CHP Demirelvari bir taktik mi uyguluyor?

Seçime 32 gün kala gazetelerimizin manşetlerinde milletin derdine deva olacak cinsten sevindirici, mutluluk verici, insanı heyecana ve galeyana getirici bir haber yok.

Siyasette, rakibin eksilerinden elbette yararlanılacaktır ama, bunun yanında ortaya artı bir şeyler koymak da gerekmez mi?

Doğrusu bu bağlamda en kârlı partinin CHP olduğunu görüyorum.

Bir taraftan medyada kaset ve benzeri tartışmalar atışmalar yaşanırken, CHP ekonomik olarak bir şeylere muhtaç büyük kitleye televizyon reklamlarıyla inanılmaz mesajlar sunuyor.

Ele alınan projelerin hepsi de sosyal bir devlette vatandaşın otomatik olarak elde etmesi gereken haklar... Ama bugüne kadar yeterince verilmemiş olması, vatandaşları olumlu yönde etkiliyor sanırım.

Tabii burada meseleye tarafsız açıdan bakacak olursak şu soru akla gelebilir?

Bu CHP daha düne kadar Ak partiye oy verenleri cahillikle, bilgisizlikle, köylülükle, geri kalmışlıkla, hatta aptallıkla suçlayıp bir paket makarnaya bir çuval kömüre oylarını sattıklarını söylemiyor muydu?

Söylüyordu. Ama Kılıçdaroğlu şimdi öyle bir damar yakalamış ki, biz iktidara gelmek için ne gerekirse yapacağız, kimden nasıl oy alacaksak ona göre hareket edeceğiz, diyebiliyor.

Zaten bugüne kadar böyle bir hataya nasıl düştüklerini izah etmek zor. Kaldı ki adında Halk kelimesini barındıran bu parti, aynı zamanda kendini “sol” zihniyetle de eşleştiriyor.

O zaman nasıl oldu da şimdiye kadar fakir ve cahil halk hep aşağılandı ve Şişli’den, Beşiktaş’tan, kadıköy’de, Bakırköy’den, Çankaya’dan İzmir’den alınan sosyete oylarıyla yetinilip böbürlenildi bilmiyorum.

CHP’nin tarihinde en yüksek oyu almasını sağlayan Ecevit, işçiler, marabalar, köylüler, ırgatlar diyerek toplamıştı o oyları.

Ama bir de şu gerçek varki, Demirel, köylü’nün, işçinin gözüne girmeyi her zaman daha iyi başarmış, oyları hep süpürmüştü. Her seçimde mutlaka uygun bir slogan bulur, akla mantığa ters düşse de insanların bam teline basmayı iyi bilirdi.

Kimi zaman iki anahtar vadeder, kimi zaman ben beş misli fazla verecem der, kimi zaman ucuzluk olacak, hatta bedava olacak derdi.

Doğrusu Kılışdaroğlu’nun izlediği politikada biraz Demirel’in izi var gib... Sayın başbakan da dün bu konuya temas ederek, Demirel’i CHP’nin yeni milli şefi ilan etmiş.

Star gazetesi “CHP’nin Yeni Milli Şefi Demirel” manşetiyle haberi verirken, Türkiye gazetesi de “CHP Milli Şefini Değiştirdi” başlığıyla konuyu haber yapmış.

*****

Ülke gündemini sarsacak çok önemli bir manşet yok demiştik. Aslında bir tane var. Sadece Güneş gazetesinin biraz büyük puntolarla verdiği, diğerlerinin ya hiç ilgilenmediği ya da küçücük yer ayırdığı bir haber var.

“İşte Türk Tankı!”

2007’de projelendirilen Türkiye’nin ilk milli tankı “Altay” Uluslarararası Sanayi Fuarı’nda görücüye çıkmış.

Ortada bir sürü kaset maset varken kim ilgilenir tankla mankla değil mi?

*****

Konu kasetten açılmışken onunla devam edelim.

Dün hatırlarsanız kaseti ortaya çıkan iki MHP’liden birinin, “bu benim özel hayatım kimse karışamaz” diyerek Bahçeli’ye rest çektiğini ve “istifa etmeyeceğim” dediğini söylemiştik.

Ancak bir gün bile sürmeyen direnmenin ardından iki MHP’li de istifasını vermek zorunda kaldı. MHP’nin milletvekili aday sayısıda 546’ya düştü.

Bununla ilgili en keskin haber Bugün’deydi: “Kaset MHP’yi Sarsıyor.”

MHP’liler buna tabii ki çok kızıyorlar ama, olayın partiyi sarstığını cümle âlem görüyor. Zaten sarsmasa niye kızsınlar.

Bu konuda BDP’li bağımsız adaylardan Altan Tan ilginç bir çıkış yapmış. Cumhuriyet gazetesi bunu: “Sizinkiler dizi olur” başlığıyla verirken Sözcü gazetesi 8 sütuna manşet atmış: “Başbakan Bakanlarının Kasetlerine Dikkat Etsin.”

Güneş gazetesinin manşetinde ise aynı konuya farklı açıdan bir bakış var. Gazetenin “İsmet Paşa Farkı” başlığıyla sunduğu habere göre, 1954 yılında İnönü’nün önüne, meydanlarda kullansın diye Menderes’in sevgilisine imzaladığı fotoğraf konulmuş. Paşa da “Kaldırın onu görmeyeyim” diye kızmış.

Olayın ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. O zamanlar ben 4 yaşında çocukmuşum. Ama Yassıada’da bir bebek davasından söz edildiğini hatırlıyorum.

*****

Taraf gazetesi “Hayalî Adresler Hayalî İsimler” manşetiyle dünkü Deniz Feneri meselesine devam ediyor ve Almanya’dan bazı hayali isimlere ve adreslere yardım yapılmış gibi gösterildiğini anlatıyor.

YSG konusu ise yine gündemde, hem de birkaç koldan.

ÖSYM başkanının şifreleme konusunda farklı açıklamalar yaptığına dikkat çeken Birgün gazetesi, “Alinin şifresini çözen var mı?” diye sorarken, Cumhuriyet gazetesi “ÖSYM Kendini Yalanladı” diye duyurmuş haberi.

Başbakansa, bu konuda öğrencilerin zarar görmeyecekleri açıklamasını yapmış. HaberTürk bunu “Mağduriyete göz yummayız” başlığıyla verirken, Yeni Şafak da “Her İddianın Takipçisiyiz” manşetiyle ele almış.

Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ÖSYM’ye “özel yerleştirme” ricası içeren e-postanın bir bakan tarafından iletildiği iddiası, Hürriyet gazetesine manşet olmuş: “O mail bir bakandan!”

Kılıçdaroğlu bu mailin daha önceki bir tarihte olabileceği konusunu dolaylı olarak anlattığı halde gazetenin bunu doğrudan YGS sınavıyla bağlantılı olarak göstermesi, hç de etik değil. Ama böyle zamanlarda kimse buna dikkat etmiyor anlaşılan....

*****

Dün de gündemde olan Kütahya’daki siyanür faciasına seyirci kalındığını ileri süren Cumhuriyet gazetesi “Felâket Kapıyı Çalıyor” uyarısında bulunurken, Radikal de “Ekmekle Zehir Arasında” başlığıyla konuyu manşete taşımıs.

*****

Son olarak dünkü yazıda internetten aktardığım 1991’de yapılan SHP-HEP ittifakıyla ilgili haber bugünkü gazetelerde de yer almış : “SHP-HEP İttifakını PKK Yaptı”

O zaman HEP’in bugünkü uzantısı BDP’nin de PKK bağlantılı bir siyasi örgüt olduğu açıkça ortaya çıkmış olmuyor mu?

*****

Günün siyaset dışı önemli manşetlerinden biri Milliyet’ten: “Çankayadan Rakel’e Ziyaret” başlığıyla verilen haberde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bağlı Devlet Denetleme Kurulu heyeti, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ile çok uzun bir görüşme yapıp taleplerini tek tek not etmişler.

*****

Son olarak 20 yıl önceki seçimlere 32 gün kala, Milliyet gazetesindeki siyaset haberleriyle sizi başbaşa bırakıyorum.

SHP’de Kontenjan Savaşı

Önseçime katılmamayı tercih edenlerle listelere girmeyi başaramayan gölge kabine bakanlarının umudu şimdi kontenjan adaylıklarında. Başta Genel Sekreter Hikmet Çetin olmak üzere Aydın Güven Gürkan, Korel Göymen, Yiğit Gülöksüz, Onur Kumbaracıbaşı, Fikret Ünlü, Necdet Uğur, Şeref Bakşık, Türkan Arıkan, Atila Sav, Erol Tuncer, Türkan Akyol, Lütfi Doğan, Cezmi Kartay gibi ünlü isimler, kontenjan adaylığını garantilemek için yoğun çaba harcamaya başladılar

SHP TV’sinde 2 Saat Yayın

Seçime 33 gün kala İnönü bombasını patlattı ve günde 2 saat yayın yapacak SHP televizyonunun 11 Ekim’den itibaren faaliyete geçeceğini söyledi.

Özalsız Kampanya

Başbakan Mesut Yılmaz’ın Fransız reklamcısı Jacques Seguela, seçim kampanyasında Turgut Özal döneminden hiç bahsedilmeden Mesut Yılmaz’ın öne çıkartılacağını söyledi.

Barzani’den Küstahlık

Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta sınır ötesi harekâtına karşı çıkacaklarını, bunun Saddam’ın değil, kendi kendi topraklarının ihmali anlamına geldiğini söyledi ve sınır ötesi operasyonlarda hiçbir PKK’lının ölmediğini iddia etti.

5 Milyarlık Dava

Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 14 Kasım 1983 tarihinde seçimlerden hemen sonra ABD’nin Ankara büyükelçisine şükran mektubu gönderdiğini öne süren haberi büyük tepkiyle yalanladı ve 5 milyarlık tazminat davası açtı.

3 Erimiz Şehit

Bitlis’in Mutki ilçesinde bir minibüsü durduran PKK militanları bir assubayla üç köy korucusunu kaçırdılar. Şırnak’ın Cizre ilçesindeki karakol baskınında 3 er şehit oldu.

Profesyonel Orduya İlk Adım

Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu 10 yıl hizmet veren uzman erbaş ve uzman çavuşlara ikramiye verilmesini öngören düzenlemenin Yüksek Askerî Şûrâdan geçtiğini ve Bakanlar Kuruluna geldiğini söyledi.

Yeni yarış, faizi yüzde 80’e çıkardı

Banka diRoma ve Türk Bank ltd. bir milyarın üzerindeki,TYT Bank 50 milyonun üzerindeki mevduata % 75; Adabank’la İmar Bankası yıllık mevduata % 76, İmpexbank 50 milyonun üzerindeki mevduata % 77, Töbank 10 milyar üzerindeki mevduata % 80 faiz uygulayacak.

Demirel Çorlu’ya 78. il sözü verdi

Seçim gezilerine devam eden Demirel Çorlu’da kıratlarla süslü konvoyuyla şov yaptı ve “yılbaşından bu yana 266 vatandaş öldürüldü, hükümet teröre çare bulamadı, 20 Ekim’de fırsatı kullanın, size çok defa il yapma sözü verip yapmayan yalancılara dersini verin, oylarınızı kıratın böğrüne basın dürün bu adamların defterini” dedi.

DYP Ağır Toplarını Yerleştiriyor

Süleyman Demirel Isparta, Hüsamettin Cindoruk Eskişehir, Hasan Ekinci Artvin, Yaşar Topçu Sinop, Ersin faralyalı İzmir, Ali Şevki Erek Tokat’tan aday oldu. Çiller’in Sarıyer bölgesinden aday olacağı söyleniyor.

Millet SHP’nin Hesabını görecektir.

İnönü’nün Ecevit’i millete havale ediyorum demesi üzerine sol kanatta söz düellosu büyüdü ve Ecevit de Millet SHP’nin hesabını görecektir.dedi.

RP-MÇP-IDP İttifakı Hazır

Parlamento dışındaki sağ partilerin bir araya gelerek barajı aşıp parlamentoya girebilmek için oluşturdukları üçlü ittifakın formülü belirlendi. Partiler 1989 yerel seçimlerinde il genel meclisi üyeliği için aldıkları oy nisbetinde aday listesi oluşturacaklar.

*****

Yarın yeniden görüşebilmek umuduyla...