziyaret etmek, dil bilgisi yanlışlarımı düzeltmek ve potansiyel okurumun anlayabileceği şekilde yazmak için emek harcamam gerekecek. Ümit Culduz abim bu konuda çok haklı, kulaklarını çınlatırım...