CHP 18 Aralık'ta olağanüstü kurultaya gidiyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa’da yaptığı açıklamayla, CHP’nin 18 Aralık'ta 15. olağanüstü kurultayını yapacağını öğrendik.

CHP bu güne kadar, 12 Eylül öncesinde 24 kurultay ve 8 olağanüstü kurultay; 12 Eylül sonrasında ise 9 kurultay ve 6 olağanüstü kurultay olmak üzere toplam 33 kurultay ve 14 olağanüstü kurultay yaptı.

Özellikle 12 Eylül sonrası yapılan kurultayların hiçbir katkısı görülemedi! Çünkü parti belli bir oy oranından yukarıya bir türlü çıkamadı.

CHP’nin kurultay tarihlerine şöyle bir bakacak olursak; Normal kurultaylardan daha ziyade olağanüstü kurultayların önemli olduğunu görüyoruz. İlk olağanüstü kurultay’ın 28 Aralık 1938 tarihinde, Atatürk’ün vefatından çok kısa bir süre sonra yapıldığını görüyoruz. İkinci olağanüstü kurultay ise 10 Mayıs 1946 da gerçekleşiyor. Üçüncü olağanüstü kurultay 25 Şubat 1954 de yapılıyor. Dördüncü kurultay 28 Nisan 1967’de. Beşinci olağanüstü kurultay 5 Mayıs 1972 de yapıldı. Ve İnönü’nün yerine Bülent Ecevit Genel Başkanlığa seçilidi. Altıncı olağanüstü kurultay 28 Haziran 1974 de yapılıyor ve tüzük değişikliği gerçekleşiyor. Yedinci olağanüstü kurultay 4 Kasım 1978 de yapılıyor. Tam bir yıl sonra da sekizinci olağanüstü kurultay toplanıyor. (4.Kasım 1978) Dokuzuncu olağanüstü kurultay 22 Mayıs 1999'da. Onuncu olağanüstü kurultayda 26 Haziran 1999’da. On birinci olağanüstü kurultay 30 Eylül 2000'de. On ikinci olağanüstü kurultay 3 Temmuz 2004’de. On üçüncü olağanüstü kurultayda 29-30 Ocak 2005’de. On dördüncü olağanüstü kurultay 21 Aralık 2008'de toplanıyor. 18 Aralık 2010 tarihinde toplanacak olağanüstü kurultay, parti tarihindeki 15. olağanüstü kurultayı olacak.

Elbette bu olağanüstü kurultaylar partinin yararına olmuştur. Ancak partiyi kurultaylar partisi yapmaktan öteye bir getirisinin olmadığı açıkça görülüyor.

Sayın Deniz Baykal’a düzenlenen komplonun ardından 22 Mayıs’ta toplanan 33. Kurultayda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildi! Ancak kendi kadrosunu bir türlü oluşturamadı.

Biraz amiyane olsa da; Kemal Kılıçdaroğlu’nun boynuna bir davul astılar! Bir türlü davulun tokmağını eline vermediler. Tokmağı eline geçiren gelip davula bir vurdu, Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi… Tokmağı her vuranın başka bir vuruş tarzı olduğundan olsa gerek, bir türlü davulun sesi ahenkle çıkmadı! Koltuğa yapışıp bir türlü bırakmak istemeyenler, kendi çevrelerine sözlerinden çıkmayacak elamanları yerleştirdiklerinden olsa gerek, her kafadan bir ses çıkmaya başlandı. Bu da parti içi karmaşa gibi dışarı yansıdı.

Kemal Kılıçdaroğlu dün Bursa’da yaptığı açıklama ile tokmağı eline alacağını ilan edip, bizzat hazırlayacağı blok liste ile Parti Meclisi’ni yenileyeceğini ilan etti! Ayrıca Deniz Baykal ve Önder Sav ile de görüşeceğini belirtti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışına, Deniz Baykal ve Önder Sav ne diyecek? Küçük olsun, ama bizim olsun mantığı ile mi hareket edecekler? Yoksa partinin iktidar yürüyüşüne destek mi verecekler?

Bildiğiniz gibi yayınlanan Wikileaks belgelerinin ülkemizde yayınlanması neredeyse yasaklandı! Bu nedenle CHP’nin kurultay aşaması ve parti içi çekişmeleri(!) daha fazla halkın gündemine gelecek! Wikileaks belgelerini yayınlamak alçaklık olduğundan(!) yerli medya bu belgelerdeki iddiaları unutturmak için CHP’ye yönelecek! Bu da CHP’nin bir şekilde halkın gündemine gelmesini sağlayacak.

Böylesine gündemde kalmak partiye bir katkı yapar mı? Reklâmın iyisi kötüsü olmaz mantığı ile hareket edip, böylesine yoğun medya gündeminde olmanın faydalı olduğunu düşünenler olabilir. Bana göre bu gündemi parti içindeki çekişmelerle oluşturmak partiye zarar verir. Türk halkı balık hafızalı olduğu için Wikileaks belgelerini çabuk unutup, CHP’nin olağanüstü kurultayı ile ilgilenecek ve “Bu CHP’den bir şey olmaz” diyerek, yine başka denizlere yelken açacaktır.